TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında yürütülen “Türkiye Tarımsal Üretiminde Küresel İklim Değişikliğine Uyumlu Sürdürülebilir Tarım Teknolojileri Platformu” dahilindeki 55 proje arasında öne çıkan bu çalışma, biyomineral solüsyonların verimi nasıl artırdığını gözler önüne seriyor.
Su mercimeği - Japon balığı - Çilek fidesi: Döngüsel tarım modeli
Laboratuvarda 3 metrelik havuzlarda geliştirilen biyomineral solüsyonlar önce su mercimeği yetiştirilmesinde kullanılıyor. Protein zengini bu bitki, ardından Japon balıklarına hem yaş hem kuru olarak veriliyor.
Balıkların dışkısıyla oluşan besin değeri yüksek gübre, topraksız sistemde yetiştirilen çilek fidelerine aktarılıyor.
Bu yöntemle oluşturulan döngü; hem atıksız, hem verimi artıran hem de tamamen doğal bir tarım modeli sunuyor.
“Verim arttı, bitkiler daha sağlıklı”
ERÜTAM Müdürü Doç. Dr. Abdullah Ulaş, biyomineral solüsyonların maydanoz, roka ve ıspanak gibi birçok üründe denendiğini ve verimde gözle görülür artış sağlandığını belirtiyor.
Su mercimeğinin yüzde 35–40 oranında protein içerdiğini vurgulayan Ulaş, bitkinin aynı zamanda mineraller, vitaminler ve yağ asitleri açısından son derece zengin olduğuna dikkat çekiyor.
Topraksız tarımda doğal güç: Japon balığı gübresi
Ulaş, elde edilen solüsyonun içeriğini şöyle açıklıyor:
-
Azot
-
Fosfor
-
Potasyum
-
Magnezyum
-
Demir
-
Çinko
-
Bakır
-
Mikro elementler
Bu elementler sayesinde bitkiler güçlü, sağlıklı ve canlı bir yeşilliğe kavuşuyor.
ERÜ’nün geliştirdiği döngüsel sistem, hem sürdürülebilir hem de yüksek verimli bir topraksız tarım modeli sunarak geleceğin tarım teknolojilerine ilham veriyor.





