'Beni anlamıyorsunuz! Derdimi, tasamı, ancak Allah'a şikayet ediyorum! Allah tarafından, bilmediklerinizi biliyorum!..' (Yusuf-86)
Evet!.. Bugün yine aynı gündür! Tarih tekerrür ediyor!..
1400 yıldır Musa ve Fir'avn özellikle de Hüseyn ve Yezid'i anlamaya, anlatmaya çalıştık!
Anlayamadık, anlatamadık cılız, çaresiz bir azınlık dışında!.. Şer'i mahkemelerimizin tozlu raflarında kanayagelen Hüseynî Kıyam'ın bu kanlı dosyası için hakkı tecelli ettiremedik; konuşmamayı ibadet saydık!.. 'Hüseyin haklıdır ama…' derken; son halifesine kadar 'Meşruiyete, seçim, istişare, hesap verme ve sormaya..' dayanan Muhammed(as)'ın 'dini, devleti ve yasasını' Bizans esas ve usulüyle buluşturup barıştıran Yezid Geleneğini hakim; Risalet Geleneğinin son varisi Hüseyin'i ve Kerbela'yı 1400 yıldır her defasında yeniden mahkum ettik!
Artık geleneğimiz bu!.. Hüseyinler Kerbela'da yalnız… Çağdaş Yezidiler beter cezalar kesiyor!.. Tam da bu yüzden;
'Cibril!' Var HABER ver Sultan-ı Enbiya'ya!'
Hüseyn ve Yezit konusunda kararımız hala netleşmediği için hala Yezid'in varisleri iktidar! Bu Çağdaş Yezidilere; 'işbirlikçi, mason; ihanetçi!.. Artık seçmeyiz!.. Münafık hatta ötesini…' deriz ama İslam coğrafyasında etkili ve yetkili olanlar hala bu zümre!
Mesele açık!
Halkı Müslüman devletlerin kahir ekseriyeti Müslüman halkı temsil etmiyor! Hükümetler; yönettikleri Müslüman halkların zenginliklerini kullanıyor ancak iradesini temsil etmiyor! Yasalar; İslam'ı ve muhiplerini cezalandırıyor.
Yani Yezidin Varisleriyle baş başayız!.. İşbirlikçi bu hükümet, lider ve fason kuruluşlarından birikmiş sorunlarımıza çözümler bekliyoruz!
Dahilde savaşalım demiyoruz elbet! Bunlara taviz vermeyelim; bize yani aslına dönmelerini bekleyelim!..
Bu işbirlikçi devlet, hükümet ve liderlerin YERLİYE/MİLLİYE dönüşmelerini beklerken; Netanyahu, Trump ile baş başa kaldık!
Ne demek?
Adalet Divanında mahkum olmuş soykırımcı Netanyahu; 'Ne zaman tutuklanırım…' korkusuyla yaşaması gerekirken; 'Trump'la Ortadoğu haritasını yeniden çiziyoruz!..' zarfını atarak Washington'a gidiyor!
Trump, mahallemizin kabadayısı!.. Sözleri tımarhanelik!.. Dünya ve dünya halkları için tam bir facia!..
Sözlerini yazmaya bile gerek yok! Çünkü bir yerlere zarf atıyor. Amacı; Siyonist'in mevcut işgal ve katliamlarını yasallaştırmak; özellikle de Müslüman Coğrafyalardan alacağı tepkilere göre yenilerine hazırlanmak!..
İşte dünya bu kadar sahipsiz, bu denli güvensiz!.. SÖZÜN bittiği yerdeyiz!
Trump ve Netanyahudan merhamet beklemek onursuzluktur, zillettir!..
SÖZÜMÜZ; koca bir ümmetin zenginlik ve iradesini yöneten devlet, hükümet ve liderlere!
Evet size diyorum!.. Duyun ve dinleyin!
Girdiğiniz bu zillet ve suskunlukla beka bulmaya çalışan nice hemcinsiniz helak oldu! İran Şahından Hüsni Mübarek'e kadar!
Muhammed Ümmeti; çoğunuzun 'gurur, şeref, imandan…' yoksun söz ve davranışlarınızın yorgunu!
Arap Baharı'nı atlattınız! Hatta kışa çevirdiniz!
Kurtuluş savaşlarında, küfür, zulüm ve işgalciyle mert meydanlarında verdiğimiz binlerce şehide 'on binlerce, yüz binlerce şehit eklediniz! Bir de Emperyalistlerin şehit ettiği milyonlarımız..' oldu!
'Yezidin ruhu şad olsun! Eminim!.. Çünkü şad ettin!'(Akif)
Gam değil! Bu ümmet hep garip oldu; dini İslam gibi!
Fakat bildiğimizi siz de bilin! Esasen 'bildiğinizi biliyoruz' ama 'siz de sizi bildiğimizi bilin!' 'Alayınız birsiniz!' Büyük Şeytanla çözümü konuşan; Siyonist ile dost ve düşman belirleyen; Müslümanı ve İslam'ı hedef tahtasına oturtanlar!.. Sizi gidi!..
Kurulu bir düzeniniz, tanımladığınız bir dünya var!.. Aksa Tufanı'nın da tanımladığı bir dünya var!
Artık devletler değil; devletler ve halklar karşı karşıyadır!
Dünya; ateşe atılan İbrahim'i seyretti ancak Nemrudun zulüm sarayına bir sinek havalandı… Surları aştı! Kilidin deliğinden, Nemrudun burnundan geçip beynine ulaştı! Kemirir de kemirir!..
'Fecre and olsun!' Kaybettiniz! İman, küresel vicdanla buluştu! Nemrut, yaşayan bir mevta!.. Gideceksiniz; 'İla Cehenneme zûmera!' Vesselam.