Hep katliamlarla anılacak!

Abone Ol

Kırk yıldan fazladır şiddet uygulayan tedhiş örgütü PKK, nihayet kendini feshettiğini açıkladı. Buna bağlı olarak silahların da bırakılacağı ifade ediliyor. Görünürde PKK hiçbir şarta mukabil değil, sadece MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısı üzerine silah bıraktı, kendini lağvetti. Burası, Sayın Devlet Bahçeli’nin içinde olduğu fotodan dolayı kıyameti koparanlara gelsin!

Evet, bu! Sözde Kürtlerin temsilcisi diye kendini addeden PKK, Türk milliyetçisi partinin liderinin çağrısı üzerine silah bıraktı, kendini feshetti. “Madem öyle, niye bu kadar gecikti?” diye de sormak lazım tabii. Ama şimdi sırası değil! Bittiyse sevineceğiz, nasıl bittiği önemli değil!

Kırk-elli yıl oldu, Kürtler rahat yüzü görmedi; daha doğrusu bütün bir millet, Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla herkes büyük acılar yaşadı. Ayrıca memleket insanının hissettiği ekonomik felaket, zaten hesaplanamayacak kadar büyük oldu.

Özellikle Kürtlerin PKK’den çektikleri eziyetin haddi hesabı yoktur. Kundaktaki bebekler katledildi, camilerde cemaat ehli Müslümanlar kurşuna dizildi. Yasinler, Fuatlar, İbrahimler, Abdurrahmanlar, Abdulkerimler, Ziyalar, Ayşeler, Hediyeler… Binlerce mazlum bu katillerin kurşunlarının hedefi oldu.

Dindar Kürtlerin evleri yakıldı; ziraatleri, ekinleri, iş yerleri talan edildi. Bunlar, yıllarca Kürtlerden aldıkları haraçlarla bölgeyi ateş çemberine çevirdiler.

PKK’nin işlediği suçların, gerçekleştirdiği cürümlerin çetelesi bilmem ne kadar tutulabilir?! Özellikle ülkenin doğu illerinde tam bir insanlık suçu işlendi. PKK’yi bahane eden 90’lı yılların ceberutları da neredeyse bütün bir ahaliyi sorumlu tutarak, terör estiren örgütün değirmenine adeta hayat suyu taşıdı. Bilerek veya bilmeyerek, akl-ı selim hareket etmeyi kimse düşünmedi, düşünemedi. Bu da örgütü daha da palazlandırdı.

Çözüm süreçleri başlatıldı. Bu doğrultuda “örgüt Türkiye’yi terk edecek” dendi. “Silahlar ülke dışına çıkarılacak” diye ifade edildi. Ancak bunların hepsi tam tersi bir sonuç getirdi. “Çözüm”, iyi sonuç getirmedi; örgüt bırakın silah bırakmayı, şehirleri silahlarla doldurdu. Militanlar, ülke sınırlarının dışına çıkmak şöyle dursun, dağdan şehirlere inerek adeta “şehir savaşı”na soyundu. Burada da çukurlarda binlerce kişi can verdi. Ölenlerin aileleri neticede acıyı yaşadı ve bunun üzerine kendilerini PKK’nin siyasi uzantısı yanında konumlandırdı.

Şimdi birileri, “Tamam da bunları niye söylüyorsun, işte örgüt kendini feshetti?” diye tepki gösterebilir. Ben işte tam da burada, “Somut adımlar görülmeden bu kadar acelece iyimser olmayın” diyorum. “Temkinli bir iyimserlik” olabilir tabii; ama tam tamına iş bitmiş değil, adeta tabutuna son çiviler çakılana kadar takipte olmak lazım diye düşünüyorum.

Örgüt, kendini feshettiği sözde kongrede bile “mücadeleyi daha da yükselteceklerine” dair yemin ediyor. “Farklı bir evreye geçtiklerini” ilan ediyor. İhtiyaç duyulduğu yerde karşılık vermenin gerekliliğini vurguluyor.

Bunlar belki detay sayılabilir ama PKK kendini feshettiyse, PYD ve diğer YDGH gibi örgütler de buna dahil mi acaba? Yoksa sadece PKK tabelası indirilip, diğer örgütler üzerinden yine terör estirilecek mi? DEM Milletvekili Cengiz Çandar, Öcalan’ın çağrısı sadece PKK ile ilgilidir, PYD ile ilgili bir durum yok, diyordu. Siyasi uzantılı “örgüt”ün her dönem yeni bir isimle piyasaya çıktığı gibi, şimdi de PKK adı üzerinden düştükleri sıkıntıdan kurtulmanın bir çıkar yolu olsun diye sadece isim değişikliği mi gerçekleştiriliyor? Bütün bunların net olarak ortaya konması faydalı olacaktır.

Örgütün feshini gerçekleştirdiğine dair en önemli delil de silahların bir şekilde bırakıldığının ispatlanması ve örgüt elemanlarının dağıtıldığına dair delillerin ortaya konmasıdır.

Aksi takdirde yeni oyunlarla karşı karşıyayız demektir!

Sonuç olarak; umarım örgütün kendini feshettiği ve silahları bırakacağına dair süreç doğru işliyordur.

Ama her düzey ve durumda daha başka bir işimiz var: PKK ve uzantılarının memleketimize, bölgemize verdiği manevi zararı, tahribatı ortadan kaldırmaya çalışmak ve bunun için vazifeye koyulmak adına seferberlik ilan etmek!