Hiç Boşuna Uğraşmayın!

Abone Ol

İslam düşmanı siyon-emperyalist güçler, yüzyıllardır tüm imkân ve kabiliyetleriyle Müslümanları ve nesillerimizi İslam’dan uzaklaştırmak amaçlı birçok oyun, hile, tuzak, entrika ve kumpaslarla dolu ifsad ve yozlaştırma eksenli planları bir proje dahilinde stratejik bir hedef olarak uyguladılar.
Bu kirli projelerinde öyle başarılı oldular ki; daha önce silah ve işgal yoluyla yaptıramadıklarını, kültür emperyalizmi unsurları ve ifsad hareketleri ile tek tek gerçekleştirdiler. Müslüman nesiller zamanla öyle bir hale geldi ki batılıların her dediğini ve her yaptığını sorgusuz sualsiz yapmaya başladı ve bunu bir övünç vesilesi yaptı. Bu söylenenler ve yaptıklarımız İslam’a ne kadar uygun veya ‘bunda Allah’ın rızası var mı?’ diye hiç sormadan taklit etmeye başladık. Sonuçta ümmet ve halk olarak halimiz ortada.
Bize dayattıkları kanunları aldık, adetlerini-geleneklerini, yaşam biçimlerini hayata taalluk eden ne varsa düşünmeden aldık. Bunu yaparken Hak din olan İslam’ı unuttuk, Rabbimizi, dünyaya kulluk için, imtihan için geldiğimizi ve hesap gününü unuttuk.
Nihayetinde alimlerimizin ve davetçilerin başlattıkları “uyanış hareketleri” sayesinde ümmette uyanma ve öze dönüş fikriyatı ve düşüncesi yaygınlaştı. Ancak halen uyanış ve diriliş konusunda ümmet olarak da halk olarak da çok gerilerdeyiz. Batılı emperyalistler ve dünya siyonizmi kurdukları kirli düzenlerinin bekası için İslam’ın hayattan uzak kalması ve Müslümanların İslam’ı anlamaması gerektiğini varsayarak bütün stratejilerini Müslümanların ve dolayısıyla insanlığın İslam’dan ve İslam’ın kurtuluş reçetesinden uzak kalması üzerine kuruyorlar. Öyle ya İslam anlaşılır ve uygulanır olsa kimseyi sömüremeyecekler, kimseyi ezemeyecekler, kimseye zulmedemeyecek, vatanlarına ve zenginliklerine çökemeyecekler.
Bunun için tüm güçlerini kullanarak insanları ve ümmeti özellikle de genç nesilleri yozlaştırma ve ifsad hareketleri marifetiyle kendilerine gönüllü asker haline getiriyorlar. Onlara zevk ve eğlence adı altında sanal ve yalancı bir hayat sunarak İslam’ın özünden uzaklaşmalarını sağlıyorlar. Öyle ki, namaz ile alay edenler ve bunu arsızca paylaşan soysuzlar türedi. TV dizileri, sanal ve sosyal medya mecraları bu yozlaşmanın zirve noktası oldu. Moda, spor, ideolojiler, yılbaşı gibi kutlamalar düşünmeden taklit edildi ve edilmeye devam ediliyor. Müslümanlar ve nesillerimiz yıllardır zihinlere uygulanan şırıngaların etkisiyle yapılan uyarıları duymuyor, görmüyor ve etkilenmiyor. Öyle bir hale geldik ki, artık bu yozlaşma unsurları maalesef “din” yerine konulmaya hatta dinden üstün görülmeye başlandı. Öyle ya siz istediğiniz kadar bu konularda ayet, hadis ve dini deliller sunun, muhatabınızın fikri ve yaşantısı değişmiyor. Devir öyle bir devre geldi ki, maalesef insanların büyük bir kısmı nefis ve hevalarını “ilah” yerine koymaya ve ona uymaya başladı. (Bu konuda Casiye 23 ve Furkan 43 ayetlerine ve tefsirlerine bakınız)
Maalesef bugün insanlık ve şuursuz Müslüman kitleler, uyarılara aldırmadan batının ürettiği her çirkefliği yapmaya ve taklit etmeye devam ediyorlar. Yaklaşan yılbaşı kutlamaları ve bağlantılı olarak piyango bileti alma ve Hristiyanların ritüellerini yapmaya varan kompleks ve taklitçilikten vazgeçmiyorlar.
Bu kesimlerin, ne salgın hastalıklar ne yapılanın haram olduğu ne yaşanan yıkıcı depremler ne de Gazze’de yaşanan soykırım umurlarında değil. Bunlar ne haram dinliyorlar ne çocukların ve kadınların açlıktan, soğuktan ve bombalarla paramparça edilerek katledilmeleri onları etkiliyor… Müslümanlık anlayışları, haram olan piyangoyu alırken çıksın diye “besmele” çekerek almalarından ibaret…
Bir de Mevlid-i Nebi ve kandilleri sürekli olarak dillerine dolayan sözde ilahiyatçı nevzuhur bir kitle var. Bunlar sürekli olarak bidat diyerek dindar insanları hedef alıyorlar. Ancak ne hikmettir ki, yılbaşı gibi çirkef sözde kutlamalar ve işlenen haramlardan bahsettiklerini görmüyoruz. Neden, “Hz. İsa (A. S.) bunların hiçbirini yapmamış ona iftira atmayın” demiyorsunuz? Yok demezler çünkü bunların tek derdi İslam ve Müslümanlarladır.
Yaptıklarımıza, ettiklerimize ‘yarın hesabını vereceğiz’ bilinciyle dikkat etmeli ve ona göre hayatımıza yön vermeliyiz. Yapmamız gereken; batılı emperyalistlerin ve siyonistlerin kirli projelerine değil, Allah’ın dinine sarılmak olmalıdır. Vesselam…