• DOLAR 32.598
  • EURO 34.814
  • ALTIN 2509.459
  • ...

Tüketicilerin, elektrik faturalarında hak etmediği ödemelerle karşı karşıya kaldığını kaydeden Sıtkı Yılmaz, “Bu ödemeler kayıp kaçaktan kaynaklanan ödemelerdir. Kayıp-kaçakları iki gruba ayırmak mümkündür. Birincisi sistemin teknik alt yapısından kaynaklanan kayıp kaçaklar. İkincisi ise; tahsil ve denetimi yapılamayan elektrik kayıplarının ülke genelindeki tüketici faturalarına yansıtılmasıdır.” dedi.

Sistemin teknik alt yapısından kaynaklanan kayıp kaçakların sorumlu şirketlerin ihmallerinden kaynaklandığını aktaran Sıtkı Yılmaz şunları söyledi: “21 dağıtım şirketi içinde hedeflenen en az kaçak ve kayıp elektrik oranı yüzde 6.96’dır. En yüksek kayıp ve kaçak oranı ise neredeyse bunun dokuz katı olan yüzde 60,69’dur. EPDK’nın 2011-2015 yılı kayıp-kaçak hedef oranlarını (KKHO) yüksek göstermesi de faturalara olumsuz yansıyacaktır. Çünkü bu kayıp-kaçak da tüketiciye fatura edilmektedir.”

2008 yılı TÜİK verilerine göre Türkiye’de 16,8 milyon konut bulunduğunu hatırlatan Yılmaz, “Ortalama her aboneden 5 TL kaçak-kayıp elektrik ücretinin alınması bile on milyonlarla ifade edilen rakamları bulmaktadır. Tüketici bu haksız ödemeye karşıdır. Tüketici kendisine fatura edilen kaçak-kayıpların asgariye indirilmesini istemektedir.” şeklinde konuştu.

Yapılan yanlışı kınayan Sıtkı Yılmaz şöyle devam etti: “Ancak elektrik dağıtım şirketleri, nasıl olsa bedelini tüketici ödüyor diye kayıp-kaçakları minimum düzeye indirecek altyapı yatırımlarına önem vermemektedirler. Hatların yer altına indirilmesi başta olmak üzere alınması gereken tedbirleri almadan kayıp-kaçak elektriği tüketiciye fatura etmek tüketiciye yapılan en büyük haksızlıktır.”

Tahsil ve denetimi yapılamayan elektrik kayıplarının ülke genelindeki tüketici faturalarına yansıtılması olayına da değinen Sıtkı Yılmaz, “Elektrik dağıtım şirketlerinin kendi kusurundan kaynaklanan kayıpların tüketiciye fatura edilmesinin anlaşılır bir yönü bulunmamaktadır. Devlet; tüketilen elektriğin tahsilinden ve denetiminden sorumlu şirketinin, elektrik kayıplarını EPDK’nın belirlediği kriterlere göre ülke genelindeki tüm tüketici faturalarına yansıtması, sosyal hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz.” eleştirisinde bulundu.


“TÜKETİCİYİ YOLUNACAK KAZ GÖREN UYGULAMADAN VAZGEÇİLMELİ”

Tüketiciyi yolunacak kaz gibi gören bu uygulamadan derhal vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen TÜDEF Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, şunları kaydetti:

“Hükümetin bir an önce bu haksız ve hukuksuz uygulamaya son vermesi gerekir. Borcunu ödemeyenlerin yükünü, sürekli ödeyenlere yükletilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu haksızlık aynı zamanda kamu vicdanını da yaralamaktadır. Tüketici bu kayıplar nedeniyle daha yüksek fatura ödemektedir. Bir kw/saat karşılığı ödediği 20 kuruş olması gerekirken, söz konusu kayıplar ülke genelinde faturalara yansıtıldığı için 23 kuruş olarak ödeme durumunda kalmaktadır.”

EPDK’ya da büyük sorumluluk düştüğünün altını çizen Yılmaz, EPDK’nın Tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması açısından tüketiciden yana denetim görevini yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı.


“ELEKTRİK FATURALARINDAN TRT PAYI KALDIRILMALI”

Ayrıca tüketicinin tepki gösterdiği faturalara yansıtılan TRT paylarının da kaldırılması gerektiğinin altını çizen Sıtkı Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı: “TRT tekel konumunda iken belki bu kesinti makul karşılanabilirdi. Ancak şimdi iletişim ve haber kanalları farklılaştı ve çeşitlendi. Tüketici sadece TRT’den hizmet almıyor. Bu nedenle hükümetin bu uygulamaya yasal düzede son vermeli tüketicinin yükünü hafifletmelidir.”