Çünkü artık kimi devletlerin “Kınıyoruz!” dediklerinde aslında, “Hiçbir şey yapmayacağız” dediklerini biliyoruz. Kimi devletlerin, “Kınıyoruz!” dediklerinde, sorumluluklarından kaçmaya çalıştıklarının farkındayız. Kimi devletlerin de “Kınıyoruz!” sözü, bizde artık “Korkuyoruz!” diye algılanıyor. “Kınıyoruz!” diyenler bariz şekilde, “güçsüzüz, aciziz” diyorlar aslında.
Batı Haçlı zihniyetine sahip güç odaklarının kınıyoruz’unu da tanıyoruz. Onlar “Kınıyoruz!” deyince biz, o kelimeyi “Oynuyoruz!” diye anlıyoruz. Çünkü o devletler, halkı Müslüman olan kimi devletler gibi ne güçsüzdürler ne de (şeytan hariç) başka güç odaklarına uşaktırlar. Emperyalist ve Sömürgeci olanlar zaten onlardır. Onlar “Kınıyoruz!” dediğinde aslında vahşilere; “Biz halkı oyalıyoruz, siz devam edin!” diyorlar. O silahları o lanetlenmiş zihniyete zaten onlar veriyor. Onun için onlar “Kınıyoruz!” dediklerinde biz; “Kendimiz gibi olan zalimi ve vahşiyi destekliyoruz ama “Kınıyoruz!” diyerek bu arada da kendimizi “adil” ve “vicdanlı” gösteriyoruz. Siz devam edin, biz bu arada algıları yönetiyoruz!” dediklerini biliyoruz.
Lütfen kimse “Kınıyoruz!” demesin artık. Çünkü bu kelime kadar antipatik olan kelime az kaldı. Bir şey yapacaksanız yapın. Bari bir şey yapıyormuş gibiyi, “Kınıyoruz!” kelimesinin sırtına yükleyip aklımızla alay etmeyin.
Herkes, “Gazze'yi, en çok ben destekliyorum!” algısını, “Bakın, en çok ben “Kınıyoruz!” diyorum!” üzerinden ispatlamaya çalışıyor. Artık “Kınıyoruz!” demeyi değil, “Utanıyoruz!” demeyi öğrenmemiz gerekiyor. Hele Siyonit işgal Rejimine bir tane bomba atın, Gazze'de yapılanın on binde biri orada olsun. Bakalım, şimdi “Kınıyoruz!” diyen Haçlılar, o zaman da sadece “Kınıyoruz!” deyip yerlerinde oturacaklar mı?! “Utanıyorum!”, bu zillet karşısında, bu korkaklık, bu parçalanmışlık, bu menfaatperestlik, milliyetçilik, mezhepçilik, acizlik karşısında “Utanıyorum!”.
Haçlılar, Ukrayna’da “Kınıyoruz!” deyip yerlerinde oturdular mı? Hayır, bütün güçleriyle Ukrayna'ya yardıma gittiler. On milyarlarca dolar silah yardımı yaptılar. Oysa Ukrayna'da olanlar Gazze'de olanların binde biri bile değildi. Gazze'de olanlar, hala insanın insana yapabileceğinin çok üstünde bir vahşet hali içinde. Uzun asırlardır insanlık bu türlü bir vahşeti canlı canlı izlememişti. Peki biz Müslümanlar, yöneticilerimiz neden “Kınıyoruz!” utancı içindeyiz?! Hala halkı Müslüman olan ülkelerin yöneticileri, “Uluslararası toplum bir şeyler yapmalı!” açıklamasını bile yapabiliyorlar. Bu açıklamanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Vahşetin finansörlerinden, vahşete müdahale bekliyormuş gibi yapmak, kendi halkını kandırmaya çalışmanın çoook tilkice bir taktiği. Biz de o açıklamayı yapan yöneticilerimiz de Haçlılar ile Siyonistlerin (halkı Müslüman olan devletlerin liderlerinin “uluslararası toplum” derken kastetmek istedikleri gücün) hedeflerine ulaşana kadar vahşetlerinden vazgeçmeyeceklerini çok iyi biliyoruz aslında.
Belki işleri bitince Netanyahu gibi birkaç kişiyi göstermelik cezalandırıp dünyanın adili rolünü tekrar oynarlar. O da belki. Ama o zaman da iş işten geçmiş, hedeflerine ulaşmış olacaklar zaten.