• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Van'daki STK'lar Suriye'deki katliamı lanetledi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

VAN - Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Guta bölgesine düzenlediği ve kimyasal silahların kullanıldığı saldırıda 1300'ü aşkın kişi hayatını kaybetti.

 

Katliamı lanetlediklerini açıklayan Van'daki STK'lar, yetkili organların harekete geçmesi gerektiğini söyleyerek halkın da bu konuda tepkisini ortaya koyması gerektiğini kaydetti.

 

Yaklaşık 3 yıldır Suriye'de zalim Esed rejiminin kendi halkına karşı bir kıyım gerçekleştirdiğini söyleyen Mustazaflar Cemiyeti Van şube sekreteri Ferhat Aköz, Suriye'deki son katliamın Saddam'ın Halepçe'deki, Firavun Sisi'nin Mısır'daki katliamdan hiçbir farkının olmadığını dile getirdi.

 

"Sorumluluk sahibi olanlar derhal harekete geçsin"

Esed'in, tıpkı babası Hafız Esed'in katliam dolu tarihini devralıp kendisinin icra ettiğini söyleyen Aköz, "Çocuk-kadın yaşlı demeden toplu bir kıyım yapan bu zalimlerin bir an önce durdurulması gerekir. Bu konuda sorumluluğu olan ve zulmü sona erdirebilecek güçlerin derhal harekete geçmesi gerekir. Mustazaflar camiası olarak her zaman zalime karşı durmayı ilke edindik. Yapılan bu katliamı lanetliyor ve tüm STK'ların bu katliam karşısında seslerini gür bir şekilde haykırmaya davet ediyoruz. Bu vesile ile katliamda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılarına acil şifalar diliyoruz" dedi.

 

"Esed, babasının izinden gidiyor"

Suriye'deki savaşın ahlaksız bir boyuta vardığını aktaran Memur-Sen İl Temsilcisi Süleyman Şakar ise, "30 yıl önce Esed'in babası Hama'da on binleri katletti. Esed de babasının izinden gidiyor. Bu konuda bütün İslam devletlerini sağduyuya çağırıyoruz. Esed'i destekleyen ülkeler bu katliama sessiz kalmışlar. Zulüm kimden gelirse gelsin bütün dünya buraya dikkat çekmelidir" ifadelerini kullandı.

 

BM'nin bu olaya derhal müdahale etmesi gerektiğini söyleye Şakar, STK'ların da tepkilerini çok iyi bir şekilde ortaya koyması gerektiğini kaydetti.

 

"Olan mazlum halka oluyor"

Suriye'de safların tam olarak net olmadığına dikkat çeken Gökkuşağı Derneği yönetim kurulu üyesi Kemal Çelen, Suriye'de şu an savaş hukuku namına bir şeyin kalmadığını söyleyerek, "Bu kimyasal Sarin gazının da Esed tarafından kullanılabilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bundan bir süre önce de buna benzer vakalar söz konusuydu. Esed güçlerinin, bazı bölgelerde kimyasal gaz kullandığı basına yansımıştı. Burada yapılanlar sivil ve masum halka oluyor. Büyük bir çoğunluğu da çocuklardan oluşuyor" dedi.

 

"BM güvenirliğini yitirmiştir"

Kimyasal gazın kullanıldığı sırada BM heyetinin Suriye'de bulunmasına dikkat çeken Çelen, "Suriye'de yapılan kimyasal gazlı katliam sırasında BM heyetinin orada olması onların bilgisi dahilinde mi oldu? BM, açıkçası güvenirliğini yitirmiştir. Dünyanın herhangi bir yerinde bir vukuat varsa, bir katliam varsa, dini ne olursa olsun, insanlar ölüyorsa BM'nin anında oraya müdahale etmesi lazım. Ama son dönemlerde Mısır konusunda, hatta yıllardır devam ede gelen Arakan konusunda da BM sınıfta kaldı. Bugün Suriye'de gerçekleşen bu olaya yönelik te herhangi bir müdahalede bulunduğunu söyleyemeyiz. Tam tersine, acaba BM savaşı daha da körükleyen bir mahiyet midir? Bunu da düşünmek lazım" dedi.

 

"İddialar kanıtlanmalı"

Rusya ve İran'ın kimyasal gazı muhaliflerin kullandığı yönündeki iddialarına da değinen Çelen, "İddialarla olmaz. Muhaliflerin attığına dair deliller varsa delillerin ortaya konulması lazım. Esed'in yaptığına dair bir delil varsa bunun da ortaya konulması gerekir. Dünya çapında bir heyet oluşturulur. Bu heyet gider bunun araştırmasını yaparlar. Kim yaparsa yapsın bu tür katliamlar, bu tür şiddetler kimden gelirse gelsin insanlığın, dünyanın bugün bunun karşısında olması lazım. Bunu lanetlemesi lazım. Esed, lokal bazda da olsa daha önce kimyasal kullandı" diyerek katliamın Esed güçlerince yapılma ihtimalinin daha fazla olduğunu aktardı.

 

Uluslararası camia ve örgütlere çağrı

Çelen şöyle konuştu: "Uluslararası camiaların ve örgütler bu tür vakıalarda çok geç kalıyor. Çok daha hızlı olunabilir. Olaylara çok daha hızlı müdahale edilebilir. Son süreçte Mısır ve Suriye konusunda bu uluslararası camiaların ve örgütlerin çok yetersiz ve ağır kaldığını müşahede ettik. Acaba bu camialar ve örgütler, katliamlar yapılsın şeklinde bir niyetleri mi var? İslam konferansı Teşkilatı, Mısır ve Suriye konusunda da şiddetle kınıyorum. Acaba Suudi Arabistan'ın öngördüğü kadarıyla mı konuşacaklar? Varsa kendilerini bir hüviyeti, bir amacı, bir varlık nedeni, bunu herhangi bir devlete, herhangi bir ideolojiye bağlı kalmaksızın ifade etmeliler. Öte yandan bu konuda, STK'lar da daha önce tepkilerini ortaya koyduğu gibi tepkilerini ortaya koymaya devam etmeliler." (Fırat Arslan-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir