• DOLAR 32.595
  • EURO 34.883
  • ALTIN 2505.231
  • ...
Kasım: `Düşmanla İşbirliği Yapan Abbas Güvenli Değil`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Filistin Enformasyon Merkezinin En-Necah Üniversitesinde siyasi bilimler hocası olan profesör Dr. Abdüssettar Kasım ile yaptığı röportajda, Hamas hareketinin Fetih’in Mısır’ı kendisine karşı nasıl tahrik ettiğine dair yayınladığı belgeleri yorumlayan Kasım “İşgal rejimiyle idari ve güvenlik noktalarında işbirliği içinde olan ve onunla birlikte çalışan bir yönetim için bunu enteresan bulmuyorum. Gerçi Abbas yönetimi belgeleri yalanladı ama ben işgalci İsrail ile güvenlik işbirliği içinde olan bir yönetimin söylediklerine inanmıyorum. Çünkü düşmanla işbirliği içinde olan bir yönetim halkına ve vatanına karşı güvenilir olamaz” dedi.

Belgelerin ulusal uzlaşıyı etkileyip etkilemeyeceğine de değinen Kasım “temelde zaten uzlaşı yok. Direniş ve düşmanla işbirliği hiçbir zaman bir araya gelemeyecek kadar birbirine zıt kavramlardır” ifadesini kullandı.

Kendisiyle yaptığımız röportajı sunuyoruz:

Abbas yönetiminin Mısır yönetimini Gazze’deki direnişe karşı kışkırttığını ortaya koyan belgelerin Hamas tarafından yayınlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Abbas yönetimi işgalci İsrail ile idari ve güvenlik noktalarında işbirliği içindeyse, Arap dünyasında direniş hareketlerine karşı kışkırtıcı çabalar göstermesini uzak bir ihtimal olarak görür müsünüz? Çünkü bu onun yapamayacağı bir şey değildir. Yönetimin bunu yalanladığını duydum. Ama kendisi doğru söylemiyor. Hamas hareketinin bu belgeleri uzmanlara tetkik ettirebileceğini söylemesinden sonra söze hacet kalmıyor. Bunu yalanlayanların, belgeleri inceleyecek uzmanların görüşünü kabul etmesi gerekir.

Bana gelince, tecrübelerimden hareketle Filistin yönetiminin doğru söylediğine inanmıyorum. Çünkü güvenilir değil. Yönetimin söylediğini araştırmadan doğrulamam. Çünkü düşmanı tanıyan ve onunla işbirliği içinde olan birinin halkına karşı dürüst davranması mümkün değildir.

Fetih’in belgeleri reddetmesini nasıl görüyorsunuz? Daha önce de el-Cezire’nin yayınladığı belgelerde olduğu gibi, yalanladığı belgelerin doğruluğu ortaya çıkmıştı.

Biz bedevi bir toplumuz. Sürekli kendimizin doğru, başkasının yanlış olduğunu düşünürüz. Sanırım ne onlar, ne de onlarla birlikte hareket edenler bunu düşünmüyor ve üzerine eğilmiyor. Ortada çıkarlar, yönetimden alınan maaşlar var. Tavır ve tutumları bunlar belirliyor.

Yayınlanan belgeler uzlaşıyı ve Filistin içi ilişkileri nasıl etkileyecek?

Aslında uzlaşı diye bir şey yok. Çünkü direnişle düşmanla işbirliği birbirleriyle buluşamayacak kadar birbirine zıt kavramlardır. Bahsettiğimiz uzlaşı ve barış zaman kaybetmekten başka bir şey değil. Bu belgelerin bir etki yapabileceğini düşünmüyorum.

Neden FKÖ’ye bağlı diğer hareketlerde bu belgelerle ilgili bir tavır göremiyoruz?

Bu hareketlerden israil’i kızdıracak bir tavır gösterenler, böyle bir tavır sergilediklerinde rahat hareket edemeyeceklerini ve sonunda her şeyi kaybedeceklerini biliyorlar. Yine kendileri bugün karşı bir tavır alırsa, yarın İsrail’in bulaştıkları skandalları teşhir edeceğini çok iyi biliyorlar.

Bana göre hak üzere yürüyenlerin, batılı destekleyenlere bakmamaları gerekir. Çünkü bunların işi bitmiştir ve dolayısıyla onları denge unsurlarının içinden çıkarmak gerekir. Hamas ve diğer direniş gruplarından arkaya bakmamalarını istiyorum. Çünkü bunlar bitmiştir ve kendilerinde hayır kalmamıştır.

Abbas’ın bir taraftan Hamas’ı Mısır’ın içişlerine karışmakla suçlarken diğer taraftan alelacele Mısır’a gidip darbeyi tebrik etmesini nasıl görüyorsunuz?

