Gazze, salı gecesi, siyonist terör rejimi ordusunun yoğun hava saldırılarıyla kanlı bir gece yaşadı. Siyonist terör rejimi, ateşkes anlaşmasından sıyrılmak ve Gazze’ye yönelik imha savaşına geri dönmek için asılsız iddialar öne sürerek saldırılarını başlattı.
Salı günü, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine yönelik yoğun bombardımanın ardından, siyonist terör rejimi ordusu çarşamba günü erken saatlerde de saldırılarına devam etti. Bu saldırılarda Gazze kentinde birçok ev ve kuzeydeki Beyt Lahiya’da bir okul hedef alındı. Filistinli kaynaklara göre saldırılar sonucunda 100’den fazla kişi şehit oldu, onlarcası da yaralandı.
HAMAS: Refah Saldırısıyla Bir İlgimiz Yok
Siyonist terör rejimi ordusu çarşamba günü yaptığı açıklamada, bir askerinin Gazze'de öldüğünü duyurdu.
Salı günü siyonist rejimin resmi televizyonu, kimliği belirtilmeyen “silahlı kişilerin”, Gazze’nin güneyindeki Refah kentinde siyonist terör rejimi askerlerine tanksavar füzeleri ve keskin nişancı ateşiyle saldırdığını iddia etti. Buna karşılık, Hamas, Refah’taki saldırıyla bir ilgisi olmadığını ve Gazze’deki ateşkes anlaşmasına bağlı kalmaya devam ettiğini açıkladı.
Hamas yaptığı yazılı açıklamada, ateşkesi garanti altına alan arabulucuların, siyonist terör rejiminin sivillere yönelik artan saldırılarını ve ciddi ateşkes ihlallerini durdurmak için derhal harekete geçmeleri gerektiğini vurguladı. Hareket, siyonist terör rejiminin anlaşmanın tüm maddelerine uyması yönünde baskı yapılmasını talep etti.
Soykırımın Finansörü Trump: Ateşkes Sürüyor, israil Misilleme Yaptı
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki gelişmelere ilişkin çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD’nin desteklediği Gazze ateşkesinin tehlikede olmadığını söyledi. Başkanlık uçağında gazetecilere konuşan Trump, “Bildiğim kadarıyla bir israil askeri öldürüldü. Bu nedenle israilliler karşılık verdi ve vermeliler de. Böyle durumlarda karşılık verilmelidir,” dedi.
Trump, “Hiçbir şey ateşkesi tehlikeye atamaz. Unutmayın, Hamas Orta Doğu barışının çok küçük bir parçası. Onlar da bu sürece uymalı,” ifadelerini kullandı.
ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ateşkes hâlâ yürürlükte. Bu, burada burada küçük çatışmalar olmayacağı anlamına gelmez,” dedi. Vance, “Hamas ya da Gazze içindeki başka bir grup tarafından bir israil askerine saldırı düzenlendiği bilgimiz var. israilin karşılık vermesini bekliyoruz. Ancak başkanın ilan ettiği barış ortamının buna rağmen süreceğine inanıyorum,” şeklinde konuştu.
Siyonistler Sarı Çizgiyi Aştı
Siyonist terör rejimi salı akşamı düzenlenen bir güvenlik toplantısının ardından, Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan “sarı hat”ın ötesinde kontrol bölgesini genişletme kararı aldı.
Geçtiğimiz günlerde siyonist terör rejiminin sözde Savunma Bakanı Katz, Amerikan X şirketinin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, işgal ordusunun işgali sürdürdüğü bölge ile Filistinlilerin bulunduğu bölgeyi ayıracaklarını kaydetmişti.
İşgal ordusuna, Gazze Şeridi'nin işgalin sürdüğü yüzde 50'den fazlalık kısmını diğer bölgeden ayırma talimatı verdiğini belirten Katz, bunun kalıcı işaretlemeyi sağlayan araçlarla yapılacağını belirtmişti.
Katz, bu hattı ihlal eden Hamas üyelerini ve Gazze'deki Filistinlileri ateşle karşılık vermekle tehdit etmişti.
Sözde Ateşkesten Bu Yana En Az 200 Şehit
Salı günü akşam saatlerinde Filistinli sağlık kaynakları, 7 Ekim 2023’ten bu yana siyonist terör rejiminin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında şehit sayısının 68.531’e yükseldiğini duyurdu. Bu kayıpların büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Yaralı sayısı ise 170.402 kişiye ulaştı. Hâlâ çok sayıda kurbanın enkaz altında olduğu ve ambulans ve kurtarma ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta büyük zorluklar yaşadığı bildirildi.
Gazze’de 10 Ekim’de Ateşkes anlaşmasının ardından meydana gelen kayıplar da dikkat çekici boyutlara ulaştı. Ateşkes sürecinden 28 Ekim’e kadar yaşanan saldırılarda 94 kişi şehit oldu, 344 kişi yaralandı. Bunlara ek olarak, son gece ve bu sabah saatlerinde en az 100 Filistinli şehit oldu.
Enkaz altından ise şu ana kadar 474 cenaze çıkarıldı.
Öte yandan, siyonist terör rejimi tarafından kısa süre önce teslim edilen 195 cenazeden sadece 75’inin kimliği şu ana kadar tespit edilebildi.
İslami Cihad: Ateşkes İhlalinden Arabulucular ve ABD Sorumludur
İslami Cihad Hareketi, işgal güçlerinin Gazze'de gerçekleştirdiği saldırıların, ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali olduğunu belirterek, bu ihlallerden arabulucular ve Amerikan yönetiminin sorumlu olduğunu açıkladı. Hareket, işgale ve arabuluculara karşı halktan kitlesel tepki gösterilmesi çağrısında bulundu.
Hareketin medya sözcüsü Muhammed el-Hac Musa, çarşamba günü yaptığı açıklamada, israilin sivillere yönelik katliamları ve acımasız bombardımanının özellikle Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde ve yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadır alanlarında yoğunlaştığını vurguladı.
El-Hac Musa, saldırıların devam etmesinin, siyonist terör rejiminin sivillere ve çocuklara yönelik sistematik saldırılarını ve asılsız bahanelerle gerçekleştirdiği suikast politikalarını sürdürdüğünü kanıtladığını belirtti. Ayrıca İsrail’in, anlaşmanın insani ya da sahadaki hiçbir maddesine uymadığını ve günlük ihlallerde bulunduğunu ifade etti.
Direniş Ateşkese Bağlı Kaldı
El-Hac Musa, Filistinli direniş gruplarının, ateşkesin ilan edildiği ilk andan itibaren anlaşmaya tam olarak bağlı kaldığını ve hiçbir şekilde ihlalde bulunmadığını söyledi. Aksine, asıl engelin siyonist terör rejimi tarafından çıkarıldığını, Siyonistlerin kendi askerlerinin cesetlerinin çıkarılmasına yardım edecek teknik ekiplerin ya da araçların Gazze’ye girişine izin vermediğini, böylece kamuoyunu yanıltmaya ve direnişi suçlamaya çalıştığını vurguladı.
Açıklamasında arabulucuların da siyonist terör rejimi hükümetinin tekrar eden ihlallerine karşı kararlı ve ciddi bir tutum takınmaları gerektiğini, aksi takdirde doğrudan sorumluluk taşıyacaklarını ifade etti. Ayrıca, ABD yönetiminin de siyonist terör rejiminin suçlarını sürdürmesine göz yummaktan sorumlu olduğunu, siyonist terör rejimini anlaşmaya uymaya zorlaması ve ihlalleri meşrulaştırmak yerine engellemesi gerektiğini belirtti.
Açıklamanın sonunda el-Hac Musa, Gazze’ye destek ve siyonist terör rejiminin ihlallerine karşı tepki olarak halkın kitlesel eylemlerini sürdürmesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Bu tür halk hareketlerinin, saldırıların durdurulmasında etkili bir baskı aracı olduğunu ifade etti.
100 Kişiyi Katleden Siyonistler ‘Ateşkesi’ Yeniden Başlattı
Siyonist terör rejimi ordusu, çarşamba günü saat 10:00’da yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde ateşkesin yeniden başladığını duyurdu. Açıklamada, bu kararın siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda alındığı belirtildi.
Ordu açıklamasında, "siyasi liderliğin direktifleri doğrultusunda ve onlarca hedefe düzenlenen geniş çaplı saldırılardan sonra, Hamas’ın anlaşmayı ihlal etmesinin ardından, israil ordusu anlaşmayı yeniden uygulamaya koymuştur" ifadelerine yer verildi.
Siyonist terör rejiminin Savunma Bakanı Yisrael Katz da ateşkesin yeniden başlamasının ardından yaptığı açıklamada Gazze’yi tehdit etti.
Katz açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Hiçbir Hamas lideri dokunulmaz değildir. Ne resmi üniforma giyenler ne de tünellere saklananlar… İsrail askerine el kaldıranın eli kesilir. İsrail ordusu, Hamas’a ait tüm hedeflere karşı güçlü bir şekilde harekete geçmesi için talimat aldı ve bu tutumunu sürdürecektir. Kim askerlerimize saldırırsa ve anlaşmaları ihlal ederse, bunun bedelini eksiksiz öder."
Garantör Ülkeler Gazze’yi Yine Yalnız Bıraktı
Siyonist terör rejiminin son saldırılarıyla birlikte 13 Ekim 2025 tarihinde Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde kurulan sözde barış masası çöktü.
Gazze soykırımının finansörü ABD Başkanı Donald Trump’ın sözde savaşı sonlandırmak amacıyla hazırladığı çok aşamalı plan çerçevesinde, Mısır, Katar, Türkiye ve ABD arabuluculuğunda esir değişimi ve ateşkes anlaşması sağlanmıştı. Ancak bu anlaşmanın üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, sahadaki gelişmeler ateşkesin kağıt üzerinde kaldığını açıkça ortaya koyuyor.
Siyonist terör rejiminin, Gazze’ye yardım girişini sistematik biçimde engellemesi, yalnızca sivillerin insani ihtiyaçlara ulaşmasını değil; aynı zamanda Siyonistlerin talep ettiği esirlerin cenazelerinin çıkarılması için gerekli teknik ekipmanların ve arabulucu ülkelerin ekiplerinin bölgeye ulaşmasını da imkânsız hale getiriyor. Bu durum, ateşkesin teknik olarak uygulanamaz hale gelmesine yol açarken, Siyonist terör rejimi ordusu her fırsatta yeni saldırılarla süreci sabote etmeye devam ediyor.
Siyonist terör rejiminin bu açık ihlalleri karşısında ise sürecin garantörlüğünü üstlenen Müslüman ülkelerden, kınama dışında herhangi bir etkili tepki ya da baskı aracı görülmüyor.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın, siyonist terör rejiminin Gazze’de gerçekleştirdiği sivil katliamları “misilleme” gerekçesiyle savunması ve desteklerken Trump’ın bu tutumuna karşılık, aynı süreçte arabulucu olan Müslüman ülkelerin Gazze’ye yönelik desteğini artırmak yerine sessiz kalmaları, savaş sırasında olduğu gibi, ateşkes sürecinde de Filistin halkının yalnız bırakıldığını gösteriyor.