• DOLAR 32.535
  • EURO 34.788
  • ALTIN 2491.605
  • ...
Suriye İhvanı: Müdahale ABD Çıkarları İçindir!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Suriye İhvan’ul Müslimin teşkilatının uzun yıllar genel sekreterliğini yapmış ve halen de genel sekreter yardımcılığı görevini sürdüren Ali Sadreddin Beyannuni ile Guta’daki kimyasal saldırı sonrasında gündeme gelen ABD müdahalesini konuştuk.

34 yıldır sürgünde yaşadığı Londra’dan Al-Monitor’a telefonla verdiği röportajda ABD müdahalesinin Suriye halkının değil, ABD’nin bölgedeki çıkarları için gündeme geldiğini söyleyen 75 yaşındaki Beyannuni İhvan’ın Batılı güçlere müdahale öncesinde bilgi verdiğine dair iddiaları da reddetti.

Al-Monitor: Suriye rejimine karşı ABD’nin askeri bir müdahalesinin ne tür sonuçlar doğuracağını düşünüyorsunuz?

Beyannuni: ABD’nin ve Avrupa Birliğinin Suriye devrimine karşı konumlanışına dair ciddi kuşkularımız bulunmakta çünkü iki buçuk yıldır Suriye’de yaşananlar, şahit olunan sayısız ihlaller ve daha önce de defalarca sivilleri hedef alan kimyasal saldırılar karşısında boş kınamalardan başka bir şey duymamıştık. Şimdi birden bire ne değişti? Biz Suriye İhvan’ul Müslimin teşkilatı olarak, 200 bin insanın ölümü ve milyonlarca insanın göçe zorlanması karşısında Suriyeli sivilleri korumakta aciz kalmasından ötürü uluslararası toplumun sorumlu olduğunu düşünüyoruz.

Biz soruyoruz: Neden tam da şu anda rejime karşı bir askeri saldırıdan söz ediyorsunuz? Küresel çapta bir vicdan ayaklanması oldu da ordular harekete mi geçti? Hayır, şuna inanıyoruz ki, Batılı devletler ve bilhassa da ABD çıkarlarını koruma kaygısıyla harekete geçmeye karar vermişlerdir. Eğer iddia ettikleri gibi Amerikalılar Suriye halkını korumak için hareket ediyor olsaydılar, bunu çok daha önceden yapmalıydılar. Basında çıkan bilgiler dışında müdahalenin mahiyeti hakkında herhangi bir bilgiye de sahip değiliz.

Al-Monitor. İhvan’ul Müslimin gelecekte ABD ile nasıl bir ilişki içinde olacak?

Beyannuni: Maalesef biz ABD’nin Suriye’ye ilişkin pozisyonunun olumsuz olduğunu düşünüyoruz. Aynı şekilde bazı Avrupalı güçlerin de! Devrimin üzerinden iki yıldan fazla bir zaman geçtikten ve on binlerce şehitten sonra Suriye rejimine askeri bir tavır almayı düşünmeye başladılar. Açıkçası ABD Suriye devrimini halkın özgürlüğü ve kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde değil, kendi çıkarları zaviyesinden değerlendirmektedir. ABD bölgesel çıkarlarının; halkın düşüncelerinin ve seçilmiş temsilcilerinin değil, ABD çıkarlarına hizmet eden askeri diktatörlüklerin sürmesine bağlı olduğunu görüyor.

Al-Monitor: İhvan Suriye rejimine karşı sürdürülen askeri isyanın güçlü destekçileri arasında görülüyor. Cenevre Konferansı bağlamında siyasi bir çözüm önerisine sahip misiniz? II. Cenevre görüşmelerine katılacak mısınız? Cevabınız evetse, hangi şartlarda?

