• DOLAR 32.504
  • EURO 34.757
  • ALTIN 2488.163
  • ...
Eğitim Sisteminin Sonu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Münir Aydın / Doğruhaber / Haber-yorum

Türkiye tarihinde her bakanla beraber değişen tek sistem eğitim sistemidir. Yapboz bulmacasına dönen eğitim sistemi gelen her bakanla beraber yeni bir hale sokulur.

Öğrenciler, değişen sistemi anlamakla sınava çalışmak arasında gel-git yaşarken, gelen her bakan kendine göre bir sistem getirir.

Her gelen bakan bu sistemin diğerlerinden daha adil ve neticeyi yakalama noktasında daha isabetli olacağını söylüyor. Lakin bir türlü sınav sistemi oturtulamıyor.

OKS, SBS, ÖSS, LYS, YGS, ALES… derken gelen her bakan ilk iş olarak sınav sistemini değiştirmeye yönelik bir girişimde bulunuyor. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi her bakanın da bir projesi olabilir ama bu proje öğrenciyi korumaktan ziyade sistemi korumaya yönelik oluyor. Bu da öğrencilerin mağdur olmasını sağlıyor.

AK Parti hükümetinin iktidara geldiğinden beri dört bakanın ıslah edemediği (!) eğitim sistemi öyle bir hal almış ki, bu hali anlatabilecek TDK’da sadece bir kelime var o da “çıkmaz” dır. İçinden çıkılamaz bir hale gelen eğitim sistemi “Temel’in babasının sonu” gibi bir son ile karşı karşıyadır.

Babam öldü, demiş Temel.
İlyas sormuş:
- Neden öldü?
- ApartmanIn sekizinci katının balkonundan düştü.
- Eyvah parçalandı mı?
- Yok, girişteki bakkalın tentesine düşünce oradan havalanıp karşı apartmana yöneldi.
- Apartmana mı çarptı, nasıl oldu?
- Yok, karşı apartmanın balkonunda çamaşırlar asılı idi. Çamaşır ipine vurup fabrikanın bahçesine düştü.
- Orada mı öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikası, bahçedeki yayların üzerine düşüp havalandı yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrası ne? Baktık ki yere inmiyor, biz de vurduk onu..
Eğitim-Öğretimin başlayacağı bu günlerde akıllarında soru işaretleri bırakan, sınavı kazanmak için dersaneye gitme mecburiyetinde kalan öğrencilerin mevcut durumları hiçte iç açıcı değildir.

Hayatın anlamını -bu çarpık eğitim sistemi nedeniyle- üniversiteye yerleşmek kadar basit bir hedef haline getiren gençler, içtimai hayattan tamamen uzaklaştırılıp, sistemin kendisine entegre ediliyor. Ders çalışmaktan başka bir iş yap (a) mayan öğrenciler gençliğinin en kıymetli zamanlarında maalesef ders çalışma makinasına dönüyor.

O sınavdan bu sınava koşan öğrenciler hayattan bir tat almadıkları gibi her yıl psikolojik bulanımlar yaşıyor. Bu psikolojik bulanımlar nedeniyle de kendini rahtlatmak için günah bataklığına batmaktan kendini kurtaramıyor.

Dünyada en çok genç nüfusa sahip ülkeler arasında olmamıza rağmen ne eğitim anlamında ne de sosyal anlamda gerekli yeterliliğe sahip bir gençliğimiz yoktur. Bunun en temel sebebi de eğitim sisteminin ta kendisidir.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir