İdeoloji Zehirlenmesi: Sessiz ve Derin Bir Tehlike

Abone Ol

Son yıllarda ülkemizde toplumun ideolojik zehirlenme sürecine maruz bırakıldığı açıkça görülüyor. Bazı kesimler, çeşitli yollarla bireylerin düşünce dünyasını yönlendirmek, şekillendirmek ve hatta baskılamak için yoğun bir çaba harcıyor. Üstelik bu durum çoğu zaman fark edilmeden, hayatın olağan akışı içinde gerçekleşiyor.

Bu zehirlenme kimi zaman kamu kurumlarının ürettiği içeriklerle, kimi zaman televizyon kanallarının tek yönlü yayın politikalarıyla, en tehlikelisi ise sosyal medya aracılığıyla topluma nüfuz ediyor. Artık aile içindeki en küçük birey olan birkaç yaşındaki bir çocuk bile, aynı çatı altında yaşayan en büyük birey kadar bu ideolojik baskının etkisi altında kalabiliyor.

Bir zamanlar fikirlerin özgürce tartışıldığı alanlar, bugün manipülasyonun ince yöntemleriyle kuşatılmış durumda. Sosyal medya bunun başını çekiyor: Algı operasyonları, yönlendirilmiş tartışmalar, sahte gündemler ve belirli grupların propaganda içerikleri, toplumun düşünme biçimini yavaş yavaş şekillendiriyor.

İdeoloji zehirlenmesi, tıpkı görünmez bir gaz gibi, insanın zihnine fark ettirmeden sızıyor. Sonuç olarak birey, kendi iradesiyle düşündüğünü sanırken aslında kendisine dayatılan bir düşünce kalıbını savunuyor. Bu da toplumsal birlikteliği, ortak aklı ve sağduyuyu zayıflatıyor.

Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, ideolojik körleşmeye karşı uyanık olmak; bilgi kirliliği ve manipülasyon çağında aklımıza sahip çıkabilmek. Çünkü zehir, en çok fark edilmediğinde etkili olur. Allah’a emanet olunuz.