Nasıruddin, Kudüs'ün Ceba beldesindeki son yıkımların, işgalin şehirdeki mahallelere yönelik kötü niyetli planlarının bir parçası olduğunu ve bu planların, sakinleri bölgeden çıkararak yerlerine yerleşimcileri yerleştirmeyi amaçladığını belirtti.​

Bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Nasıruddin, uzaklaştırma kararları ve sürekli tutuklamalar yoluyla Kudüs sakinleri üzerindeki sürekli baskının, onları kutsal şehri savunma ve Mescid-i Aksa'ya yönelik şiddetli saldırılara karşı koyma görevlerinden vazgeçiremeyeceğini ifade etti. Bu durumun, Arap, İslam ve uluslararası camianın işgalin kutsal mekanlara yönelik suçlarını durdurmadaki yetersizliği ışığında gerçekleştiğini belirtti.​

Nasıruddin, Filistin halkının topraklarına ve Peygamberlerinin mirasına bağlı kalacağını, işgal hükümeti ve aşırı Siyonist gruplara karşı direniş ve mücadele yolunu sürdüreceğini ekledi.​

Ayrıca, Kudüs ve 1948'de işgal edilen topraklardaki Filistinlilere, Batı Şeria'daki kardeşleriyle birlikte Ramazan ayından sonra da Mescid-i Aksa'da toplanmaya ve nöbet tutmaya devam etmeleri çağrısında bulundu. Mescid-i Aksa'yı, sözde Tapınak gruplarının ve yerleşimcilerin saldırılarına karşı korumak için bu nöbetin önemli olduğunu vurguladı.

Muhabir: Zeynep Bozdaş