Lütfen Bizden Olan Medyamıza Sahip Çıkalım!

Abone Ol

İnsanlığa medeniyet satan soluk benizli Amerikalı şeytanın ırkçı, pis yüzünü dünyaya tanıtan en cesur, en güçlü seslerden biri olan Şehit Malcolm X’in mazlum halklara bir uyarısı var; “Uyanık olmazsanız, medya sizlere zalimi mazlum, mazlumu zalim diye tanıtır”

Bugün bu hakikati tüm iliklerimize kadar hissediyoruz. Bizim olan, bizden olan, bizi savunan, sözcümüz olan, cesur, bilinçli medya organları ne yazık ki yok denilecek kadar az… O az olanı da susturmak, sesini bastırmak, soluksuz bırakmak için ne gerekiyorsa yapılıyor.

Müslüman ülkelerin etkili medya organları ne yazık ki kendi halklarının sözcüleri değil. Egemen sömürgeci güçlerin borazanları konumunda… Farklı ideolojik argümanlarla, farklı renklerle, hatta birbirlerine zıt söylemlerle karşımıza çıkan bu yayın organları iş; egemen güçlerin, sermaye odaklarının, Batı destekli iktidarların çıkarlarına gelince aynı telden çalmaya başlıyor, aynı şarkıyı söylüyorlar.

Bilinçli, sorumlu, kendilerinden olan medya organlarından mahrum olan Müslüman halklar, sahiplerinin sesi konumundaki bu medya organlarının yoğun algı operasyonlarının tutsağı olabiliyor, hakkı batıl, batılı hak olarak görebiliyorlar. Bu gazeteler, televizyonlar, haber siteleri zalimi mazlum, mazlumu zalim; kahramanı hain, haini kahraman; kötüyü iyi, iyiyi kötü gösterme konusunda mahirdirler.

Dindar etiketli çoğu televizyon kanalı ve gazete dahil ülkemizdeki medya organlarının ekseriyeti efendisinin sesi olan türden… Efendileri ne dese o… Efendileri beyaza siyah dese onlar da hep bir ağızdan siyah demeye başlarlar. O şeyin beyaz olması onlar için hiç önemli değil… Onlar için hakikat efendilerinin ağzından çıkan sözdür.

Efendilerinin hemen hemen hepsinin Amerika ile Siyonist Rejim ile Batı ile göbek bağı olduğu, çıkar ilişkisi olduğu düşünülürse artık algıyı varın siz düşünün; HAMAS terörist olur, Siyonist katiller de güvenlik güçleri…

Böyle karanlık bir ortamda Doğruhaber Gazetesi iyi bir sınav verdi. Tüm imkansızlıklara, sıkıntılara, kaynak eksikliğine, karşı saldırı ve karalamalara rağmen doğruların yanında durdu. İyilerin, mazlumların, haklıların sesi oldu. Mezhebine, meşrebine, milliyetine bakmadan Büyük Şeytan Amerika ve Siyonist rejime karşı duran her İslami Harekete, Müslüman Devlete destek verdi. Ölçüsü Amerika ve Siyonist cepheye karşı duruş oldu. Kudüs Davasını ana mihveri yaptı. Kudüs’ün dostlarına dost, düşmanlarına düşman oldu. Büyük Şeytanla ve Siyonistlerle mücadeleye tutuşan Gazze’nin, Filistin’in, Lübnan’ın, Yemen’in, İran’ın sesi oldu; Mısır’dan Afganistan’a, Suriye’den Irak’a mazlum halkları hep kucakladı.

İçerdeki din düşmanlarının, karanlık odakların yüzlerindeki maskeleri de düşürmekten çekinmedi. Kahraman rolüne bürünen hainleri ifşa etti. Müslüman halkın, İslami camianın görmezden gelinen sesini yükseklere çıkardı; yok sayılan etkinliklerini gündeme taşıdı.

Bizim olan, bizden olan, sesimiz olan yayın organlarına şiddetle ihtiyacımız var. Yalanlara, iftiralara, algılara karşı kendimizi korumak, davamızı halkımıza tanıtmak için bizden olan basınımıza sahip çıkmalı, destek vermeliyiz.

İnşallah bizlerin de desteğiyle yeni bir dönme girmiş olan Doğruhaber Gazetemiz daha da güçlenecek. Sesi daha da gür çıkacak. Bizi göremezden gelen, yok sayan efendilerinin sesi medyanın hevesini kursağında bırakacak. Bizi, davamızı, faaliyetlerimizi, mücadelemizi halkımıza ulaştırma vazife ve misyonunu en güzel şekilde yerine getirecek.