Beyannuni: Bu rejim kendisine sunulan her türlü siyasi çözüm önerilerini reddetmiş olduğundan ötürü Suriye İhvan’ul Müslimin teşkilatı bu rejimle herhangi bir siyasi çözüm ihtimali bulunabileceğine inanmıyor. Bu konferansın amacı rejime, muhalefetle birlikte aynı masa etrafında oturarak birtakım koşullar ve talepler dayatma imkanı sunmaksa bunu reddederiz çünkü devrim ilk günden itibaren ilan edilmiş hedeflerine ulaşıncaya kadar sürecektir. II. Cenevre’ye katılıp katılmayacağımız konusuna gelince, İhvan’ul Müslimin Esed ve askeri kadrosuyla aynı masaya asla oturmayacaktır çünkü bizim temel görüşümüz siyasi çözüm için masaya oturmadan önce Esed’in her şeyiyle iktidarı terk etmesidir.

Al-Monitor: Açıkçası İhvan da dahil olmak üzere dışarıdaki Suriye muhalefeti iç ihtilaflarını aşıp devrimi yönlendirmek üzere birleşik bir strateji sunma konusuna başarısız oldu. Suriye Milli Koalisyonu’na nasıl bakıyorsunuz?

Beyannuni: Suriye’de devrimin ilk anından itibaren İhvan’ul Müslimin devrimi kuşatıcı bir çerçeveye oturtma çabası içinde oldu. Ve Suriye Milli Konseyi’nin‘nin teşkilinde anahtar rol oynadık. Ve hep devrimci güçleri birleştirmek üzere atılan tüm adımları ve siyasi oluşumları destekleyeceğimizi vurguladık. Ne var ki, aynı süreçte dış müdahaleler Suriye devrimini oluşturan güçler arasında ayrılıklara sebep oldu. Oysa ülke çapındaki devrimci güçlerin tümü devrimin hedefleri ve rejimin devrilmesinden sonra bir geçiş dönemi izlenmesi hususunda mutabıklar.

Al-Monitor: Özgür Suriye Ordusu ve Cephet’un Nusra ile ilişkileriniz nedir?

Beyannuni: Öncelikle şunu hatırlatayım ki, Suriye devriminin ilk çıkışında İhvan askeri bir oluşuma sahip değildi. Fakat bu süreçte Suriye halkını savunan ve rejime karşı sivilleri koruyan tüm yerli devrimci oluşumları destekledik. Şu grup, bu grup ayrımı yapmadan merkezi otoriteyi tanıyan ve mutedil tüm silahlı grupları destekliyoruz.

Al-Monitor: Suriye’deki çatışma giderek mezhepçi bir boyut kazanıyor. İhvan’ul Müslimin’in mezhepçi ayrışmayı durdurabileceğini düşünüyor musunuz?

Beyannuni: İhvan’ul Müslimin Suriye toplumunun yapısını ve farklılıklarını iyi bildiğinden ve aynı zamanda Suriye halkının dini, etnik ve mezhebi azınlıklar yanında ağırlıklı olarak Arap ve Müslüman bir toplum olarak mezhepçi eğilimler taşımadığı gerçeğini de göz önünde bulundurarak başından itibaren tüm Suriyelilerin aynı haklara ve görevlere sahip olacağı medeni bir devlet kurulması gerektiğini savundu. İktidarını pekiştirmek için toplumsal çelişkiler üzerine oynayan ve Suriyeli azınlıkları birbirine karşı kışkırtan mevcut Esed yönetimine kadar Suriye halkı azınlıklar arasında bir çatışma yaşamamıştır.

Al-Monitor: İhvan’ul Müslimin’in Suriye’de İslam hukukunun uygulanması çağrısı hakkında ne diyorsunuz?

