manşetler

KAÇAN AÇ, KALAN ÖLÜ: SUDAN YANIYOR

Sudan’ın El-Faşir kentinde Hızlı Destek Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği saldırılar, ülkeyi tam ölçekli bir insani felaketin eşiğine getirdi. Binlerce sivil öldürülüp, hastaneler hedef alınırken yüz binlerce kişi hala kuşatma altında. Sağ kalanlar ise Daba ve Tavila gibi sınırlı kaçış noktalarına yönelmiş durumda. Sudanlı Doktorlar Birliği'nin “soykırım ve savaş suçu” olarak tanımladığı bu tablo karşısında, uluslararası toplumun sessizliği dikkat çekiyor.

Abone Ol

Sudan’ın batısındaki El-Faşir şehri, BAE destekli Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) kontrolüne geçmesinin ardından adeta bir açık hava hapishanesine dönüştü. Günlerce süren kuşatma, bombardıman ve sistematik ihlaller sonucunda şehirdeki sivillerin çaresizliği zirveye ulaştı. Hayatta kalmak isteyen binlerce kişi, farklı yönlere doğru kaçmaya başladı. Bir kısmı kuzeye, Nil Nehri kıyısındaki Daba bölgesine ulaşmaya çalışırken, bir diğer grup batıya, El-Faşir’e daha yakın olan Tavila’ya yöneldi.

Siviller, ellerinde hiçbir şey olmadan, gece karanlığında yolları yürüyerek, kontrol noktalarından geçmeye çalıştı. Kimileri saldırıya uğradı, kimileri yakalandı, bazı aileler ise yollarda dağıldı, yakınlarını kaybetti. Tavila ve Daba, El-Faşir’den kopan bu büyük göç dalgasının iki ayrı yönü oldu.

Kalanlar Katliamla Yüzleşti: HDK El-Faşir’de Kurbanları Kendi Mezarlarını Kazmaya Zorladı

Sudan Doktorlar Birliği yaptığı açıklamada, Kuzey Darfur’un başkenti El-Faşir’de Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) kontrolü ele geçirmesinin ardından yaşananları "korkunç bir katliam ve tam anlamıyla bir insani çöküş" olarak tanımladı. Birlik, yaşananların “soykırım, sistematik etnik temizlik ve tam teşekküllü savaş suçu” olduğunu vurgulayarak, bu suçların HDK’nın Darfur’daki kanlı siciline eklendiğini belirtti.

Birlik açıklamasında, HDK’nın geçtiğimiz Salı akşamı silahsız sivillere yönelik etnik temelli vahşi bir katliam gerçekleştirdiğini, iletişim kesintisi ve güvenlik yokluğu altında sahadaki ekiplerinin ölü sayısını binlerle ifade ettiğini aktardı.

El-Faşir’de Saatler İçinde 2000’den Fazla Sivil Öldürüldü

İlk tahminlere göre, HDK’nın El-Faşir’e girişinin ardından ilk birkaç saat içinde 2000'den fazla sivil katledildi. Kurbanların bir kısmı evlerinde veya araçlarında canlı canlı yakılarak öldürüldü. Şehirde hâlâ 177 binden fazla sivil kuşatma altında bulunuyor ve bu kişilerin büyük kısmının toplu infazlara maruz kaldığı düşünülüyor. Sadece 48 saat içinde yaklaşık 28 bin kişi yerinden edildi; kaçış yolları saldırıya uğradı.

Açıklamada, HDK’nın sadece insanları öldürmekle kalmadığı, sağlık tesislerini ve hastaneleri de hedef aldığı, bunların tamamen yağmalanıp yok edildiği bildirildi. Birlik, El-Faşir’deki Suudi Hastanesi’nde 450’den fazla hasta ve yaralının infaz edildiğini, ayrıca sahra hastanelerinde yaklaşık 1200 yaşlı ve yaralının hayatını kaybettiğini belgeledi.

Ayrıca, Kuzey Kordofan’daki Bara şehrinde Sudan Kızılayı'na bağlı beş gönüllünün öldürüldüğü, Suudi Hastanesi’nde görev yapan sağlık personelinin de hedef alındığı belirtildi. Komite, Darfur’daki sağlık sektörünün tamamen çöktüğü uyarısında bulundu.

Açıklamada, El-Faşir’de evlere baskınlar, cinsel şiddet, infazlar ve sivillerin kendi mezarlarını kazıp kendilerini gömmeye zorlandığı gibi korkunç insan hakları ihlalleri yaşandığı vurgulandı. Komite, bu durumu “belirli toplumsal grupları hedef alan yeni bir etnik temizlik bölümü” olarak nitelendirdi.

Halkın Bir Kısmı Kuzey’e Kaçtı

Sudanlı Doktorlar Birliği yaptığı açıklamada, katliamdan kaçan 642 yerinden edilmiş kişinin El Faşir'den Sudan'ın kuzeyindeki Kuzey Eyaleti'nin Daba bölgesine geldiğini duyurdu.

Sudanlı Doktorlar Birliği daha önce, Kuzey Kordofan Eyaleti'nin ikinci büyük şehri olan Bara'dan 4.500'den fazla kişinin yerinden edildiğini açıklamıştı.

Sudan'ın Darfur bölgesi valisi Minni Arko Minnawi, “Hemedti” olarak bilinen Hızlı Destek Güçleri milis lideri Mohamed Hamdan Dagalo ve kardeşi Abdul Rahim'in, birkaç gün önce Hızlı Destek Güçleri'nin eline geçen El Faşir şehrinde gerçekleşen infazlara karıştıklarını belirtti.

