Gazze, hiç kuşkusuz bu ümmetin en büyük imtihanlarından biridir. Filistin, özellikle de Gazze bu çağın Kerbela’sıdır… Nasıl ki Kerbela Katliamı ümmet için büyük bir imtihan oldu ve çoğu Müslüman o imtihanı yüzünün akıyla veremedi, sınıfta kaldı, ayaklarına kadar gelmiş olan cenneti kazanma şansını kaybetti; aynı şekilde günümüzün Müslümanlarının ekseriyeti de Gazze Kerbela’sı imtihanını ne yazık ki kaybetmiş bulunmaktadır. Halbuki Gazze ümmet için bir şanstı, bir fırsattı; tekrar dirilmek, uyanmak, silkinmek, Rabbin rızasını kazanmak, cennetle arasındaki kalın duvarları yıkmak için bir fırsat…
İslam dünyasının liderlerinin, yöneticilerinin büyük çoğunluğu bu imtihanı kaybetti… Gazze onlar için artık gündem bile değil… Her gün rutine bağlanmış katliamlara, soykırıma, vahşi cinayetlere rağmen Gazze ve Filistin halkının mazlumiyeti onlar için artık gündem olacak kadar bile bir değer ifade etmiyor.
Biz Türkiyeli Müslümanlar iktidar sahibi yöneticilerimize, gücü ellerinde bulunduranlara yalvarmaktan, çağrıda bulunmaktan, beklenti içine girmekten vazgeçelim artık.
Filistin diye, Gazze diye, Kudüs diye bir dertleri olanlar; bu konuda keder ve acı sahibi olanlar, yani bizler asla bu destansı direnişi, bu Furkan savaşını, hak ve batıl mücadelesini gündemimizden düşürmemeliyiz. Karamsarlığa, umutsuzluğa, rehavete kapılmadan, uzayan süreçten ötürü gevşeklik göstermeden, ilk günkü gibi büyük bir heyecan, coşku ve gayretle yapabileceğimiz her şeyi tüm gücümüzle yapmaya çalışalım. Kendi yağımızla kavrulalım… Gayret ve çabamızın çıtasını yükseltelim…
Mitingse miting, yardımsa yardım, eylemse eylem, ne gerekiyorsa yapalım; kulağımız HAMAS’ta olsun... HAMAS’ın çizgisi, çağrısı, söylemleri, duruşu, kararları bizim için belirleyici olmalı… HAMAS ve HAMAS ile birlikte hareket eden, HAMAS’a yakın duran direniş güçleri bizim karar, söylem ve eylemlerimizde belirleyici olmalı…
Siyonist rejim karşısında dik duran, Siyonist rejimle savaşan, mücadele eden, Siyonist rejimin varlığını tehdit eden direniş güçleriyle bütünleşmeli, yardımlaşmalı ve bu destansı direnişe her yolla katkı sunmalıyız…
Biz ne yapabiliriz rehaveti asla bizi kurtarmayacak, Rabbimizin katında mazeret olarak kabul edilmeyecek…Direnişe katkı sağlayacak her şey, her tavır, her söylem, her eylem, her yardım değerlidir, asla küçümsenmemeli…
Şehit Komutan Yahya Sinvar’ın dediği gibi Gazze maskeleri düşürmüştür, kimin nerede durduğunu ortaya çıkarmış, hakikat aşikâr olmuştur. Gazze’yi, Filistin’i desteklemenin hiçbir maddi getirisinin, dünyevi getirisinin olmadığı, ateşten bir korun avuca alınması gibi olduğu bu günlerde, bu imtihan günlerinde Gazze için, Filistin için ağlayan her göz, dökülen her gözyaşı, atılan her çığlık, yükselen her feryat, yapılan her yardım, göğe yükselen her dua değerlidir…
Vahdet ipimiz Gazze olmalıdır artık… Kudüs olmalı, Filistin olmalıdır… Eski defterleri kapatıp Gazze için, Filistin için yüreği yananların bir araya gelme, güç birliği yapma, hep birlikte direniş bayrağını yükseltme zamanıdır…