• DOLAR 32.487
  • EURO 34.96
  • ALTIN 2431.709
  • ...
Mısır`ın ruhu için yapılan mücadele
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

*Zafar Bangash

Mısır’da gelişen olayların seyrini belirlemek amacıyla hareketi kontrol altına alma ve harekete nüfuz etme amaçlı mücadele Kahire’nin yalnızca İslami Doğu’daki önemini değil, aynı zamanda küresel politikayı da yansıtmaktadır. Bölgedeki en yoğun nüfuslu ülke olan Mısır, iki kıtanın geçiş noktasında bulunmaktadır. Gerçek potansiyeli uzun süredir diktatörlerce engellenmiş olsa bile zengin bir tarihe ve yüksek derecede eğitimli bir nüfusa sahip. Ama 11 Şubat’ta Hüsnü Mübarek iktidarını deviren 18 günlük kitlesel başkaldırı Mısır’ı ve halkını yeniden küresel politikanın merkezi sahnesi haline getirdi. Hareketin ne tür bir yön belirleyeceği eninde sonunda tüm bölgenin geleceğini şekillendirecektir.

İsterseniz Mısır’a egemen olmak isteyen iç ve dış oyuncuların kim olduklarına bakalım. Listenin başında halkı kısa bir sürede mobilize eden Mısır gençliği var. Gerçekten de korkunun üstesinden gelerek, polise ve vahşi Hüsnü Mübarek’in iktidara gelmesinden önce bile halkı tedhiş eden gizli istihbarat ordusuna meydan okuyarak korkuyu yok ettiler ve uzun süreden beri bastırılan duyguların dışavurumu oldular. Tüm bir Mısır nesli yalnızca Mübarek’in dümende olduğu bir hayat yaşadı. Ayakları kamuoyunun her metrekaresini kapsayacak şekilde ülkede bir sfenks gibi yayılıp durdu. Ayaklarının işgal etmediği yerler de kanser istilasına uğramış babalarının yerlerini almak amacıyla yetiştirilen hırslı oğulları Ala ve Cemal tarafından işgal edildi. Tahrir Meydanı protestocuları en azından İslami Doğu’daki sonradan görme bir hanedanlığın tutkularına dur dediler, ama bu, saygınlık ve özgürlük uğruna çıkılan uzun yolculukta küçük bir adımdı. Mısır halkının karşı karşıya olduğu daha çokça engel var.

Birbirleriyle benzeşmeyen tamamen farklı sosyo-politik grupların Mübarek’i def etme amacıyla bir araya gelmeleri bu grupların hem gücünü hem de potansiyel zayıflıklarını yansıtmaktadır. Mısır toplumunun geniş kesitlerini-(kadın-erkek) gençleri, İslam’a bağlı olanları ve tam anlamıyla laikleri, zengin ve fakirleri, profesörleri, doktorları, mühendisleri, işçileri, çiftçileri ve satıcıları, hatta emekli askeri personeli bile temsil ediyorlardı. İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) de başlarda tereddütle yaklaşsa bile sonradan harekete katıldı.………

Eskinin veraset sisteminden yararlananlar hala devlet bürokrasisinin katmanlarında yerleşikler ve hareketi çökertmeye teşebbüs edeceklerdir. Binlerce suçlunun hapishanelerden salıverilerek savunmasız çevrelerinin üzerine salınmalarıyla bunu yaptılar bile. Suç oranlarındaki yükseliş çoğu Mısırlıyı dehşete düşürmektedir.

Yine de saygınlık ve özgürlük hareketi en büyük tehdidi Suudilerden ve Amerikalılardan almaktadır. İkisi de geçici yönetimin kurulması aşamasında ellerinde çek defterleriyle geldiler. Suudiler Mübarek’in önerilen yolsuzluk davasını durdurmak için 4 milyar dolar teklif ettiler. Nedenini anlamak zor değil; Mübarek’in yargılanmasının kendileri gibi halklarına karşı suç işleyen diğer diktatörlerin yargılanmasının yolunu açacağından korkuyorlar. Amerikalılar da hareketi rayından çıkarmak istiyorlar, çünkü kendilerinin ve Siyonist müttefikleri israil’in çıkarları Mısır halkınınkiyle çatışmaktadır. Washington, demokratlardansa diktatörleri tercih eder. ABD Başkan yardımcısı Hillary Clinton, Mübarek’in devrilmesinden sonra hareketin genç liderleriyle görüşme isteğiyle Kahire’ye gitti. Genç liderler, yıllardır Mısır’daki tiranlığı destekleyen ve Gazze halkının açlıktan ve katliamdan dolayı ölmesi için yardakçılık yapan bir ülkenin yetkileriyle görüşmek istemediklerini söylemeyi reddettiler.

Bu durum Mısır gençliğinin politik olgunluklarını göstermektedir. Daha önlerinde çokça test var; hareketlerinin ülke içinden bozulmasına veya yurtdışından sabote edilmesini önleme hususunda tetikte olmalılar.


*Zafar Bangash, Institute of Contemporary Islamic Thought (Çağdaş İslami Düşünce Enstitüsü) başkanıdır.

Crescent International Temmuz sayısından Süleyman Kaylı tarafından Doğruhaber için tercüme edildi.


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir