Nasirzade, "12 günlük savaşta sıradan bir tehdit ile karşı karşıya değildik. Gerçek şu ki, bu savaşın arkasında ABD tüm gücüyle mevcuttu. Ayrıca bazı Avrupa ve Batılı ülkeler de lojistik ve askeri ekipman açısından bu savaşa dahil olmuştu" ifadelerini kullandı.
"Bu nedenle bence dünyanın en güçlü askeri gücüne karşı savaşıyorduk" diyen bakan, savaş alanında sadece sayı ve silahın yeterli olmadığını, başka etkenlerle savaşın yönetildiğini belirtti.
“Savaş 15 Gün sürseydi israil savunma yapamazdı”
Nasirzade, "Eğer savaş 12 yerine 15 gün sürseydi, son 3 gün içinde İsrailliler hiçbir füzeyi durduramazdı. Savunma kolay bir şey değildir. Bir makineli tüfekle ateş etmeye benzemez" dedi. israilin savunma sistemlerinin büyük ve pahalı olduğunu, füzeler tükendiğinde tekrar yüklenmesinin zaman aldığını ve maliyetli olduğunu söyledi.
"Bir savaş başlığını vurmak için birkaç Patriot füzesi atabilir misiniz? Bu kolay değil, neredeyse imkânsız. Savaşın devamı kesinlikle onlara zarar verecekti ve ilk günlerdeki gibi savunma yapacak güçleri kalmamıştı. Bu yüzden ateşkes talebinde bulundular" diye ekledi.
İran yurt dışında askeri fabrikalar kurdu
Aynı röportajda Nasirzade, İran’ın bazı ülkelerde askerî fabrikalar kurduğunu ancak bu ülkelerin ismini açıklamadı. "Siyasi ve savunma ilişkilerimiz olan ülkelerle çok iyi ilişkilerimiz var. Silah alışverişi yapıyoruz. Elbette bu alışveriş bizim ihtiyaçtan dolayı yaptığımız bir şey değil; bu, ülkeler arasında olağan bir durum. Teknolojik ve endüstriyel kapasitelerimizden karşılıklı olarak faydalanıyoruz" dedi.
Ayrıca, bazı durumlarda fabrika kurmanın İran açısından ekonomik olmadığını, bu yüzden bazı ihtiyaçları dışarıdan satın aldıklarını ve bazı ülkelerde savunma sanayi altyapısı kurduklarını belirtti. "Zamanı geldiğinde bunu duyurabiliriz ama henüz böyle bir karar almadık. Bu da dünyaya savunma kabiliyetlerimize olan inancı gösteriyor" şeklinde konuştu.