• DOLAR 32.55
  • EURO 34.933
  • ALTIN 2434.413
  • ...
TEVEKKÜL EDENLERDEN MİYİZ?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Doğruhaber
 
Tevekkül; Allah’a teslim olmak, güvenmek, dayanmak, bağlanmak ve sığınmak anlamlarına gelmektedir
“Hiç şüphesiz, Allah tevekkül edenleri sever.” (Al-i İmran: 159)

Allah sevgisi ile şereflenmiş, Allah’ın desteği ile müjdelenmiş olan kişi ne yüce bir kişidir! Koruyucusu, destekleyicisi, seveni ve gözeticisi Allah olan kimse hiç şüphesiz büyük bir kurtuluşa ermiştir. Çünkü sevilen kişi azaba çarptırılmaz, sürülmez, kovulmaz.

Tevekkül, kalbin yapacağı bir iştir ve imandan meydana gelir. Öğrenilmesi güç, yapması ise daha güçtür. Çünkü dinimizin bildirdiği tevekkülün hem akla, hem dine, hem de tevhide uyacak şekilde anlaşılması lâzımdır.
Allah-u Teâlâ, kimseye muhtaç olmamak için çalışmayı, hasta olmamak için önceden tedbir almayı, çocuk sâhibi olmak için evlenmeyi, hasta olunca ilâç kullanmayı ve görebilmek için ışığı insanlara sebep kılmıştır.
Sebebi, istenilen şeye kavuşmak için bir kapı gibi yaratmıştır. Bir şeyin hâsıl olmasına sebep olan şeyi yapmayıp da sebepsiz olarak gelmesini beklemek, kapıyı kapayıp pencereden atılmasını istemeye benzer ki bu akla ve dine uygun olmaz.

Peygamber Efendimiz (SAV)  buyurdular ki:
“Bir kimse geceyi, yarın yapacağı işleri düşünmekle geçirir. Hâlbuki o iş, bu kimsenin felâketine sebep olacaktır. Allah-u Teâlâ, bu kuluna acıyıp o işi yaptırmaz. O ise işi olmadığı için üzülür. ‘Bu işim neden olmuyor? Kim yaptırmıyor? Bana kim düşmanlık ediyor?’ diyerek arkadaşlarına kötü gözle bakmaya başlar. Hâlbuki Allah-u Teâlâ, ona merhamet ederek onu felâketten korumuştur.”

İnsanı zarardan koruyan sebepler arasında da tesiri kat’i olan veya tesir ihtimali çok olan sebepleri bırakmak, tevekkülün şartı değildir. Hırsız girmesin diye evin kapısını kapamak, kilitlemek tevekkülü bozmaz. Tehlikeli yerde silâh taşımak, düşmandan sakınmak da tevekküle zararlı değildir. Üşümemek için fazla giyinmek de tevekkülü bozmaz. Tevekkül etmek için tesiri kat’i olan ve herkesçe bilinen sebepleri bırakmak lâzım değildir.
 
Bir gün, Resulullah Efendimiz (SAV)’in yanına bir köylü geldi. “Deveni ne yaptın!” buyurdu. Köylü, “Allah’a tevekkül edip, kendi hâline bıraktım!” deyince Resulullah “Bağla ve sonra tevekkül et!” buyurdular.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir