Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye`de coşkulu ve dolu dolu, manevi kazanımları yüksek, huzur, barış içerisinde geçirilen ramazan ayının, birlik, beraberlik ve kardeşliği pekiştirdiğini ifade etti.

Ramazanın Türkiye`de coşkulu geçmesine rağmen, dost ve kardeş İslam ülkelerinde akan kan ve göz yaşının herkesin yüreğini dağladığını vurgulayan Görmez, şöyle devam etti:

"Ramazanda dahi bunun sona ermemiş olması, bayramlarda dahi bunun son bulmamış olması her Müslümanı derinden yaralamıştır. İslamdan önceki cahiliye dönemlerinde dahi haram aylar denilen bir kavram vardı ve o aylarda insanlar birbirlerine dokunmazlardı. Fakat İslam beldelerinde ramazan gibi manevi bir mevsimde, bayram gününde dahi bunun durmamış olması bize büyük üzüntü veriyor. Bu vesileyle buradan bütün Müslüman kardeşlerimize çağrıda bulunuyorum. Çağrı; İslamın barış iklimine yeniden dönüş çağrısı... Herkes İslam`ın o barış iklimine yeniden döndüğünde, bütün bu sorunların ortadan kalkacağına inanıyorum. Maalesef bunun ramazanda ve bayramda durmamış olması bizim, İslam`ın o barışından, rahmet mesajından ne kadar uzaklaştığımızın da büyük bir göstergesidir."

İslam ülkeleri ikinci kez İstanbul`da toplanacak

Bu yıl kendilerini sevindiren bir hususun ise İslam ülkelerinde aynı gün bayrama başlanmış olması olduğuna dikkati çeken Görmez, şöyle devam etti:

"İslam ülkelerinin büyük bir kısmı ramazana bizden bir gün sonra başladı, fakat onlarla aynı gün bayram yaptık. Tekrar ikinci kez İslam ülkelerini İstanbul`da toplayarak ramazanlarımıza ve bayramlarımıza birlikte başlamayı, birlikte bitirmeyi, hatta bir takvim birliğinin oluşması için takvim birliğinin ilkelerinin oluşturulması için yoğun çaba içerisindeyiz. Astronomik, bilimsel hesaplar nerede, hangi dakikada, hangi saniyede hilalin görülebileceğini gösteriyor. Biz ilke olarak da dünyanın herhangi bir yerinde hilal görüldüğünde onu dünya semasının hilali kabul eder, ramazana ve bayrama öyle başlarız. Aslında bayram, yani şevval hilalinin çıplak gözle ne Türkiye`de ne de Suudi Arabistan`dan görülmediği halde, bayrama aynı günde başlamış olmamız, İslam ülkelerindeki kardeşlerimizin başta koydukları ilkeye dahi riayet etmediklerini gösteriyor. Demek ki onlar da bundan sonra dünyanın herhangi bir yerinde hilal görüldüğü zaman söz konusu bilimsel hesaplara riayet edeceklerini ifade etmiş oldular."