Samia, “Ateşkesin zamanlamasını tamamen İran belirledi,” diyerek israilin bu konuda inisiyatif sahibi olmadığını itiraf etti.

Samia ayrıca, İran’ın nükleer programının tamamen yok edildiğine dair herhangi bir kesinliğin olmadığını da dile getirdi.

Ateşkes kararını eleştiren Samia şöyle dedi:

“Birkaç yıllık sessizliği çok yüksek bir bedelle satın aldık. Üstelik bu, nesiller boyu sürecek bir iz bıraktı.”

israil merkezli bir medya platformu da bu durumu eleştirerek şu ifadeleri kullandı:

“israile düşman bir taraf son vuruşu yaptığında bu sadece stratejik bir başarısızlık değildir… Bu, adeta ‘ebediyet halkı’nın beyaz bayrak çekmesi gibidir.”

Yayında ayrıca şu dikkat çekici ifadeler yer aldı:

“Nükleer silah tehlikelidir, ama düşmanın zafer bilinci… çok daha tehlikeli.”

7 Ekim’de gözlerimizle gördük ki, israili uçurumun eşiğine getirmek için bir nükleer bombaya ihtiyaç yok.

Baskı ve kısıtlamalar olsa bile, bu mücadele İran’a teslimiyet tonu taşıyan bir şekilde sona ermemeliydi.”

Böyle bir ateşkes savaşı sonlandırmaz… Aksine, bir sonraki çatışmaya davetiye çıkarır: Batı Şeria’dan, İsrail Araplarından, Sina’dan ve belki de hiç beklemediğimiz yerlerden.”

Bugün sabah saat 07:00’de israil ile İran arasındaki ateşkes yürürlüğe girdi. Ancak bu ateşkesten hemen önce İran’dan israil yerleşimlerine yönelik füze saldırısı gerçekleşti.

İsrail acil servis kaynaklarına göre, Beerşeba kentinde bir binaya isabet eden İran füzesi sonucu 8 israilli öldü çok sayıda kişi de yaralandı.

Muhabir: Huseyin Gizli