İşgal kamuoyunun ilgisizliği ve "Gazze'de masum kimse yok" söyleminin savaş suçları için zemin hazırladığına işaret edildi.
Başyazıda, "Şok edici ifşaatlardan hiçbiri kamuoyunun ilgisizliğini sarsmadı. Gazze'de masum insan olmadığı varsayımı, hesap verebilirliğe karşı bir kalkan haline geldi." ifadesine yer verildi.
Ordunun soruşturmasının, gerçeğin ortaya çıkartılmasına güvence sumaktan ziyade, katliamı aklama olasılığına imkan vereceği belirtilirken, söz konusu soruşturmanın Gazze'ye saldırılar başladığından bu yana açılan ve hiçbiri sonuçlanmayan uzun askeri soruşturmalar dizisinden bir örnek olacağı kaydedildi.
İşgal askerlerinin Filistinli sağlık ve sivil savunma personelini doğrudan baş ve sırtlarından hedef alarak katledilmesine ve toplu mezara gömmesinin "operasyonel hata" olmadığı vurgulandı.
İşgal ordusunun hedef aldığı sağlık ve sivil savunma çalışanlarını taşıyan araçlarda olduğu bilinen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) personeli Esad el-Nasasra'nın işgal askerlerince alıkonulduğuna ilişkin haberlerin kamuoyuna yansıdığına işaret edilerek, işgal rejimin Nassasra'nın nerede olduğunu derhal açıklamak ve alıkonduysa acilen serbest bırakmak yükümlülüğü olduğu kaydedildi.