Muhammad Zulfikar Rakhmat, Middle East Eye için kaleme aldığı yazısında Endonezya’nın sessizce israile öğrenci göndermeye devam etmesinin hem ahlaki bir çelişki, hem de diplomatik bir tutarsızlık oluşturduğunu belirtti. Rakhmat’a göre, israilin Gazze’de uyguladığı şiddet ve işgale karşı Endonezya’nın verdiği yüksek sesli destek, perde arkasında süren bu öğrenci programlarıyla ciddi biçimde zayıflatılıyor.
Temmuz sonunda Doğu Nusa Tenggara’dan bir grup tarım öğrencisi, Arava Uluslararası Tarım Eğitim Merkezi (AICAT) bünyesinde staj yapmak üzere israile gönderildi. Bu program, 2014 yılında Çin kökenli Endonezyalı iş insanı Agus Suherman ile israilli merkez arasında imzalanan resmi bir anlaşmaya dayanıyor. 2024-2025 dönemi için 100 öğrencinin kaydı yapıldı.
Öğrenciler israil vizeleriyle işgal altındaki topraklara giriyor, israil kurumlarında eğitim alıyor ve çalışıyor. Rakhmat bu durumu şöyle tanımlıyor:
“Bu bir tarım değişimi değil, pragmatizm maskesi altında suç ortaklığıdır.”
3 Ağustos’ta Jakarta’daki Ulusal Anıt önünde binlerce kişi Filistin’e destek için bir araya geldi. Göstericiler Gazze için adalet çağrısı yaptı. Ancak Rakhmat’a göre bu sahneler, aynı anda israile öğrenci gönderen bir ülkenin “halkıyla çelişen kurumlarını” da gözler önüne seriyor.
Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, geçtiğimiz hafta Filistin’e 10.000 ton pirinç yardımı ve Sumatra ile Kalimantan’da tarım projeleri başlatıldığını duyurdu. Ancak yazara göre, bu katkılar ne kadar anlamlı olsa da,
“Tek bir öğrencinin bile israile gönderilmesiyle oluşan siyasi zararı telafi edemez.”
Bazı çevreler, bu tür programları “apolitik” ve “eğitim odaklı” olarak tanımlasa da Rakhmat buna karşı çıkıyor:
“israilin tarımsal başarıları çalıntı toprak ve çalıntı suyla elde edilmiştir. Eğitim burada tarafsız değildir; bir beyazlatma aracıdır.”
Yazar ayrıca AICAT’ın UNESCO’ya bağlı bir kurum olmadığını, aksine israilin “teknolojik vitrini” olarak işlev gördüğünü belirtiyor.
“Her Endonezyalı öğrenci – farkında olsun ya da olmasın – İsrail’e meşruiyet kazandıran bir tanıklık haline geliyor.”




