Ruhumuzu ve bedenimizi arındıran, bizi kendimize getiren, sahuruyla sabrı, iftarıyla bize şükrü öğreten kutlu misafir gidiyor.
Teravihiyle bizi rabbimizle buluşturan, teheccüdüyle bize Mirac’ı yaşatan Burağımız gidiyor.
Gelişiyle bizi mesrur kılan, gidişiyle mahzun eden bereketli misafirimiz gidiyor.
Gel de hanemize, gönlümüze ve bedenimize şifa olan böyle bir mihmandarın gidişine hüzünlenme!
Ramazan’ın gidişine mahzun olsak da bize bıraktığı muazzam güzel alışkınlıkları hayatımıza nakş ettiğimiz sürece, Ramazan her daim bizlere rehber olmaya devam edecektir. Yani hayatımızın her anı Ramazan olur bizim için...
Oruç tutarken gösterdiğimiz sabır, dilimizi tutarken gösterdiğimiz nezaket, sadaka verirken hissettiğimiz merhamet vb güzel hediyeler Ramazan’ın bizlere bahşettiği güzel hediyelerdir.
Dolayısıyla hayatımız boyunca bu güzel hediyeleri koruyup, onlara sahip olduğumuz sürece Hayatımız Ramazan, Ahiretimiz de Bayram olacaktır inşallah!
Öyleyse Ramazan’a veda ederken, onu yalnızca bir misafir olarak görmeyelim. Onun ruhunu, bereketini ve öğretilerini her günümüzde yaşatalım. Ramazan bizimle olmaya devam ettikçe, aslında ona hiç veda etmiş olmayız.
Şimdi ayrılık vakti geldi Ey Ramazan! Sen gidiyorsun ama senin bıraktığın izleri silmeyeceğiz.
Paylaşmayı, affetmeyi, sabretmeyi unutmayacağız.
Seninle kazandığımız güzellikleri, bir sonraki buluşmamıza kadar koruyacağız inşallah.
Ey Ramazan! Bize bıraktığın rahmeti, bereketi ve huzuru daim eyle!
Bize sadece bir ay değil, her an, bir hayat düsturu ol!
Bu vesileyle, mazlum Gazze Halkının Bayramını en içten dileklerimizle tebrik eder, bu zulmün bir an önce son bulmasını yüce Rabbimizden niyaz ederiz.
Evet bu Bayram sadece Mazlum ve Mustaz’afların Bayramı olsun.
Zira bu zulme sessiz kalan hiç kimse Bayramı hak etmiyor.
Selam ve Dua ile.