• DOLAR 32.569
  • EURO 34.881
  • ALTIN 2434.873
  • ...
SON DAKİKA
Guantanamo
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

The New York Times, The Guardian ve WikiLeaks’in yayımladığı Guantánamo belgeleri, Amerikan ordu istihbaratı uzmanı Bradley Manning’in bir yıl önce WikiLeaks’e sızdırdığı yüz binlerce dokümandan oluşuyor. ‘Gizli’ ve ‘noforn’ (yabancılarca bilinmesi sakıncalı) olarak tasnif edilmiş 776 belge geçen yıldan beri kamuoyuna açıklanan dördüncü Amerikan gizli belgeleri ifşaatını oluşturuyor. Sızdırılan belgelerde Amerikan ordu istihbaratı kaynaklarının Şubat 2002 ile Ocak 2009 tarihleri arasında tutuklularla ilgili olarak yazdıkları değerlendirme raporları var. Hayali suçlamalarla yüzlerce insanı yıllarca yargılamadan çok ağır koşullarda hapseden ABD’nin sızan belgelerinde 387 kez ‘muhtemelen’,188 kez ‘bilinmeyen’, 85 kez ‘aldatıcı’ sözcüğünün kullanılması raporlardaki zanna dayalı değerlendirmeyi gözler önüne seriyor.

Savaş hukuku bile uygulamayan sistem

Guantánamo’ya nakledilen Müslüman mahpuslar Cenevre Sözleşmesi’nin sağladığı haklardan yararlandırılmamaları gayesiyle savaş esiri bile sayılmadılar ve Amerika dışındaki bir üste tutuldukları için de Amerikan anayasasının tutuklulara sağladığı haklardan mahrum bırakıldılar.

İstihbarat sağlamak için her yolu mubah gören bir sistemin kurulduğu üste ‘düşman savaşçıları’ içeride tutmaktan çok onlardan maksimum istihbarat sağlama amacı güdüldüğü anlaşılıyor. Ordu istihbaratçıları Pakistan İstihbarat Teşkilatını da El Kaide, Hamas, Hizbullah ve İran İstihbaratı’nı yaftaladığı gibi ‘terörist örgüt’ olarak nitelendiriyor. Bu yapılarla bağlantılı herkes terörist veya isyancı sayılıyor.

Cami cemaati olmak bile suç kapsamına giriyor

17 sayfalık bir dosyada, sorguçların, içlerinde Londra’daki iki caminin bulunduğu yeryüzündeki belli mescitlere devam edilmesinin terörist aktivite olarak değerlendirilebileceği veya Casio marka saat kullanmanın bile El Kaide’ye mensup olma kriteri olduğu varsayılmış. Güya Casio marka saatin ‘El Kaide tarafından bomba eğitimi sırasında öğrencilere dağıtıldığı’ ileri sürülüyor.

Guantánamo’da tutulan çocuklar

Pentagon, Mayıs 2008’de Guantánamo’da atılı suçu işlediklerinde 18 yaşın altında yalnızca sekiz kişi olduğunu söylemişti, bunun koskoca bir yalan olduğu, sızdırılan dokümanlardan sayının 22 kişi olduğu gerçeğiyle gün yüzüne çıkıyor.

Hacı Celil’in öyküsü

Haziran 2003’te esir edildiğinde 33 yaşında olan Afgan asıllı Hacı Celil, Helmand Eyaletindeki iki Amerikan askerinin pusuya düşürülmesi eyleminde ‘aktif rol aldığı’ ihbarıyla yakalanıyor. Amerikan yetkilileri sonraları ‘düzmece bir olay’ olduğunu söyleyerek istihbarat şefinin ve başkalarının eylemde rol aldıklarını ve Celil’i olayı örtbas etmek için kullandıklarını söyleyecektir. Böylece Celil, Mart 2005’e kadar Guantanamo’da suçsuz yere bırakıldı.

Molla Ömer’e benzerliğin bedeli

Eski bir Taliban yetkilisi… Bu şahıs Molla Ömer’e benzediği için Guantánamo’da yıllarca tutulmuş. Altı yıldan sonra, 2008’de hakkında yapılan değerlendirmede sorgulanmasının hala kayda değer olduğu, çünkü kısmen de olsa Molla Ömer’in ‘muhtemel yeri’ hakkında bilgi sahibi olabileceği belirtilerek mahpusluğu uzamış.

