• DOLAR 32.566
  • EURO 34.897
  • ALTIN 2432.943
  • ...
israil`in Müttefikleri Ne Kadar da Güçlü (!)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Siyonist rejim Yunanistan’dan önce Ankara konusunda da diplomatik başarı kazandı. Daha önceki yolculuğa katılan ve bedel ödeyen Mavi Marmara gemisinin ikinci kez filoya iştirak etmesini engelledi. Türkiye istihbaratı IHH’dan filoya iştirak etmemesini istedi. Siyonist işgal rejimi bu başarısıyla Özgürlük Filosu’nun yaktığı meşaleyi söndürmeyi başardı. Hâlbuki bunu düzenleyenler işgale karşı Batı’nın arkasına sığındığı insani değerleri bayraklaştırmıştı. Onlar bu değerlerin gölgesinde sadece Gazze üzerindeki kuşatmayı değil, Filistin davasının üzerindeki kuşatmayı kırmak istiyorlardı. Gemiler bütün dünyaya barış mesajı veriyordu. Yine bütün dünyaya ellerinde bıçak olup katliamlar yapanların, toprakları gasp edenlerin, insanlığa tecavüz edenlerin Siyonistler olduğuna dair çok güçlü mesajlar veriyorlardı. Bu durum Siyonist rejimin müttefiklerini son derece rahatsız ediyor ve zor duruma sokuyordu. Onun içindir ki, Amerikan Kongresinde İsrail’in Gazze’yi kuşatmaya hakkı olduğunu savunan sesler yükselmeye başladı. Bu amaçla Özgürlük Filosu’nu durdurmak için dört koldan çalıştılar. Onların sahte demokrasisi böylece Yunan denizinde boğuldu.

Yine dünyanın dört bir yanında bulunan Siyonist lobiler gibi İngiltere’deki Siyonist lobi de Mescidi Aksa muhafızı ve Filistin davasıyla Filistin halkının mütercimi olan Şeyh Raid Salah’ın İngiltere Lordlar Kamarası’nda konuşma yapmasını engellemeyi başardılar. Bununla yetinmeyerek onu tutuklamayı da başardılar. Hâlbuki bu adam ülkesinde halkına karşı yapılan zulmü haykırıyor ve bunu dünyaya duyurmak istiyordu.

Özgürlük Filosu savaşı iki taraflıdır. Biri denizde gerçekleşti ve işgal rejimi Batılı müttefiklerinin yardımıyla bu savaşı kazandı. Savaşın ikinci şıkkı BM koridorlarında veriliyor. İşgal rejimiyle savaşmadan ona füze atmadan yapılan bir savaştır bu. Filistin devletinin tanınması savaşı. İşgal rejimi bu basit barışçıl girişimi bile kabul etmiyor. Ortadoğu Dörtlüsü’ndeki müttefikleriyle buna karşı daha şimdiden savaşa başlamış ve Filistin devletinin tanınmasının BM’ye götürüleceği tarihten dört gün önce yani 11 Eylül tarihinde, Obama’nın konuşmasını esas alan Fransa’nın barış planı çerçevesinde işgal yönetimiyle Filistin yönetimi arasında görüşmelere başlanması için çağrı yapacaklar. Filistin yönetimi de bunu kendisi için bir çıkış görüyor. Amerika yönetimi ve Amerika Kongresiyle ihtilafa girip yardımların kesileceği tehditlerine maruz kalmaktan korkan Filistin yönetimi bu şekilde tehditlerden de kurtulmak istiyor.

Siyonist rejimin denizdeki başarısı bütün Müslümanların akıllı olmalarını isteyen ciddi bir uyarıdır. Müslümanların hak ve hukuklarının Siyonistlerin hizmetinde olan, onlardan maaş alan, onların yardımıyla yükselmek isteyen Amerika başkanı, Amerika Kongresi ve Batı liderleri tarafından desteklenmesini umut etmeleri gibi bir yanılgı içinde girmemeleri gerekir.

Yunan denizinde meydana gelen olaylar Filistin halkının kurtuluşunun Filistin halkına ve meri sistemlere baş kaldıran Arap halkalarına bağlı olduğunu gösterdi. Yine bu gelişmeler Filistinlilerin ancak düşmanla görüşmelere, küresel dayatmalara sırtlarını döndüklerinde; başka alternatifler bulduklarında, Siyonist lobilerin etki etmeyecekleri ve ipleri kendi ellerinde bulunan seçenekleri bulduklarında mümkün olabileceğini gösterdi.

 

Fayiz Ebu Şemmale / Filistinhaber

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir