HERKES ELİNDEKİYLE SEVİNİR

Abone Ol

Gazze'de insanlar açlıktan öldü.

Herkesin çok işi vardı, takılamazdı böyle bir konuya.

Yolsuzluklar, itirafçılar, iftiracılar full mesaideydi.

Birileri şaibe iddialarını seçimlerden, kurultaylardan, delege pazarlığından alıp çocukların sınav alanlarına taşıma derdindeydi.

İktidarı ellerinde bulunduranlar soykırımcı teröristlere ağız dolusu saydırırken, soykırımın en büyük destekçisinin bölgede kurduğu masada yer almaktan sevinç duyuyor. Açlıktan inleyen çocukların üzerine yağdırılan bombaların tedarikçisi ile "bölgenin huzuru için ortak adımlar" atanlar bir de bununla övünüyor.

Gazze'de insanlar açlıktan ölüyor, ama insanların çok daha önemli işleri var. Bin yıldır çözülmemiş mezhep tartışmaları yeniden gündeme geliyor. Yeniden zaferler kazanıyor her fırka, suçlamalar, yaftalamalar havada uçuşuyor. "Dinlerini parçalayan ve fırka fırka ayrılanlar. Öyle ki her fırka elindekiyle seviniyor." (Rum/32)

Açlıktan çocukları ölmesin diye düşmanın belirlediği kamplara yanaşan, kanla sulanan bir avuç un alabilmek için kurşun yemeyi göze alan adamlar çaresizlik içinde ağlarken, çocuklarını toprağa veren anaların bedduaları arşa yükselirken, kimlik tartışmaları yapıyor birileri. "Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır" demişti Aziz Pegamber, ama bazıları toprağın daha şerefli bir kısmından olduğunu düşünüyordu herhalde.

Dünyanın birçok yerinde savaşların seyrini değiştiren silahlara sahip olmakla övünüyordu birileri, ama o silahlar çok yakında, Akdeniz'in kıyısında işlev görmüyordu nedense. Milyar dolarlar, savaş gemileri, denizaltılar Gazze'ye birkaç ekmek sokamıyordu, ama işte itibarlı siyasetçilerimiz vardı, büyük devlettik falan filan.

Yahudiler üstün ırk olduklarını iddia ediyor, bunu resmiyete döküyordu. Dokunulmaz olduklarını gösteriyorlar, Amerika'nın, İngiltere'nin, Almanya'nın desteğine sahip oldukları için uluslararası mahkemeleri tehdit edebiliyorlardı. Irkçılığı açık açık yapıyorlardı ve Türk ırkçıları, Kürt ırkçıları, Arap ırkçıları, tarihin en şerefli direnişlerinden birini ortaya koyan Gazzelilere değil de ırkçı Yahudilere, bebek katili soykırımcı alçaklara destek veriyordu.

Baas diktatörlüğü zamanında rejime destek veren kimi gruplar, Esad devrildikten sonra soykırımcı katillere yanaştılar, onlardan koruma istediler, kendi fırkalarından olmayanlara karşı vahşi cinayetler işlediler. Başka şehirlerden, başka ülkelerden konvoylar oluşturdu "Bedevi" gruplar. Ama ne bedeviler ne de başkaları açlıktan ölen Gazze'ye konvoylar oluşturmadı, oluşturamadı. Evet, Gazze'de insanlar açlıktan ölürken bıyık keserek sünneti ihya edenler ne çok benziyordu bin yıl önceki bazı fırkalara...

Gazze'de insanlar açlıktan ölüyor, ama her fırka elde ettiğiyle sevinç içinde ve herkesin "çok önemli" işleri var.