İnsan Biçimlendirme Oyunları

Abone Ol

Batının, adaleti değil, gücü ve Batı egoizmini merkeze alan uygarlığı, tarih boyunca görülmüş-görülen en barbar uygarlık oldu. Bu bariz gerçek, insanlığını kaybetmemiş diğer uygarlıkların tabi ki direniş göstermelerini gerektirir. Ama bu direnişi önceden öngören Batı, maalesef direnişleri engellemenin de en kirli yollarını buldu. Mesela:

  1. Bariz barbarlığına rağmen, o, kendi dışındakileri “barbar” diye etiketleyerek zihinlerde gerçeğin tersinden bir algı oluşturdu.
  2. Barbarlığının tersine, kendini “Medeni” olarak reklam etti-ettirdi. Hayranlar oluşturdu. Hayranlık şekilsel taklitçiliğe dönüştü. Böylece hem düşünmelerini engellemiş oldu hem de düşünmeden karar vermiş bu kişileri kendi toplumlarının aydınlarıymış algısına gömdü ve böylece diğer medeniyetlerin özlerini yok etti. Kadim zengin medeniyetlerin halklarını, komik, klonlanmış koyunlara dönüştürdü.
  3. Barbarlığını eleştirenlerin ve güçlenmeye başlayan potansiyel muhalif olabilecek güçlerin yüzlerini kendi sistemi içinde, kendi sisteminin bağımsız savunucuları gibi gösterdi.
  4. Barbarlığına kendisi eleştiri getirir gibi yaparak, insanları kendi yapılandırdığı eleştiri tarzına yönlendirdi. Böylece:

a. Kökten kendisini yok etmeye çalışacak eleştiriyi ve muhalefeti engellemeye çalıştı.

b. Muhalifleri ve eleştirenleri kendi eleştiri tarzına yönlendirip zamanla kendine benzetmeyi hedefledi.

c. Kendisine ait eleştiriyi kullanan eleştiricilerin, eleştirilerinin yönünü kendine çekerek, farkında olmadan kendisine benzemek için çalışmalarını sağladı ve böylece onları zamanla üstü örtülü kölelere dönüştürdü.

Batı, “gücü”, gücün emrine aldığı “teknolojiyi”, teknolojinin sağladığı “konfor ve zevk kültürünü” uygarlık değerleri haline dönüştürdü. “Merhamet, fedakarlık, duygusallık… gibi değerlerin adını enayilik olarak değiştirdi. Böylece kendisi gibi acımasız, ben merkezci insanlığın müsebbib olduğu savaşlar, acılar içinde insanlığı inletti. Sanat, terbiyesizleştirildi. Bilim, taşa dönüştürüldü.

Bugün köklü bir uyanış zamanıdır. Sarı, Siyah ve Esmer uygarlıkların artık birleşmesinin ve dünyaya yayılmış Batı’yı Avrupa Kıtası’na kadar kovmanın hayallerini kurmasının zamanıdır. Ki böylece bir virüs gibi girdiği her yeri klonlayan, tüm diğer uygarlıkları yok ederek uygarlığı tek tiplendiren Batı'nın kanserli laneti tüm insanlığın üzerinden kalksın ve insanlığın büyük bedeller ödeyerek kazandığı zengin kültürler tekrar yeryüzünü rengarenge boyasın.

Elbiselerini, alfabelerini, tatil günlerini, takvimlerini, başlangıç meridyenlerini, dillerini, dinlerini-dinsizliklerini, en büyük sömürü aracısı kıldıkları, beş sente mal edip yüz dolar veya yüz Euro olarak dünyaya verdikleri paralarını, tarihi okuyuş şekillerini, Avrupa’yı merkeze alarak Dünya'nın bölgelerini yön esasına göre isimlendirmelerini, kirli tarihleri boyunca siyah, esmer ve sarı insanlara yönelik yaptıkları köleleştirme, sömürme, işgal etme, soykırımdan geçirme eylemlerine getirdikleri sahte eleştirilerini, hukuklarını, demokrasilerini, telefonlarını, televizyonlarını, filmlerini ellerine verelim ve arada tekmeleyerek Avrupa'ya kadar onları sopalarla kovalım. Kovduktan hemen sonra da Kıtalarını terk edelim. Ki ayak işlerini başka milletlere yaptıramama kibrinin içinde boğulsunlar. Kendi pislikleriyle kendileri boğuşsunlar. O zaman tüm Dünya'nın huzuru şimdikinin on katı artış gösterecektir.

Dünya'da üretilen her ürünün yüzde yetmişini vampir gibi emen bu insanlık parazitlerini, insanlığın ortak zihninin ürünü olan bilimi ve teknolojiyi tekelleştiren bu beyin emicileri, varlık alanımızın dışına itelim. O zaman varlıklarını başkalarına dayatma kültürünün esaretinden kurtuluruz belki. İnanın bizler telefonları, buzdolapları olmadan yaşarsak, onurumuzu, inancımızı, rengimizi, dilimizi, kültürümüzü, duygularımızı, özgürlüğümüzü, özgünlüğümüzü alan bu zihniyetin ikinci sınıf insanı olarak yaşamaktan daha az şey kaybetmiş oluruz.

Şu kibirlerine, şu kendisi dışında kalanları insan saymayan zihniyetlerine, şu gözlerimizin içine baka baka Gazze'ye dayatılan küstah şartlara, şu dünyadaki diğer medeniyetlere biçtikleri değere bakalım ve şimdiye kadar yaptığımız muhalefetin şeklinden bile utanalım.