Hain Ebu Şebab ve ihanetinin bedeli

Abone Ol

Gazze, ateşkese rağmen siyonist katiller tarafından bombalanmaya devam ediliyor. Ateşkesten bu yana 55 gün geçti ve bu süre içerisinde 360'tan fazla Müslüman katledildi. HAMAS ateşkes şartlarına uymasına rağmen, siyonist işgalciler tek bir gün dahi ateşkese sadık kalmadılar. Siyonist katiller esirlerini ve leşlerini aldıktan sonra ateşkes öncesinde olduğu gibi sistematik bir şekilde yaptıkları katliamı yapmaya devam ettiler.

Ateşkes ile beraber Gazze’ye her gün yüzlerce tır gıda yardımı yapılacaktı. Ancak şimdiye kadar gıda yardımı girişi ateşkes antlaşması öncesinin de altında kalacak şekilde izin veriliyor. Bu yardımlar da siyonistlerin son birkaç yılda Gazze’de devşirdikleri yerli çetelerin eliyle yağmalanması için özel operasyonlar yapıyorlar. Bu yağma operasyonlarının başında da Yasir Ebu Şebab isminde yerli bir hain vardı.

Siyonistlerin silah, lojistik ve para olarak desteklediği bu yerli hain, Gazze için gönderilen çok sınırlı sayıdaki yardımları, oluşturduğu çetesiyle beraber yağmalıyor ve çok fahiş fiyatlara halka satmaya çalışıyordu. Bu ihanetlerini sergilerken de siyonistlerin her türlü desteğini alıyordu. Siyonistlerin himayesinde Müslümanları katlediyor, mücahitlerin konum bilgilerini siyonistlere vermeye devam ediyorlardı.

Ebu Şebab çetesi, Gazzelilerin en dar günlerinde, açlık ve soykırıma rağmen, ellerine geçirdikleri yardımları halka dağıtmak yerine çok yüksek fiyatlarla halka dayatmaları, sadece İslami ahlaktan yoksun olmaları değil; katil siyonistlere hizmet edecek kadar da insanlıktan çıkmış vaziyette idiler. Ebu Şebab çetesi Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi ve siyonist işgalcilerden emirler alıyor ve kendi halkına karşı en büyük ihaneti sergileyerek siyonistlerle iş birliğine giderek Gazze’deki soykırıma katılıyorlardı.

Bu nasıl bir ihanettir ki, Gazze’de insanlar açlıktan ölürken, her gün bombalarla yüzlerce insan katledilirken, siyonist katillere hizmet edecek kadar bir zilleti tercih emek. Son gelen haberlere göre bu zelil hain, mücahitler tarafından etkisiz hale getirilmiş. İhanetin bedeli her zaman böyle olmuştur. Hâlihazırda siyonizme hizmet etmekte yarışan ve Gazze’deki soykırıma seyirci kalan kimi körfez krallıklarının ihaneti ise Ebu Şebab’ın ihanetinden daha fazladır.

Müslüman halklar, Gazze’deki mücahitler gibi bir izzeti ortaya koyarak bu kukla krallıkları Ebu Şebab gibi etkisiz hale getirirler mi? Yokluk, imkânsızlık ve kimsesizlik içerisindeki Gazzeli mücahitler, Gazze’ye ihanet eden Ebu Şebab’ı hak ettiği yere gönderdiler. Müslüman halklar da kendi içlerindeki ihanet çetelerini ortadan kaldırmakla mükelleftirler. Bunu ne kadar erken yaparlarsa, siyonizmin ve ABD’nin katliam ve işgallerini de o kadar erken son verirler.

Siyonist katiller, ABD’den ve batılı diğer ülkelerden aldıkları destekle Mescid-i Aksa, Kudüs ve Batı Şeria’da hemen her gün infazlar gerçekleştirmekte, İslam’a ve Müslümanlara yönelik her türlü hakareti ve saldırıyı çok alçak bir şekilde gerçekleştirmektedir. Katil Yahudilerin, kan donduran bu saldırılarına karşı çıkmak bir yana; sessiz kalmayı tercih eden sözüm ona yönetici konumundaki bu kimi ihanet çetelerinin iktidarlarının sonları da ancak müslüman halkların ortaya koyacakları onurlu mücadeleyle mümkün olacaktır.

İçimizdeki hainlerin gerçek yüzlerinin ifşa edilmesi ve hak ettikleri muameleyle karşılaşmaları, ancak Gazze’deki mücahitlerin ortaya koydukları iman şuuru ve Müslüman onuru ile gerçekleşebilecektir. Gazzeli mücahitler, Ebu Şebab’ı ortadan kaldırmakla ihanete karşı takınılması gereken izzetli çözümü bütün Müslümanlara somut olarak göstermişlerdir.