Bu bir çelişki tabii ki. Filistin yönetimi ve Fetih, İhvan’ı desteklediği için Hamas hareketini eleştirirken, darbeden sonra fazla bekleyemediler ve alelacele Kahire’ye gidip darbecileri tebrik ettiler. Maalesef bu bir sorundur. Biz olgun olmayan toy liderlerle yaşıyoruz. Siyasi tecrübesi olmayan toy liderler gibi davranıyorlar. Bunlar iyi ile kötüyü ayırt edemeyecek kadar basiretsizdirler.

Yayınlanan belgeler Mısır-Filistin ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Üzerinde durulması gereken husus budur. Hem basın hem de Mısır toplumu nezdinde çalışıp gerçekleri onlara göstermemiz gerekir. Toplum içinde büyük bir girişim başlatmamız gerekir. Bu belgeler bayağı bir etki yaptı. Mısır toplumu içinde daha fazla çalışmak gerekir.

Filistin davasına karşı yapılan ihanet ve cinayetlere karışan bazı Filistinli grupları veya başındaki bazı şahısları kim yargılayacak?

Bunu direniş yapacak. Bu, direniş çok güçlü olduğu ve bükülemeyen el konumuna geldiğinde olacak. Filistin davasına ihanet edenlere karşı çok şeyler söylendi, söyleniyor. Ancak şu anda onlar dokunulmaz durumdalar. Çünkü İsrail tarafından korunuyorlar ve halk içinde de bir kitleleri var. İyi de destekleniyorlar. Ancak en azından Gazze’de bağımsız yargı tarafından yargılanmaları gerekir.

Mursi’nin Hamas’a casusluk çalışmakla suçlanmasını nasıl görüyorsunuz? Bu suçlama Gazze ve Hamas ile ilişkileri nasıl etkileyecektir?

Bu, Filistin halkına karşı işlenmiş bir suçtur. Bu yolla Mısır halkına acı veriliyor. Mısırlılar, Hamas’ın değil Filistinlilerin komplo kurduklarını söylüyorlar. Dolayasıyla tepki Hamas’a değil Filistin’e.

israil’in değil de Hamas’ın düşman ilan edilmesi Arapların yaptığı ihanetin bir parçasıdır.***

İsrail ile müzakerelerin başlamasını, birinci turu ve burada Livni ile Arikat arasındaki samimi görüntüyü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Livni zina yapabileceğine dair açık fetva aldığını söylüyor. Tabi bu fetva Yahudi din âlimlerinin verdiği bir fetva. Yine kendisi konuyla ilgili daha önce yaptığı açıklamalarda, İsrail’e hizmet için Araplarla aşk maceraları yaşadığını itiraf etmiştir.

Görüşmeleri koordine eden Amerikalı diplomat Siyonist zihniyetlidir. Livni Siyonist zihniyetli Amerikalı diplomatla ve Siyonist kafalı, onlarla işbirliği yapan, İsrail varlığına destek için toplantılarına katılan ve sosyal faaliyetlerine iştirak eden Filistinlilerle bir araya gelmiştir. Bunlardan daha çok Siyonist zihniyetli birileri olabilir mi?

Filistin yönetimi taraftarlarından bazıları görüşmelerin başlamasıyla bazı Filistinli esirlerin serbest bırakılmasına seviniyorlar. Bunu nasıl görüyorsunuz?

israil’e göre müzakereler 1996’da tamamıyla amacına ulaşmıştır. Çünkü İsrail o zaman kendisine vekalet edecek, maaşlı bir yönetimin kurulmasını istemişti. O günden bugüne kadar hiçbir bir ilerleme olmadı. Kısır döngü içinde hareket edildi. Çünkü onlar Filistin halkına hiçbir şey vermek istemiyorlar.

İlginçtir Abbas bu konuda Filistin halkına danışmadığı gibi, onu bilgilendirmedi de. Yaptığı tek şey, yerleşim birimlerine karşı olduğunu söylemesi ve bunu kınamasıdır. Hâlbuki kendisi yerleşke projelerinin bir parçasıdır. Yahudi yerleşimcilerin zulmüne karşı direnen ve onlara taş atan Filistinli çocuğu tutuklamak için Abbas güçleri seferber olurken, Filistin halkına karşı tecavüzde bulunan Yahudi yerleşimciler hem İsrail hem de Abbas yönetimi tarafından korunuyorlar. Onlar korunması gereken onurlu vatandaş iken, işgale karşı hakkını savunan Filistinli hem İsrail hem de Filistin yönetimi tarafından terörist muamelesi görüyor.

İşgalciyle müzakerelere başlamanın Fetih’in 14 Ağustos’ta yapacağı eylemlerle Hamas’la ilişkileri kesme girişimi arasında bir irtibat var mı?

Asla yok. Mesele Arapların konumu ve durumuyla ilgili. Arap dünyasındaki değişimler Arapları etkileyebilir ve İsrail’e karşı duygularını alevlendirebilir. Amerika ise Araplara “Filistinliler İsrail’in yanında yer alıyorsa siz niye İsrail’i istemiyorsunuz ki?” demek istiyor.

filistinhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir