Ancak bu teknik aksaklıkların zamanlaması, diplomatik çevrelerde ve kamuoyunda art arda gelen tesadüflerin arkasında daha fazlası olabilir mi? sorusunu gündeme taşıdı.
Zira bu altyapı krizleri, İspanya’nın en üst düzey yöneticileri tarafından dile getirilen israil karşıtı açıklamaların hemen ardından yaşandı.
İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, Dışişleri Bakanı José Manuel Albares ve hükümet üyeleri, son aylarda Gazze’deki saldırılar nedeniyle israile karşı en sert diplomatik çıkışları yapan Avrupalı liderler arasında öne çıkmıştı.
İspanya, Filistin’i tanıyan ülkeler arasında yer almış, israile yönelik ambargo ve yaptırımları destekleyen bir çizgi izlemişti. Bu açıklamalardan sadece günler sonra, ülke çapında milyonları etkileyen elektrik kesintisi, ardından da acil hatları felç eden mobil ağ çöküşü yaşandı.
israilin özellikle siber alandaki “sessiz ama etkili” operasyonlarıyla bilindiği göz önüne alındığında, İspanya’nın dijital altyapısına yönelik böylesine geniş kapsamlı kesintilerin “sadece teknik” bir sorun olup olmadığı” tartışma konusu.
Telefónica ve ilgili bakanlıklar, kesintilerin teknik kaynaklı olduğunu belirtiyor. Ancak kriz yönetimindeki geç tepki ve çifte arıza, özellikle kamuoyunda “israil karşıtlığının bedeli mi ödetiliyor?” sorusunu gündeme taşıdı.