Beyannuni: İhvan’ul Müslimin müteaddit defalar yaptığı açıklamalar ile çeşitli siyasi belgeler ve tarihi dökümanlarla Suriyeli unsurlar arasında dışlayıcılıktan ve diktatörlükten uzak demokratik çerçevede modern medeni bir devletten yana olduğunu ilan etmiştir. Biz İslami ilkeleri referans alan ve tüm Suriyelilerin eşit haklarını ve sorumluluklarını kabul eden bir vatandaşlıktan yanayız. Ayrıca da anayasanın uzlaşmayla belirlenmesini savunuyoruz. Çoğunluğun azınlığa anayasa dayatmasını kabul etmiyoruz. Esed rejiminin devrilmesinden sonra İhvan’ul Müslimin Suriye’de İslami referanslara dayanan ama Suriyelilere asla zor ya da baskıyla dayatılmayacak olan programını uygulamaya geçirmeye çalışacaktır. Suriye’deki tüm siyasi oluşumlarla birlikte sandığa müracaat edeceğiz.

Al-Monitor: Mısır’da İhvan’ul Müslimin’in iktidardan devrilmesi sizi ne ölçüde etkiledi? Ve bu durumun sizin Suriye’nin geleceğinde belirleyici olma şansınızı azalttığını düşünüyor musunuz?

Beyannuni: Mısır’daki askeri darbe sadece Suriye İhvanı’nı değil, tüm bölgeyi ve Arap baharını etkiledi çünkü darbe demokrasiye, çoğulculuğa ve özgürlüğe karşı yapılmıştır. Bu yüzdendir ki, darbe sadece Mısır İhvanı’nın değil, bütün Mısır halkının ve diğer Arap devrimlerinin de sorunudur. Mısır’daki darbeden çıkartılması gereken ders ise, sonuçlar beklentilerinize ister uyuşsun, ister uyuşmasın seçim sandığından çıkan sonuçları kabullenmek gerektiğidir aksi halde karşılaştığımız şey anayasal parlamenter demokratik düzene karşı askeri bir darbe olmaktadır. Bu yüzden Suriye İhvan’ul Müslimin teşkilatının bundan etkilenmesi kaçınılmazdır çünkü Suriye toplumunun bir parçasıyız. Biz Mısır’da yaşanan darbeyi Arap demokratik tecrübesi adına bir geri dönüş olarak görüyoruz.

AL-Monitor: Suriye İhvanı olarak bir yandan Suriye’de muhalefeti desteklerken, bir yandan da Mısır’daki İhvan’ul Müslimin’e karşı net tavır alan Suudi Arabistan ile ilişkilerinizin nasıl seyredeceğini düşünüyorsunuz?

Beyannuni: Mısır’daki darbeyi desteklemekle Suudi Arabistan’ın yanlış yaptığını düşünüyoruz. Ben bir gün Suudi Arabistan’ın bu yanlışını göreceğine inanıyorum çünkü demokratik tecrübenin imhasına yönelmiş askeri bir diktatörlüğü desteklemek bir şey kazandırmayacak.

Al-Monitor: Bazıları Suudi Arabistan’ın Suriye’de İhvan’ul Müslimin’in etkisini zayıflatmaya çalıştığına inanıyor.

Beyannuni: Müslüman Kardeşler Suriye’de ülke muhalefetinin başlıca bir unsuru ve Suriye toplumun temel bir parçasıdır. Kimse onu etkisizleştiremez. Hafız Esed bunu denedi. Ve ardından oğlu aynı şeyi yapmaya çalıştı. İhvan’la bağı olan herkesin idamını içeren yasalar çıkarttılar. Ama başaramadılar. Suriye’de rejimin elinden kurtarılmış bölgelere yaptığımız ziyaretlerde Suriye halkının bizi sevgi ve sıcaklıkla karşıladığını görüyoruz. Çünkü İhvan’ul Müslimin’in mutedil ve vasat bir anlayışı temsil ettiğini biliyorlar. Bu yüzden İhvan’ul Müslimin’in rolü bir devlet ya da hükümetin kararıyla etkisiz kılınamaz.

kaynak: haksozhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir