Bilim insanlarına göre mutluluktan ağlamak, beynin yoğun duygusal yüklenmeye verdiği doğal bir tepki. Hüzün ya da neşe fark etmiyor; her iki duygu da beynin duygusal merkezi olan amigdalayı tetikliyor ve bu da gözyaşlarını başlatıyor.
Mutluluk gözyaşları genellikle yalnızca neşeyle değil; aynı anda hissedilen nostalji, rahatlama, minnettarlık ve geçmişe dair hatıralarla da bağlantılı. Beyin, bu güçlü karışımı işleyebilmek için gözyaşı üretimini devreye sokuyor.
Uzmanlara göre bu gözyaşları aynı zamanda vücudu sakinleştiren bir denge mekanizması. Ağlamak, stres hormonlarını düşürüp kalp atışlarını yavaşlatıyor; yani aslında içsel bir "reset" işlevi görüyor.
Araştırmalar, mutluluktan ağlayan kişilerin daha yüksek empatiye sahip olduğunu ve çevresindekilerden daha fazla destek gördüğünü de ortaya koyuyor.
Kısacası, mutluluktan ağlamak bir çelişki değil; insan olmanın en karmaşık, en doğal yansımalarından biri.