HAKKIN TARAFI

Abone Ol

Uluslararası hukuk kurumları Gazze’de yaşanan soykırım karşısında gerekli ve yeterli tepkiyi göstermedi.

Belki bu kurumlar üzerindeki “büyük ülkelerin” gücünden ve etkisinden söz edebiliriz; ama bireysel bazda bile beklenen çıkışlar gerçekleşmedi.

Tek başına BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese çok şey yaptı; ama maalesef bu çabalar harekete geçmesi gereken kurumlarda beklenen yankıyı bulmadı.

Medya önemli işler yaptı.

Siyonist sermaye ve siyasi gücün şantaj ve tehditlerine rağmen insani değerleri önemseyenler seslerini yükselttiler ve tarihe önemli notlar düştüler.

Özellikle Gazze’deki kahramanları anmak lazım.

2 yıl zarfında 270’ten fazla gazeteci soykırımı belgeleme ve dünyaya duyurma çabası sırasında vahşice katledildi.

Dünya savaşlarında bile böyle rakamlardan söz edilmiyor.

Belki de dünyada soykırımcı katillerin kirli yüzlerinin deşifre olmasında en büyük pay Gazze’de ölümüne bir çabayla çalışan gazetecilerin ve onların verdiği bilgileri dünyaya yayma konusunda titiz bir çalışma yürüten şerefli medya mensuplarınındır.

Bu konuda çalışmaya devam eden ve katilleri deşifre ederek dünyada cüzzamlı muamelesi görmelerini sağlayan ve mesleğinin hakkını verenleri buradan tebrik ediyor ve Allah’tan çabalarının ecrini fazlasıyla vermesini diliyoruz.

Ateşkes sonrası da Siyonist katillerin cinayetlerini haberleştiren ve titiz incelemelerin sonucunda kirli yüzleri deşifre edenleri kutlamak gerekir.

Bunlardan biriyle yeni karşılaştık.

El Cezire’nin İngilizce kanalında yayınlanan “Bird’s Eye View” (Kuşbakışı Görünüm) adlı program Gazze konusunda önemli bilgi ve belgeleri paylaştı. Program için yapılan araştırma, “çifte vatandaşlığa” sahip altı siyonist keskin nişancının, terörist rejimin son saldırısı sırasında sistematik şekilde, hedef gözeterek sivil Filistinlileri öldürdüğünü tespit etti. Program konuyu ayrıntılı bir şekilde gösterdi ve yapılanın uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu bir kez daha gösterdi.

Soykırımcı rejim ordusunda görev yapan katiller, terörist rejimle beraber ABD, Kanada, Fransa, Almanya, Güney Afrika ve İtalya gibi Batılı ülkelerin vatandaşları durumunda.

Program için yapılan araştırma kapsamında bazı keskin nişancıların kendi sosyal medya hesaplarında paylaştıkları fotoğraf ve videolar da incelendi. Bu paylaşımlarda soykırımcı Siyonist teröristlerin sivilleri vurdukları anları kaydettikleri ortaya çıktı. İşledikleri cinayetleri ve sivil katliamları hiç çekinmeden paylaşan bu insan kılıklı yaratıkların birbirlerini tebrik ettikleri de belgelendi. Bu görüntü ve paylaşımlar soykırımcı katillere karşı açılacak davalarda güçlü delil niteliği taşıyor. Adı geçen ülkelerin de bu konularda adım atmalarını gerekli kılıyor.

Bazı ülkelerin soykırıma katılmış “çifte vatandaşlar” konusunda açıklama yaptığı ve hukuki yaptırımda bulunacağını söylediği biliniyor. İşgalci Siyonist orduda bu durumda on binlerce kişinin olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’de de bu konuda HÜDA PAR’ın 22 ay önce hazırladığı bir kanun teklifi var; ama maalesef meclis çoğunluğunu elinde bulunduran hükümet ve muhalefetten bir adım gelmiyor.

Tarih soykırımcıları ve destekçilerini yazacağı gibi, yapabileceği her şeyi yapmayanları da yazacak elbette.

Ölüm pahasına Gazze’de yaşanan soykırımı dünyaya duyuranları da Siyonist katillerin dümen suyunda gidip soykırımcıyı değil de mazlumları hedef gösterenleri de…

Bir de her hak sahibinin hakkını alacağı ilahi mahkeme var elbette.

Hakkın tarafında olmanın tek kurtuluş yolu olduğu yüce mahkeme…

Küçük iyiliklerin bile büyük karşılıklarının olacağı ve hiçbir yalan ve manipülasyonun söz konusu olmadığı bir mahkeme…

Zulme ve zalimlere bir an bile meyletmeyenlere ne mutlu!