İlginç Kareler; Bakur’da Lalezar Op.

Abone Ol

Bakur, dört parçaya ayrılmış olan Kürdistan coğrafyasının Güney kısmına verilen isimdir. Yani Güney Kürdistan/ Irak Kürdistanı!

Dört gün önce Bakur’un Süleymaniye şehrinde iki amca oğlu arasında Kürdistan Bölgesini ilgilendiren ve büyük gerginliğe yol açan bir çatışma meydana geldi.

Süleymaniye’de KYB’nin iki önemli şahsiyeti arasında gelişen çatışmada iki taraf da siyasi olarak zedelenirken 10’dan fazla insan öldü.

Kürdistan Bölgesi Hükümeti Başbakanlık Ofisi, yaptığı açıklamada; çatışmanın KYB güçleri ile Halk Cephesi (Berêy Gel) arasında yaşandığını Kürdistan Hükümeti’nin olaydan ancak gözaltı ve karşı operasyonların son aşamasında haberdar olduğunu bildirerek gelişmelerin tarafı olmadıklarını belirtti. Tabii bu açıklama Bakur’daki yönetim boşluğunu da açığa çıkarmış oldu.

Lahur Şeyh Cengi (Talabani’nin) parti çalışmaları için merkez olarak kullandığı Lalezar Oteli’ne yapılan baskından dolayı ismini buradan alan operasyon, Süleymaniye Asayiş Mahkemesi’nin çıkardığı yakalama kararının ardından güvenlik güçlerinin oteli kuşatmasıyla başladı.

Dört saat süren baskın sonunda Kürdistan Parlamentosu üyesi Lahur, iki kardeşi, yakın adamları ve ‘İki Namlu’ isimli özel eğitimli askeri birliğe bağlı bazı kişilerin tahkir edici bir sunumla gözaltı edilmelerinin Süleymaniye’de yeni gerginliklere yol açmasından korkuluyor.

Lalezar Operasyonuna eş zamanlı olarak, Lahur’a yakınlığıyla bilinen Zoom TV’ye de baskın düzenlendi.

KYB’nin kurucusu Celal Talabani’nin 2017’deki ölümünden sonra 2020’de kongre kararıyla partiyi iki kuzen (Celal Talabani’nin oğlu Bafıl Talabani ile yeğeni Lahur Şeyh Cengi) Eş Başkanlık sistemiyle idare etmeye çalıştılar.

Lahur, bir zamanlar amcası Celal Talabani’nin güvenlik ve istihbarat işlerine baktığı için Süleymaniye’nin istihbarat ve ardı sıra özel eğitimli birliklerin sorumluluklarını yapmış ancak bir süre sonra Bafıl Talabani’nin dengeleri kendi lehine değiştirmesiyle 2021 yılında KYB’den ihraç edilerek saf dışı bırakılmıştı.

Lahur, parti içindeki güç mücadelesinde dışlanarak atılmış olsa da Halk Cephesi (Berêy Gel) hareketini kurarak Kürdistan siyasetinde varlık göstermeye ve Irak Parlamento seçimleri için hazırlık yapmaya başladı.

Aynı zamanda İngiliz vatandaşlığı bulunan Lahur, ABD ve Batı Koalisyonu’nun Ortadoğu’yu hallaç pamuğu gibi dağıtmak için kullandıkları sihirli değnek olan IŞİD’e karşı önceki dönemde gösterdiği başarılar(!) ve geliştirdiği dış ilişkiler nedeniyle Batılılar nezdinde tanınan ve değer verilen bir siyasi figür haline geldi. Bu prestijin avantajlarından istifade etmek için Süleymaniye’de yoğun diplomatik trafikle büyük hesaplar içine girdi.

Bafıl Talabani tarafı, Lahur’un Batılılar lehine bir darbe teşebbüsünde bulunacağına ve bunun için bazı güvenlik görevlileriyle planlar yaptığını iddia ediyor.

Lahur tarafı ise böyle bir şey olmadığını, Süleymaniye’deki Kürdleri Bafıl’ın kokuşmuş yönetiminden kurtarmaya çalıştığını buna karşılık KYB’nin darbe gerçekleştirdiğini söylüyor.

İki taraf da doğal olarak birbirini suçlayacak. Ancak olayların perde arkasında Uluslararası başka aktörlerin de çekişmesini yadsımamak gerekir.

Öncelikle Süleymaniye’nin İran etkisindeki siyasetinden rahatsız olan çevre ve küresel aktörlerin bu çatışmanın gelişiminde nerede durdukları ve ateşe ne tür yakıt taşıdıkları iyi takip edilmeli.

Süleymaniye’deki İran etkisini kırmak için Lahur’u finanse edip yönlendirenler olduğu kadar, Lahur’u tesirsiz kılarak ABD ve Siyonist İşgal Rejimi’nin hemen sınırındaki kolunu (haklı olarak) kesmeye çalışan İran’ın da olduğu unutulmamalı.

Görece huzur ve asayişin sağlandığı Kürdistan Bölgesi’nde yıllar sonra yeniden bir iç çatışmanın büyüme riski Kürdleri bir kez daha endişelendirip tarafları sağduyulu davranmaya çağırıyor.

Kürdler arasındaki iç çatışmaların büyümeyi, gelişmeyi ve Kürdlere has kültür ve medeniyet oluşturma çabalarını tıkayacağı görülmelidir.

Siyonistlerin sinsi çıkarlarına hizmet eden her yapının ustalıkla tasfiye edilmesi gerektiği gerçeğiyle birlikte ABD’nin Irak’taki askeri üslerini Kürd Bölgesine kaydırması ve Mesrur Barzani’nin Washington temasları yakın gelecekte Kürdistan’ın “Dünya Gündemi”ni meşgul edeceğini gösteriyor.