• DOLAR 32.369
  • EURO 34.985
  • ALTIN 2325.34
  • ...
Cizre'den PKK'li eşkiyalara sert tepki
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞIRNAK - Cizre'de önceki gece PKK'nin sözüm ona asayiş birimi olan YDG-H tarafından, içinde kadın ve çocukların bulunduğu 3 eve çivilerle desteklenmiş bombaların atılmasına tepkiler gelmeye başladı.

Rojava'da Kürtler üzerinde dönen tezgahların kirli maşası PYD'nin sivil Kürtleri doçka ile tarayarak onlarcasını katletmesini destekleyen zihniyet, Rojava yalanları üzerinde Müslüman Kürt halkına olan saldırılarını arttırdı. Rojava'da "Kürt kadınlar ve çocuklar öldürülüyor" diyerek kendi vahşetlerini gizlemeye çalışan PKK'liler, Cizre'de Kürtlerin kadın ve çocuklarına çivilerle desteklenmiş bombalarla saldırdı.

Kadın ve çocukların bulunduğu evlere düzenlenen saldırıya sert tepki gösteren Cizreli 5 STK; Kürtlerin kanı ile vampirleşenler olarak addettiği kişilerin insanlık dışı saldırılarını lanetledi ve saldırıya uğrayan vatandaşların yanlarında olduğunu duyurdu.

Müteddeyin Kürt ailelere saldırıda bulunan kişi ve yapılara tepki gösteren Mustazaflar Cemiyeti Cizre Şubesi, Hayatan Cami Derneği, Şeyh Esat Cami Derneği, Cizre Nuh Gıda Bankası Muhtaçlarla Dayanışma Derneği ve Nur Eğitim Derneği ortaklaşa yaptıkları basın açıklaması ile saldırıları lanetledi.

YALANLARI ORTAYA ÇIKTIKÇA SALDIRGANLAŞTILAR
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Şeyh Esat Cami Derneği Yönetim Kurulu üyesi Şakir İşlek, saldırıların kabul edilemez olduğunu söyledi. Saldırıya uğrayan ailelere sabırlar dileyen İşlek, bu ailelerin yanında olduklarının altını çizdi.
Kürt ulusalcıların İslami kuruluşlar aleyhinde iftira kampanyası başlattıklarına vurgu yapan İşlek, bu kampanyaların düşmanlık boyutuna ulaştığını söyledi. İşlek, "Anlaşılan o ki, Suriye Kürdistanı'nda Rojava diye adlandırılan bölgede çatışmalı gurupları bahane ederek ve yaşanan hadiseler üzerinden Kürt milliyetçi çevrelerinin oluşturmaya çalıştıkları kurgusal ortamın deşifre edilmesi, bu çevrelerin aşırı biçimde asabileşmesine ve saldırganlaşmasına yol açmakta. Bu bağlamda 13.08.2013 Salı günü Cizre'de 3 mütedeyyin aileye eş zamanlı gerçekleştirilen 'çivilerle desteklenmiş' ses bombalı saldırı, düşmanlıkta sınır tanınmadığının açık ve somut bir göstergesi olmuştur.
Bu saldırının İslami yapılar, yardım kuruluşları ve medya organları aleyhine ısrarlı bir tarzda sürdürülen iftira ve dezenformasyon kampanyasının bir neticesi olduğunu ifade eden İşlek, "Ben gördüm sen inan! Ben emrettim sana düşen itaat!'dayatmalarıyla Söz konusu kampanyanın tümüyle temelsiz ve yalan olduğunun delilleriyle birlikte ortaya konulması bir takım çevrelerde had safhada bir tahammülsüzlük ve saldırganlık doğurmuştur." İfadelerini kullandı.

Rojava bahane edilerek Müslüman Kürtlere yönelik saldırıların başlatıldığını ifade eden İşlek, ulusalcıların çelişkilerine dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ne gariptir ki, bunlar on yıllardır devletin ırkçı, inkarcı, baskıcı tutumundan, halkın özgürlük alanının kısıtlanmasından şikayet etmişlerdir. Her fırsatta düşünce özgürlüğünden dem vurmuş, güya muhalif fikirlerin özgürce dolaşımını savunmuşlardır. Bazı çevreler utanmazca ve vahşice bir tutumla kendi fikirlerine muhalif kesimleri sindirmeye çalışmakta, molotofla, ses bombalarıyla baskı altına almaya ve susturmaya yeltenmektedirler.
Oysa bu mütedeyyin ailelerin sahip bulunduğu İslami kimliğin bir gereği olarak her ne surette olursa olsun hakkı haykırma ve adaleti ayakta tutma çabası içinde olmayı bir zorunluluk olarak görmekte ve bu çabasını ne pahasına olursa olsun sürdürme kararlılığındadır."

PKK'YE YENİ BİR TAŞERONLUK VERİLMİŞTİR
"Anlaşılan o ki, PKK yine görev almış, Batı'da Kemalist ve sol ulusalcılar islam'a hakaret ederken, Doğuda da Pkk'nin eliyle bir şeyler yapılmak istenmektedir." diyen İşlek, "Gün ışığı gibi açıktır ki, PYD bahanesiyle Müslüman Kürt halkına karşı emperyalistler, PKK'ya yeni bir taşeronluk vermişler. Sonuç olarak PKK her yönüyle deşifre olmuştur. Ucuz hesapları fayda vermeyecektir. Her yönüyle sihirleri ortaya çıkmıştır ve tesiri kalmamıştır.
Bu vesileyle kamuoyuna ve tüm halkımıza Cizre'de müteddeyin ailelere yönelik gerçekleşen bu saldırıları lanetlediğimizi duyuruyor. Huzurdan yoksun, halkın kanıyla vampirleşen kesimlerin, Kürtlere ihanet eden zihniyetin halkımıza verebileceği hiçbir şey bulunmadığının, baskı yoluyla muhaliflerini sindirmeye yeltenenlerin, farklı görüşlere hayat hakkı tanımayanların karşı çıktıklarından da daha kötü bir esaret sisteminin peşinde koşan zavallılar olduğunun altını çiziyoruz." İfadelerini kullandı.

MAZLUMLARIN KANINI DÖKEREK, HALKI TEHDİT EDEREK BİR YERE VARAMAZSINIZ
Huzursuzluğu tetikleyen kesimlere çağrıda bulunduklarını söyleyen İşlek şöyle devam etti: "Tekçi zihniyetin ürünü olan tahammülsüzlük anlayışından gelen başkasını kabullenmeme, hele İslami yapıları kabullenemeyen çevrelere deriz ki, islam'a ve Müslümanlara düşmanlığın hiç kimseye faydası olmamış, faydada görmeyecektir. Mazlumların kanlarıyla, halkı tehdit edip, korkutmakla hiçbir yere varılamaz. Başkasının kanı üzerinde hesap yapanlar da hep hüsrana uğramışlardır.
Ve yine bu vesileyle başta mütedeyyin ailelere yönelik saldırıyı nefretle kınıyor, saldırıya uğrayan ailelerin sonuna kadar yanlarında olduğumuzu deklare ediyoruz. 'YDGH' çetelerinin Kürtlerin huzursuz olmalarını isteyen kişiler ve insanların yollarını kesen eşkiyalar olduklarını biliyoruz. Ucuz kahramanlıklar prim yapmayacağı gibi Müslümanlara atılan iftiralar da sahibine geri dönecektir. Karalama kampanyalarına sessiz kalmayacağımızı ilan ediyoruz.
Saldırıya uğrayan kardeşlerimizin sonuna kadar yanlarında olacağımız kamuoyuna bildiririz."(Abit Dündar -İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir