İlginç Kareler; Siyonist Rejim Türkiye için tehdittir!

Abone Ol

Gazze’de yasaklı silah kullanımı dahil her türlü vahşetle tarihin en vahşi soykırımlarından biri devam ederken Siyonist güvenlik kabinesi Gazze’de topyekun işgal kararını onayladı

Siyonist rejim, Gazze defterini kapatmaya çalışırken Suriye sahasında benzer bir girişimin ön hazırlıklarını yapıyor.

Bunlar için de 60 bin kişilik yedek ordu talebinde bulunuyor.

Birkaç gün önce Siyonist işgal rejim Ahmet Şara’nın sarayına 400 mt mesafeye kadar bombalama yaparak mesaj verirken Dürzi kartını da bir kez daha sahaya getirmesi yakın gelecekte burası ile ilgili asıl niyetin de masaya geleceği anlaşılıyor.

Dürzi dosyası açılırken, 2015 yılında Pentagon tarafından hazırlanan bazı haritalar gündeme getirildi.

Pentagon’un medya organlarına sızdırdığı haritalara göre Suriye’de federatif bir yapı hedefleniyor. Ardından net bir şekilde üç’e bölünerek Kuzey kısım Rojava adıyla SDG/PYD yönetimine, Orta kısım Sunni denilerek Araplara ve Batı sınırı boyunca Dürzi Alevi Devleti olarak planlanmış.

Bu haritalandırma ABD’nin Ortadoğu üzerinde yaptığı ilk planlama değil elbet.

Ancak Suriye ölçeğinde gelinen noktanın kendi kendine oluşmadığını anlamak için bu haritalara bir daha bakmakta fayda var.

Hatırlanacağı üzere 1998 yılında ABD’li Neo Con’lar tarafından gündeme getirilen ‘Ortadoğu’daki 7 ülkenin 21 parçaya bölünmesi ile ilgili plan (Büyük Ortadoğu Planı), yıllar içinde büyük değişim ve dönüşümler geçirse de asli olarak bu planın yürürlükte olduğu görülüyor.

ABD’li oyun kurucuların Ortadoğu kapsamında temel olarak iki önemli hedefleri var.

Birincisi; ‘israil’in güvenliği için çevre ülkelerin kolay yutulur lokmalara dönüştürülmeleri

İkincisi; Enerji kaynaklarının kontrolü ve İslam Dünyasında sorun çıkar(a)mayacak karakterdeki devletlerin inşası.

ABD, Gazze ile ilgili olarak Direniş Ekseni’ni imha etmek adına direkt sahaya inmekle Siyonist rejim için tüm bölgeyi ateşe vermekten çekinmeyeceğini bir kez daha göstermiş oldu.

Şimdi Suriye ile alakalı haritaların ifşa edilmesi sahadaki gerçeklikle bire bir uyuşmakta.

Bir ay önce Mazlum Abdi, CENTCOM marifetiyle apar topar Şam’a gönderilmiş ve Ahmet Şara ile (daha önce hazırlandığı anlaşılan) anlaşmayı imzalamıştı.

Bu anlaşma ile ihtiyaç duyduğu zamanı kazanan Abdi, beklenmeyen bir manevra yaparak aniden Federasyon çıkışı yaptı.

Kuzey Suriye’de SDG’nin 27 Şubat’ta Kamışlı’da gerçekleştirdiği ‘Kürt Konferansı’ ile ilan ettiği Mutabakatta ENKS ile birlikte Federasyon talebini ilk kez resmi olarak dile getirmiş oldu.

Aynı zaman dilimine denk gelen bir zamanda Lazkiye’de bir kalkışma denemesi yapılıyor ve akabinde Dürzi kartı en acımasız haliyle tekrar devreye sokuluyor.

Süveyda ve Jaramana’daki Dürzilerin ince bir istihbarat oyunuyla mağdur pozisyonuna düşürülerek Batılı ülkelerin radarının buraya tutulması elbette ki tesadüf değil.

SDG/PYD kuzeyde ve Dürziler de güneyde olmak üzere yeni gelişmelerin Suriye'de gösterdiği o ki; Siyonist rejim arzuladığı hedeflere adım adım yaklaşmakta hatta öyle ki Türkiye ile karşı karşıya gelmekten çekinmeyecek bir pozisyonda konuşlanarak iki kesimi de koruması altına aldığını açıklamakta.

Ahmet Şara yönetiminin her ne kadar silahlı anlamda siyonist rejime karşılık verme gibi bir durumu söz konusu olmasa da Ahmet Şara'nın babası Hüseyin Şara tarafından yapılan açıklamalarda görünen olgu Suriye yönetiminin işgal rejimine karşı oldukça bileylenmiş olmasıdır.

Gelişmelerin nereye evrileceği bilinmemekle birlikte başta Suriye hava sahası olmak üzere Yahudi Rejimi ile Türkiye'nin ilaahir kozlarını paylaşacakları öngörülebilir.

Bunun ne zaman ve nasıl olacağı kestirilmese de Siyonist rejimin Arz-ı Mev’ud projesinin Türkiye için gerçekten ciddi bir tehdit oluşturduğu ortadadır.