Bu olayı açıklayan kavram, “biyofoton” olarak biliniyor. Bu, hücrelerdeki enerji üretimiyle bağlantılı olarak biyokimyasal süreçler sonucu yayılan ışık parçacıkları anlamına geliyor. Hücreler ne kadar fazla enerji harcarsa, o kadar fazla ışık yayılıyor.
Kanadalı bir araştırma ekibi, insan beyninin düşünme sırasında düşük düzeyde ışık yaydığını tespit etti. Dahası, bu biyofoton yayılımı, beynin yürüttüğü bilişsel işlemlere göre değişiklik gösteriyor.
Henüz bu ışığın düşünsel süreçlerle olan bağlantısı tam olarak çözülememiş olsa da, Ontario’daki Wilfrid Laurier Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu ışığın beynin işlevlerinde rol oynadığını düşünüyor.
Çalışmanın başındaki biyofizik uzmanı Dr. Nirosha Murugan, canlı dokular — özellikle sinir hücreleri — üzerinde yapılan deneylerde, santimetrekarelik doku örneklerinden saniyede birkaç düzine ila yüzlerce foton yayıldığını gözlemlediklerini belirtiyor.
Bu konuya olan ilgi yeni değil. 1923’te Rus biyolog Alexander Gurwitsch, soğan köklerine yerleştirdiği ışık engelleyici bariyerlerin bitki büyümesini durdurduğunu gösterdi. O zamandan bu yana yapılan araştırmalar, biyofotonların hücreler arası iletişimde ve organizmaların gelişiminde rol oynadığını destekliyor.
Bu bağlamda, Murugan ve ekibi, insan beyninde bu ışık yayılımını izlemek üzere bir dizi deney gerçekleştirdi. iScience dergisinde yayımlanan çalışmada, 20 gönüllüye EEG (beyin aktivitesi) ölçen elektrotlarla donatılmış başlıklar takıldı. Ayrıca, ışık parçacıklarını büyütüp algılayabilen özel tüpler yerleştirildi.
Sonuçlar oldukça çarpıcıydı. Işık kümeleri, beynin iki belirli bölgesinde yoğunlaşıyordu:
Arka bölümdeki oksipital lob (görsel işlem merkezi)
Yanlardaki temporal lob (işitsel işlem merkezi)
Murugan, “Bu deneyde ulaştığımız ilk sonuç şu: Beyinden gerçekten ışık yayılıyor. Bu rastlantısal ya da optik bir yanılgı değil; düzenli ve bağımsız bir süreç,” dedi.
Ardından ekip, beynin gerçekleştirdiği farklı bilişsel işlemlere göre bu ışığın yoğunluğunun değişip değişmediğini test etti. Beynin oldukça yüksek bir enerji tüketimine sahip olması nedeniyle, görsel işleme gibi enerji isteyen faaliyetlerde daha fazla ışık yaydığı gözlemlendi.
Ayrıca, gözün kapatılıp açılması gibi basit bilişsel değişimlerin bile ışık yoğunluğunu etkilediği kaydedildi. Bu da beynin bilişsel geçişleri ile biyofoton yayımı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu düşündürüyor.