“Hele şu bayram bir geçsin…”

Abone Ol

Bir şeyler yapılması gerektiğine inandıkları halde bir türlü yapamayanlar, bir yerden başlangıç yapamayanlar bayram gibi belirli günlerin bitmesini beklerler, hele şu bayram bir geçsin derler. Her şeye rağmen umutları tükenmeyenler, beklentisi olanlar kendilerini bir anlamda böyle teselli ederler.

Bayramlar, ramazanlar aynı zamanda ömürlerimizin önemli kilometre taşlarıdır, geçmişi yâd ederken bayramlara mutlaka yer verir, hesaplarımızda kullanırız.

Belki açıktan telaffuz etmesek de Gazze konusunda bayramı hesaba katarak “hele şu bayram bir geçsin” demişizdir.

Ve Kurban bayramını da geride bıraktık. Hem Müslüman bireyler olarak hem de devlet olarak bugünden itibaren yeni bir adımımız var mı, bir şeylerin düğmesine bastık mı?

Halbuki bu arada çok önemli bir gelişme de oldu, Özgürlük Gemisi olarak Gazze’ye doğru yola çıkan Madleen isimli insani yardım taşıyan gemiye eşkıya tarafından el konuldu ve içindeki aktivistler derdest edildi, bilmem sonları ne olacak.

Yani şu anda bütün dünya için bu eşkıyaya karşı yeni bir adım atılmasının tam da vaktidir. Mavi Marmara dolayısıyla her anlamda alacaklı durumdaki Türkiye’nin başı çekmesi ve çok somut bir adım atması gerekmez mi?

Kısacası hepimiz için sesleniyorum; Hayatımızda yeni bir başlangıç yapmak için önemli bir zaman diliminde değil miyiz? Hele şu bayram bir geçsin deyip duruyorduk, aha işte geçti bayram. Yoksa bahanelerimiz bitmedi mi, “hele bir tatilden dönelim, hele gurbetçilerimizi bir uğurlayalım, hele şu okullar da bir tatile girsin, hele şu sınavlar da aradan bir çıksın…”

Biz öyle düşünüyor olabiliriz, bütün hayırlı amellerimizi ve eylemlerimizi bu şekilde erteliyor olabiliriz ama gördüğümüz kadarıyla küfür dünyası hiç bir şeyini ertelemiyor, şeytan da yapacağı hiçbir şeyi ertelemiyor, “hele şu günler bir geçsin" demiyor.

Rabbim bizlere bugün için en güzel eylem, en salih amel ne ise onu yapmayı, bir an önce onun üzerinde yoğunlaşmayı bizlere lütfeylesin!

Selam ve dua ile!