Sudanlı Doktorlar Birliği, El-Faşir kentinden artan göç dalgasını "büyük bir endişeyle" izlediklerini duyurdu. Yapılan açıklamaya göre, Hızlı Destek Güçleri tarafından El-Faşir’de işlenen katliamlar nedeniyle binlerce sivil can havliyle bölgeden kaçarken, son saatlerde 642 kişi tehlikeli bir yolculuğun ardından Sudan’ın kuzey eyaletine ulaşmayı başardı.

Temel ihtiyaçlara Erişim Yok

Birliğin saha ekipleri, yerinden edilen sivillerin özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar arasında barınma, yiyecek ve içme suyu eksikliğiyle karşı karşıya olduğunu; ayrıca temel sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse imkânsız olduğunu bildirdi.

Açıklamaya göre savaşın yıkıcı etkilerinden kurtulmak isteyen bu aileler, Kuzey Eyaleti'ne sığınarak güvenli bir yaşam arayışına girmiş durumda. Ancak mevcut koşullar, onları ağırlayan yerel toplulukların kapasitesini çoktan aşmış görünüyor. Açıklamada, Darfur’daki durumun kötüleşmeye devam ettiği ve bu nedenle önümüzdeki günlerde göçmen sayısının önemli ölçüde artabileceği uyarısı yapıldı.

Sudanlı Doktorlar Birliği, Sudan’daki ve uluslararası toplumdaki yetkililere çağrıda bulunarak, insani felaketin daha da derinleşmesini önlemek amacıyla acilen tıbbi yardım, gıda, barınma, psikososyal destek ve diğer temel insani yardımların ulaştırılmasını talep etti.

Açıklamada, "Bu kritik anda yapılacak hızlı bir müdahale, yerinden edilme, açlık ve korku nedeniyle tükenmiş binlerce insanın hayatını kurtarabilir," ifadelerine yer verildi.

El-Faşir’den Kaçış: Savaşın Bir Diğer Acı Durağı Tavila

Sudan’ın batısındaki El-Faşir kentinden binlerce sivil, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) kontrolü ele geçirmesinin ardından, büyük bir insanlık dramına sahne olan Tavila’ya sığınıyor.

Sudan’da iki buçuk yılı aşkın süredir devam eden iç savaş, her geçen gün daha da ağır insani sonuçlar doğuruyor. Son olarak, Kuzey Darfur’un başkenti El-Faşir’de HDK tarafından düzenlenen saldırılar ve kuşatma nedeniyle şehirdeki siviller bombardıman, açlık ve insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kaldı. Şehrin 68 kilometre batısında bulunan Tavila, şimdi binlerce kişinin güvenli limanı hâline gelmiş durumda.

HDK’nın El-Faşir’i ele geçirmesinden sonra yaşanan çatışmalar sonucu şehirdeki sivillerin büyük kısmı yollara döküldü. Pek çok kişi, kilometrelerce yolu yalınayak yürüyerek Tavila’ya ulaşabildi. Tanık ifadeleri, göç eden sivillerin kaçarken silahlı saldırıya uğradığını, eşyalarının gasp edildiğini ve hatta bazı aile bireylerinin kaybolduğunu ortaya koyuyor.

Göçmenlerden Harun Yakup, ailesiyle birlikte gece vakti El-Faşir’i terk ettiklerini, HDK unsurları tarafından yakalandıklarını ve işkence gördüklerini anlattı. Üç aile üyesi ise hâlâ kayıp.

“Yiyecek yok, su yok, ilaç yok”

Sığınmacılar, Tavila’ya ulaştıklarında neredeyse hiçbir temel ihtiyaca sahip değildi. HDK’nin saldırısından kurtulan Kawser Car el-Nebi, ailece ayakkabıları dahi olmadan yola çıktıklarını, “ambaz” (hayvan yemi) ile hayatta kalmaya çalıştıklarını belirtti. Şimdi onlarca kişiyle birlikte açık alanda kalıyorlar.

Bir başka göçmen Fatma Abdurrahman, El-Faşir’in Zamzam kampından kaçarken üzerindeki her şeyin silahlı gruplar tarafından gasp edildiğini söyledi. “Yalnızca üzerimizdeki kıyafetlerle kurtulduk,” dedi.

İki Saatlik Yol 48 Saate Çıktı

Normalde iki saat süren El-Faşir-Tavila arası yolculuk, çatışmalar ve fiziksel yorgunluk nedeniyle 48 saatten uzun sürdü. Açlık, susuzluk ve yaralanmalar nedeniyle yüzlerce kişi yolda hayatını kaybetti. Gönüllü yardım görevlisi Harun Muhammed, “Binlerce kişi geldi ama çoğu bitkin, bazıları da yaralı. Yardımlar çok yetersiz, malzemeler tükenmek üzere,” dedi.

BM: Tavila’da Acil Müdahale Gerekiyor

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Darfur sözcüsü Adem Recâl, Tavila’ya gelen göçmenlerin kritik insani koşullar altında yaşadığını söyledi. “Temel hizmetler eksik; su, gıda, sağlık, barınma, eğitim ve psikososyal destek sağlanmalı,” dedi.

Tavila, 2003 yılından bu yana Abdulvahid Muhammed Nur liderliğindeki grubun kontrolü altında. Son gelişmelerin ardından grup, tüm askerî faaliyetlerini durdurduğunu ve El-Faşir başta olmak üzere Darfur’un çeşitli bölgelerinden gelen sivillere kapılarını açtığını duyurdu. Öte yandan, HDK ise şu anda Darfur’un tamamında fiili kontrol sahibi konumunda.

Birleşmiş Milletler'e (BM) göre Sudan nüfusunun yüzde 40'ından fazlası (24 milyon kişi) gıda güvencesinden yoksun. 4 milyondan fazla kişi de Çad, Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi komşu ülkelere kaçtı.