Dünya genelinde milyonlarca insan, uzun süre iyileşmeyen yaralarla yaşıyor. Genellikle diyabet, dolaşım bozuklukları veya basınç gibi nedenlerle oluşan bu kronik yaralar, hem acı verici hem de enfeksiyon riski taşıyor. Bazı durumlarda, tedavi edilemeyen yaralar ampütasyona (uzuv kaybına) kadar gidebiliyor.

Mevcut tedaviler sadece belirtileri hafifletmeye yönelik. Pansumanlar, antibiyotikler ve sürekli klinik kontrollerle hastalar aylarca, hatta yıllarca bu döngünün içinde kalabiliyor. Ancak son araştırmalar, bazı yaraların neden bir türlü iyileşmediğine dair yeni bir bakış açısı sunuyor.

Bilim insanları, ciltte bulunan MC1R adlı bir molekülün kronik yaralarda bozulduğunu tespit etti. MC1R, aslında en çok kızıl saç ve açık ten rengi ile ilişkilendirilse de, cilt hücrelerinde iltihaplanmayı düzenleyen önemli bir rol üstleniyor.

MC1R; bağışıklık hücreleri, cilt hücreleri, damar hücreleri ve yara onarımıyla ilgili fibroblastlar üzerinde etkili.

Bu gen düzgün çalıştığında, cilt iltihabı kontrol altına alabiliyor ve iyileşme süreci başlıyor.

Ancak kronik yaralarda bu mekanizma bozulmuş durumda. MC1R ve onunla birlikte çalışan POMC molekülü, olması gerektiği gibi çalışmadığında, iltihap süreci durdurulamıyor ve yara kapanmıyor.

Araştırmacılar, üç farklı kronik yara türünden (diyabetik ayak yarası, venöz bacak yarası, basınç yarası) alınan insan dokularını analiz etti. Tüm örneklerde MC1R dengesizliği tespit edildi.

Ayrıca MC1R’siz fareler üzerinde yapılan deneylerde, bu hayvanlarda yaraların çok daha yavaş iyileştiği ve iltihap düzeylerinin yüksek olduğu görüldü. Yaralarda çok sayıda bağışıklık hücresi ve “neutrophil extracellular traps” (NETs) denilen, iltihabı uzatan DNA/protein ağları bulundu.

Araştırmacılar, MC1R’yi özel olarak aktive eden bir topikal ilaç (cilt kremi) geliştirdi. Bu krem kronik yara modeliyle tasarlanmış farelere uygulandığında yara akıntısı azaldı, yeni damar oluşumu arttı, cildin üst tabakası hızla yenilendi, iltihap belirgin şekilde geriledi

Muhabir: Mehmet Yaman