Yanlış kimlik teşhisi

Belgeler, masum insanların yanlış kimlik teşhisi veya talihsizlik sonucu yıllarca hapsedildikleri gerçeğini ortaya çıkarıyor. Örneğin Mayıs 2003’te Afgan güçlerinin yol kenarında patlayan bir bombadan sonra yakaladığı Şarbat adlı Afgan asıllı birinden söz ediliyor. Şarbat, çoban olduğunu söyleyerek suçlamaları reddediyor. ‘Basit askeri ve siyasi kavramlar hususundaki’ bilgisizliği anlaşılmasına rağmen askeri yargı yine de kendisini ‘düşman savaşçı’ olarak ilan edip 2006 yılına kadar üste tutuyor.

Kahtani’ye yapılan insanlık suçu ve görmezden gelinen işkenceler

‘20.uçak korsanı’ olduğu ileri sürülen Qahtani dosyası da en önemli belgelerden biri. 2002’nin sonlarında ve 2003’ün başlarında yazılan belgede, Muhammed Qahtani adlı Suudi asıllı Müslüman tutuklunun 11 Eylül saldırılarına katılma niyetinde olduğuna inanılıyor. Kahtani’ye köpek tasması takılmış, cinsel olarak aşağılanmış ve kendi üzerine bevletmeye zorlanmış. Yine de belgelerle ilgili en önemli hususlardan biri de değerlendirme raporlarında tutuklulara uygulanan waterboarding,-suyla boğacakmış gibi yapma, uykudan mahrum etme, aylarca güneş ışığına çıkarmama, tutukluların özsaygılarını yitirmelerini sağlama adına cinsel içerikli görüntüler seyrettirme ve farklı türden psikolojik işkencelerden söz edilmiyor.

89 yaşındaki mahkum ve 14 yaşında bir çocuk mahpus

Hapistekiler arasında zararsız olduğu ortaya çıkan ve yaşlılığa bağlı akıl hastalığına müptela olan 89 yaşındaki bir Afgan köylüsü ve fidye için kaçırılmaya maruz kalan 14 yaşındaki masum bir çocuk bile var. Yaşlı adam evinde bulunan ‘şüpheli telefon numaralarından’ dolayı Küba’ya transfer edilmiş. 14 yaşındaki çocuk ise yalnızca ‘Taliban ve yerel yöneticileri hakkındaki muhtemel bilgisinden’ dolayı buraya getirilmiş.

Taliban hapishanesinde kalmak bile suç!

Yıllarca Guantánamo’da tutulan İngiliz vatandaşı Cemal el Haris Guantánamo’ya ‘Taliban hapishanesinde kaldığı ve bu nedenle Taliban’ın sorgu yöntemlerini bildiği için’ getirilmiş.

Mollalar, taksiciler…

Yine ‘Afganistan’ın Kandahar bölgesindeki bir camide halka vaaz veren ve bu nedenle Taliban hakkında bilgi sahibi olduğu izlenimi doğuran bir molla da üsse getirilenler arasında. ABD yetkilileri bu şahsı aşamalı olarak bir yıl tuttuktan sonra istihbarat değeri taşıyan bir bilgiye sahip olmadığına karar veriyor.

Diğer bir tutuklu da ‘Khost ve Kabil merkezli bölgelerde taksici olarak sık sık gidip geldiği için aktivitelerden genel anlamda haberdar olduğu’ düşünüldüğünden dolayı üsse getirilmiş.

Muhbirleştirerek ‘düşkünleştirme’

Diğer bir tutukluysa kardeşi de Guantánamo’da kalan Kanadalı Abdurrahman Kadir adlı kişi. Bagram üssündeyken muhbirleştirilen Kadir, kendi tabiriyle ‘düşmüş bir adam’ olarak Guantánamo’ya nakledilir ve yanına verildiği kişileri çözmekle görevlendirilir. Guantánamo’daki ‘lüks’ hücresinden sonra oradaki mescitlerde ‘radikal’ gruplara sızarak el-Kaide hakkında bilgi toplamak amacıyla Bosna’ya gönderilir. Irak’a gönderilmek istenir ve bu baskılardan ötürü CIA’den istifa ederek Kanada’ya döner.


ABD’nin, çalıştığı televizyon kanalı hakkında bilgi toplamak için yıllarca zindanda tuttuğu El Cezire muhabiri Sami el Hacc üsteki Müslümanlara yapılanlar için ‘farelere bile daha insanca davranılır’ diyecekti.

Times, The Guardian ve WikiLeaks’ten Süleyman Kaylı tarafından İnzar için derlendi.

İnzar Dergisi / Temmuz 2011

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir