Daha önce "Bu Hendek Sahipleri Başka" başlığı altında bir yazı kaleme almıştım. Bu yazımız da tarihte Hendek Sahipliğine başka boyut kazandıranlarla olacak, inşallah.
Malumunuz; tarihte Yahudilerin başını çektiği ve farklı küfür kabilelerinden müteşekkil Ahzap Ordusu adında bir ordu ile inananları boğmaya çalışmışlardı. Bu kabilelerin kimileri Yahudilerin mali teklifleri, kimileri de ortak düşmanlık fikriyatı sebebiyle bir araya gelmişlerdi. İnananlar bu on binlik orduya karşı şehrin muhtelif yerlerine takriben 5 km'lik uzunluğa ve 5 m genişlik ile 5 m derinliğe sahip olan hendeklerle şok edici bir sürpriz ile düşmanı karşılamışlardı. Günlerce süren kazı işlemleri ve bir aya yakın süren kuşatma esnasında Müslümanlar büyük bir imtihan yaşadılar. Ordu açlıktan dolayı karnına bir taş bağladığı halde, başkomutan iki taş bağlamıştı. Bazen günlerce boğazlardan aşağı bir lokma yemek bile inmiyordu. Kışın çöldeki sertliği cabası... Kazılar ve nöbetler o kadar ağırdı ki; kalpte iman sorunu olanlar sürekli bahanelerle sağa sola sıvışıyorlardı. Hatta Efendimiz'in (a.s.v) zaferlerle ilgili verdiği müjdeler bile alaya alınıyor, insanların gönüllerine ümitsizlik tohumları serpilmeye çalışılıyordu.
Bu yüzden benim terminolojimde Hendek Savaşı büyük ve psikolojik bir ümit savaşıdır. Bu savaşta çarpışmalar çok azdır. Uzaktan ve nokta operasyonlar vardır. Ama yukarıda mevzu bahis etmeye çalıştığımız zorluklarla beraber içerde ihanet eden gruplardan dolayı ciddi bir psikolojik harp yaşanıyordu. Bu yüzden bu savaşta zafer ümidi yüksek olanların ödülü olacaktı.
Efendimiz( a.s.v), bunun için yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ümitleri canlı tutuyor ve ileride Müslümanların fethedecekleri yerlerin müjdesini veriyordu. Sonuç olarak; büyük rüzgarlar düşmanın konakladıkları çadırları başlarına çaldı... Ümitsizlik kalplerinde ciddi korkular oluşturdu ve savaşı kaybederek memleketlerine geri döndüler. Medine'de yaşayan Yahudilerin de başları vuruldu. Düşmanın yenilgisi çok ağır oldu.
Bugün Gazze'ye baktığımızda bu savaş; yer altına kazılan Hendeklerin varlığı, yaşanan imkan sorunları, günlerce süren açlığı, bu savaşın asıl organizatörlerinin Yahudiler olması, batılı devletlerden kimilerinin ortak düşmanlık fikriyatı, kimilerinin de Yahudilerin ekonomik vaatleri ile gruplar şeklinde bunlara destek vermesi ve Müslümanların bunlara noktasal yalın ayak operasyonlar yapması gibi birçok etken sebebiyle Medine'deki Hendek Savaşı'yla benzerlik taşımaktadır.
Size daha ilgincini söyleyeyim mi? Medine'deki Hendek savaşında Allah rüzgarla düşmanın iradesine darbe indirdi. Sizce Gazze'deki yer altı Hendek Savaşı'nda Allah neyle yardım gönderdi? Size çok ütopik ve zorlama gibi gelebilir ama bence yine rüzgarla! Hem de israilin aparatı olduğu ABD'de çıkan Los Angeles yangınlarını yayan kuvvetli rüzgarla.
Neyse mevzumuza dönecek olursak; her yönüyle benzer bir savaş yaşanıyor. Medine'deki Hendek Savaşı'nda zaferin parolası; ümit idi. Bence 2. Gazze Hendek Savaşı'nı zafere taşıyacak amil de ümittir.
Öyleyse yeryüzünün iftiharı olan Gazze için artık; yandı, bitti, yok oldu ve kül oldu yeis hastalığını terk edelim. Edelim ki bir İkinci Hendek zaferi muhataplarını kuşatsın.
Selam ve dua ile