Toplumun huzurunu bozan ve onu derinden sarsan kötülükler, maalesef her geçen gün yaygınlaşıyor. Daha da tehlikeli olanı ise bu alanlardaki yaş seviyesinin giderek düşmesidir.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin yeni raporuna göre, kumara başlama yaşı 15’e kadar indi. Benzer durum, diğer zararlı alışkanlıklar için de geçerli. Uyuşturucu, çeşitli bağımlılıklar ve ahlaki çöküntüler gençleri her geçen gün daha fazla kuşatıyor; onları daha büyümeden, tabir yerindeyse, hayattan koparıyor.
Kumarın yasalı ya da yasa dışısı fark etmez; kumar, kumardır. Haksız kazanca dayalı, toplumu geren, bireyleri ekonomik buhrana sürükleyen, yıkıcı ve şeytani bir kötülüktür.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kumar bağımlılığı yaşayan bireylerin %20’si intihar girişiminde bulunuyor. Bu oran, diğer tüm bağımlılık türlerinden daha yüksektir. Bu nedenle önleyici tedbirlerin alınması, halk sağlığı ve güvenliği açısından son derece gereklidir ve aciliyet taşımaktadır.
Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
Bir diğer ayette ise şöyle buyrulmaktadır:
Kur’an-ı Azîmü’ş-Şân’da kumarın, tıpkı içki gibi insanları ibadetlerden alıkoyduğu ve toplumda düşmanlık, kin oluşturduğu açıkça ifade edilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelindeki yetişkin nüfusun %1,2’sinin kumar oynama bozukluğuna sahip olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, erkeklerin %11,9’u ve kadınların %5,5’i kumara bağlı olarak çeşitli düzeylerde zarar görme riskiyle karşı karşıyadır.
Kumarın yüksek risk ve zarar potansiyeline rağmen, ne yazık ki ülkemiz dâhil dünyanın büyük bölümünde yasal olarak oynanabilmektedir. Bu, üzücü ama gerçek bir durumdur.
Sözde “yasa dışı” olan kumar, aslında devletlerin bu gelirden pay alamadıkları için yasaklanmaktadır. Yoksa yasal ya da yasa dışı olması fark etmeden, kumarın bireye ve topluma verdiği zarar herkesin malumudur.
Yasa dışı kumarın, mafya şebekeleri aracılığıyla korunduğu veya kollandığı ise artık tartışmaya açık olmayan bir gerçektir.
Uyuşturucu belasında olduğu gibi, kumar belasından da kurtulmanın yolu, tamamen yasa dışı ilan edilmesinden ve kumar şebekeleriyle mafyanın, insanların mallarına haksız yere el koymasının engellenmesinden geçmektedir.
Kumar, emek harcamadan bir kişinin diğerinin malına konma çabasından başka bir şey değildir. Bu şeytani yarışın kimseye bir faydası yoktur. Bugün kazandığını sanan, yarın kaybetmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanının kumarla ilgili verdiği mesaj, elbette önemliydi. Ancak unutulmamalıdır ki zararlı olan sadece yasa dışı olan kumar değildir; tümü zararlıdır. Özellikle internet üzerinden hızla yayılan bu kötülüğe karşı önlemler alınması, toplumun korunması ve halkın güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Önleyici tedbirler hayat kurtarır.