Bakan Arakçi, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Eğer mesele nükleer silahlar ise, evet, biz de bunu kabul edilemez buluyoruz. Bu noktada onlarla hemfikiriz."
Nisan ayından bu yana Umman arabuluculuğunda beş tur görüşme gerçekleştiren Tahran ve Washington, anlaşmaya yönelik ilerleme sağlandığını belirtmiş olsa da, İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesini sürdürme kararı iki taraf arasında açık bir görüş ayrılığı oluşturuyor.
Arakçi "Nükleer silahları reddediyoruz. Ancak Batı'nın bu konuda çifte standart uyguladığını görüyoruz. Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) taraf olan ülkeler, bu silahları reddetmeyi ve stoklarını yok etmeyi taahhüt ettiler, ama bu taahhütlerini yerine getirmediler." ifadelerini kullandı.
Arakçi, İran’ın nükleer faaliyetlerinin tamamen barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü belirtti ve Batı’nın "endişeleri" üzerinden İran halkının yasal haklarının gasp edilmesini kabul edilemez olarak nitelendirdi.
"Sırf 'endişeliyiz' diye İran halkının ve gelecek nesillerin uluslararası hukuk tarafından tanınmış haklarından mahrum bırakılması kabul edilemez."
Ayrıca uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin ülkenin acil ihtiyaçlarından biri olduğunu belirten Arakçi, bu hakkın egemenliğe karşı gösterilen saygı ve bağımsızlık ilkesiyle doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti.
"Bize 'programınızı durdurun çünkü biz endişeliyiz' dendiğinde, bu İran halkı tarafından tamamen reddedilir. Bu, başkalarının tahakkümünü kabul etmek anlamına gelir ki bu bizim için asla kabul edilemez."
Arakçi, bu tutumun İran dış politikasının değişmez ilkelerinden biri olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Nükleer enerji, İran halkının meşru hakkıdır. Bu dosyada bu hakları savunmayı sürdüreceğiz."