6 kıtadan 44 ülkeden oluşan Küresel Sumud Filosu kuşatmayı ve zalim israil ve yandaşlarının kibrini kırmak için, çocukların huzur içinde büyüdüğü bir gelecek için, deniz seyru seferini sürdürüyor. Bu filo sadece bir yardım filosu değil; insanlığın ortak vicdanının denize açılmış hâlidir. Merhamet ve vicdan adına çıkılmış bir seferdir bu.
Bildiğiniz gibi geçiş üstünlüğüne sahip acil organ ve kan taşıyan araçlar ve ambulanslar vardır. Organ taşıyan bu araçların bir özelliği vardır. Diğer araçlardan farklıdırlar. Başkasına hayat olmak için bir an önce yerlerine hızlı bir şekilde varmaları gerekiyor.
Küresel Sumud Filosu da diğer filolardan, diğer gemilerden farklıdır ve insanlığın ortak vicdanını taşımaktadır. Bu filoda küresel bir vicdan var. 6 kıta ve 44 ülke ve sayısını Allah’ın bildiği yoğunlaştırılmış bir vicdan kütlesi var o filoda. TBMM’den meclisteki ve Türkiye’deki vicdanları temsilen vekilimiz Faruk Dinç de filoda yer alanlar arasında.
Filoya katılmak isteyip katılamayan, gitmek isteyip de gidemeyen her vicdan o filoda var sayılır. Bu gemiler maddi yardımlardan çok daha değerli küresel bir vicdan ve merhameti taşıyorlar.
Gazze’de yapılan soykırıma dayanamayan küresel vicdan, kendisini dalgalara vurdu Allah çabalarını semerelendirsin.
Vicdan Filosu olarak isimlendirmek istediğim bu filoda tarihi bir deniz seferi gerçekleştiren aktivistlerin söyledikleri seferi daha bir anlamlı kılıyor. Bu seferi “İnsanlığın şerefini kurtarma seferi” olarak da isimlendirmek mümkün.
Küresel Sumud Filosu’nda bulunan bir aktivistin “Zaten öleceğiz, öleceksek, şereflice insanca ölelim” sözü “Batsın bu dünya” sözünün başka bir versiyonuydu.
Küresel Sumud Filosu’nda bulunan İsveçli aktivist Greta Thunberg: “israilden korkmuyorum, insanlıktan çıkmış bir dünyadan korkuyorum.” Derken aslında Filistin'de yaşanan soykırımın küresel bir utanca dönüştüğünü de anlatıyordu.
Küresel Sumud Filosu’nda bulunan aktivist Sümeyra Akdeniz Ordu: “Yorgunuz ama Filistinliler kadar yorgun değiliz. Artık Gazze’ye gidiyoruz. Bundan sonra durmak yok, büyük bir imtihan içindeyiz. Siyasi ve politik anlamda ağır baskılara maruz kalıyoruz” sözleri, empati ile beraber azim ve kararlılığı ifade eden sumud kavramıyla tam bir uyum içindeydi. Kabul edelim etmeyelim, filodakiler tarih yazan insanlardır. Tarih Nuh’un gemisinde bulunanları kaydetmemiş olsa da bu vicdan sahiplerini tek tek kaydedecek torunları onlarla övünecektir.
Kuveytli Doktor Muhammed Cemal: “Gazze’ye ulaşacağız. Filoya büyük bir tehdit var ancak ablukanın kaldırılması için yola çıktık” derken vicdanın tarifini yapıyordu.
Küresel Sumud Filosu temsilcilerinden Dr. Hüseyin Durmaz: “israil gemilere çok sert müdahale etmeyi ve aktivistleri ağır hapishane koşullarında tutmayı planlıyor. Organizasyonun başarılı olması için destek olmak ve baskı kurmak gerekiyor” derken aslında uluslararası toplumun bu vicdan filosuna destek olmaya ve filoya selam göndermek yerine askeri destek göndermeye çağırıyor. Bu, sadece aktivistlerin güvenliği için değil, aynı zamanda ablukanın kaldırılması hedefine ulaşmak için de hayati önem taşıyor. Aktivistlerin ve filonun içinde aktarılanları alt alta topladığımızda seferin kırılgan zeminde diyemeyeceğiz ama kırılgan dalgaların üzerinde diyeceğimiz şekilde sürüyor.
90’lı yılların “Bir şey yapmalı” isminde popüler bir şarkısı vardı:
Birisi oy peşinde
Öteki rant işinde
Kıyamet değilse bile
Bir şey kopmalı
Bir şey yapmalı hey
Bir şey yapmalı hey
Bir şey yapmalı hey
Birçoğumuz “Yapılacak bir şey yok” derken vicdan sahipleri bizim gibi düşünmüyor “Bir şey yapmalı” diyerek vicdanlarıyla kendilerini dalgalara ve israilin gaddarlığına vurdular. Netice itibarıyla vicdan sınavından tam puan aldılar. Allah, hiçbir gölgenin fayda vermediği o günde bu seferi onlar için şemsiye kılsın.