• DOLAR 32.348
  • EURO 35.162
  • ALTIN 2305.25
  • ...
SON DAKİKA
`Bu Sürgün Cezaları Hiçbir Vicdana Sığmaz`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BATMAN-Batman Mustazaf Der Genel Başkanı Abdurrahman Cens cezaevlerinden batı illerine sevklerin yapılması üzerine yazılı açıklama yaptı.

Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan Hizbullah tutuklu ve hükümlüsü 55 kişinin sevkinin yer darlığı bahanesiyle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgelerindeki cezaevlerine çıkarıldığını belirten Cens, "Bir mahkûm veya henüz mahkemesi sonuçlanmamış bir tutuklu için dört duvar zindanının hangi şehirde olduğu önemli değildir, bizler bir İnsan Hakları Derneği olarak bu kişilerle beraber özellikle ailelerinin şiddetli bir şekilde cezalandırılmasını protesto ediyoruz. Bu gayr-ı insani tutum bir hukuk devletine yakışmaz. Bu tür bir politika, mağduriyeti arttırma amaçlı zalimane bir uygulamadır." şeklinde tepki gösterdi.

Bu Sürgün Cezaları Hiçbir Vicdana Sığmaz
Mahkemelerde görülen davaların ne derece adil ve tarafsız olduğu tartışmasına girmeden, kararların hukuki değil siyasi verildiği tezine girmeyeceklerini belirtilen Cens, Devletin sosyal bir düzeni idame ettirmek için bir ceza hukukunun olmasının doğal olduğunu ancak sırf intikam almak amacıyla ceza verdiği mahkûmun ailesini de cezalandırmanın despotluk olduğunu kaydetti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Böylesi bir ceza anlayışı bir hukuk düzeninde olamaz. Bu tip kindar cezalar ancak diktatörlük düzenlerinde olabilir. Suçu ne olursa olsun her mahkûm ve tutuklu birer vatandaştır. Cezalandırırken bile vatandaşının insani haklarını korumak her devletin boynunda en temel haklardan biridir. Çocuklarıyla, eşiyle, ana-babasıyla, kardeşleriyle en uygun şart ve koşullarda görüşebilmesi bir mahkûmun en insani ve doğal haklarındandır. Bu sürgün sevkleri hiçbir vicdana ve insafa sığmaz. "

Perişan Edilen Ailelerdir
Sevkleri çıkarılan kişilerin Diyarbakır civarındaki iller olan Batman, Mardin, Siirt, Muş, Bitlis, Bingöl, Adıyaman v.s. gibi illere sevkleri mümkünken, bölgenin coğrafik konumuna göre adeta kuş konmaz kervan geçmez bir yerde olan yüzlerce kilometre uzaklıktaki Sivas, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt gibi illere sevklerinin çıkarılmasının çok ama çok manidar olduğu vurgulanan açıklamada, "Bunda kasıt olduğuna inanıyoruz. Çünkü cezalandırılan ve perişan edilen mahkûmun kendisi değil; eşi, çocukları, anne-babası ve kardeşleridir. Memleketlerinden yüzlerce kilometre uzaklara sürgün etmekle mağdur edilen bu masumlardır." ifadeleri kullanıldı.

Helalleşmek İsteyen Hükümetin Bu Dindar İnsanlara Celallenmesi Gayretullaha Dokunur
Mağdur edilen günahsız yavruların, dil bilmez-yordam bilmez zavallı eşlerin, yüreği evlat hasretiyle yanıp tutuşan anne ve babaların bu haksızlığı, bu zulmü durdurmaya güçlerinin olmadığı belirtilen açıklamada, "Helalleşmek isteyen hükümetin bu dindar insanlara celallenmesi gayretullaha dokunur, arş-ı ala`yı titretir. Bu insanların Celal ve Kahhar olan bir Rabbleri var! Bu yapılanlar Allah-u Teâlâ`nın gücüne dokunur. Unutmasınlar ki, mazlumlar ile Allah Azze ve Celle arasında hiçbir perde yoktur." denildi.

Abdurrahman Cens açıklamasının devamında, "İsimlerinin orijini adalet olduğu halde Adalet Bakanlığı yetkililerinin ve karar merciinde bulunanların, bu adaletsizliğe ve istiklal mahkemeleri tarzı zulme kayıtsız kalmaları ve görmezden gelmeleri; insan hakları ve özgürlükler konusunda samimiyetsiz olduklarını göstermektedir." ifadeleriyle tepkisini gösterdi.

Beklentimiz; Adalet, Adavete Dönüşmesin!
Beklentilerinin bakanlığın sevk hadisesine insani açıdan bakabilme basiretini gösterebilmeleri olduğunu belirten Cens, "Hınç ve hışımla değil objektif ve tarafsız durarak mahkûm ailelerinin de birer vatandaş olduğu gerçeğini unutmamalarıdır. Mahkûm veya tutuklu ailesi olsalar bile, insani yaşam koşullarının korunmalı ve iyileştirilmelidir." dedi.

Cens açıklamaya şu ifadelerle son verdi: "En acil beklentimiz; adaletin adavete dönüşmeden, mahkûmla beraber tüm yakınlarının mağdur edildiği bu hükümlü sevklerinin acil olarak durdurulmasıdır. Hiç olmazsa masum çocuklarının, yaşlı anne babalarının, gözü yaşlı eşlerinin çilelerini minimuma indirgemek adına ailelerinin ikametgâhlarına yakın yerlere yapılmasıdır."

Veysi Demir-İLKHA

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir