• DOLAR 32.378
  • EURO 34.996
  • ALTIN 2325.675
  • ...
Bursa Ulu Cami
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti Bursa’nın en önemli tarihi eserlerinden biri Ulu Cami’dir. Asıl adı Cami-i Kebir olan bu ulu mabedi dördüncü Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid (1389-1402) yaptırmıştır. Ulu Cami’nin duvarları ve direklerindeki hat sanatının mükemmel örnekleri olan muhteşem tablo ve duvar yazıları, burayı adeta “Bir hüsn-i hat sergisi” haline getirmiştir. Âdeta bir hüsn-i hat müzesi olan Ulucami’de, ayakların dört tarafına ve duvarlara nakşedilmiş yazılardan başka birçok levha şeklinde yazı bulunmakta. Pâyeler ve duvarlarda boş yer bırakılmamacasına yazılar nakşedilmiş. Yazılardaki çeşitliliği ve siyah yanında bazen kırmızı rengin kullanılması, yazılara adeta levha özelliği kazındırmış.

Caminin yapımına Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’in isteği üzerine 1395 yılında başlandı. Ancak Yıldırım’ın Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilip esir düşmesi üzerine cami yapımı yarım kaldı. Daha sonra tahta çıkan Yıldırım’ın oğlu I. Mehmet, babasının başlattığı inşaatı tamamlattı ve Cami 1421 yılında ibadete açıldı.

Kesme Taştan Yapılmış Sağlam Bir Yapı

Bursa Merkez’de, Atatürk Caddesi üzerinde yer alan Ulu Cami, plan düzeninin klasik örneklerinden olup dikdörtgen şeklindedir. İç mekân on iki eş ayak ile yirmi eşit parçaya bölünmüştür. Ayaklar kemerlerle birbirlerine ve ana duvarlara bağlanmış ve her bölümün üzeri kubbelerle örtülmüştür. Caminin dış duvarlarının kesme taştan yapıldığı ve tuğla kullanılmadığı görülmektedir. Kuzey cephesinde ana giriş kapısı dışa doğru taşmış bir taç kapı görünümündedir. Kapının çevresini geniş bir silme çepeçevre dolaşmakta olup, içerisi mermer oymacılığının en güzel örneklerini yansıtacak şekilde bezenmiştir. Bu kapının yanı sıra caminin doğu ve batı cephelerinde de birer kapının daha olduğu görülmektedir.

Türkiye’deki En Büyük Cami

Yaklaşık 5 bin metrelik bir alanı kaplayan Ulu Cami’nin içi 12 sütunla 5 ayrı bölüme ayrılmış. Bu bölümlerden her biri dörder kubbeli olmak üzere 20 kubbe ile örtülü. Ulu Cami kapalı namaz kılma alanı bakımından Türkiye’de bulunan en büyük camidir. Hemen aklınıza Süleymaniye, Sultan Ahmet gelebilir. Fakat o camilerin büyüklüğü duvarlarla çevrili avlu alanlarıyla birliktedir. Ayrıca o camiler tek ve çok yüksek bir kubbe ile örtülü olduğundan çok geniş bir alanı varmış izlenimi verir. Bursa Ulu Cami ise çok kubbeli ve alçak tavanlıdır. İçinde bulunan çok sayıdaki sütun yüzünden de daha ufakmış gibi hissetmemize neden olabilse de Türkiye’de bulunan en geniş camidir.

20 Kubbeli Cami

Caminin üzerini 20 kubbe örtüyor. Kubbelerin çapları birbirlerine eşit olmakla beraber yükseklikleri birbirinden farklıdır. Bu kubbelerden en büyüğünün tepesi caminin havalandırılması ve aydınlatılması için açık bırakılmış. Aynı kubbenin tam altında abdest alınması için inşa edilmiş bir şadırvan bulunuyor. 1549 yılında yapılan müezzin mahfili 8 sütun üzerine oturtulmuş ve sade bir yapısı vardır.

Cami İçinde Şadırvan

Ulu caminin mimari özellikleri yapının üzerinde büyük kubbenin altında bulunan şadırvan bütün mekânın havasını değiştiren su sesinin kaynağı durumundadır. Bu sese her gün Kur’ân okuyan müminlerin sesi karışır. 18 köşeli bir şadırvanın yapılma nedeni şöyle hikâye edilir: Cami yapımı için arazi istimlâk edilirken, şadırvanın bulunduğu yerdeki toprak parçasının sahibi olan hanım, arazisini satmak istememiş ve arazi zorla alınmış. Ancak daha sonra, zorla alınan yerde namaz kılınmaz düşüncesiyle o yere şadırvan yapılmıştır.

Yapının Kuzey cephesinde, köşelerde iki minaresi bulunmaktadır. Minareler sekizgen biçimli kürsülere sahip olup, tuğladan yapılmışlardır. Kurşun kaplı külahları 1889 yangınından sonra bugünkü boğumlu taş külahlara dönüştürülmüştür. Batıdaki minarelerin içinde çift merdiven mevcuttur. Bunun yardımı ile çatıya çıkılmaktadır.

Kainatın Haritası Minber

İslam dünyasının en eski camilerinden biri olan Ulu Camii’nin minberinin giriş kapısının üzerindeki kitabede altın yaldızla Osmanlıca olarak, “Yıldırım Beyazıt Han tarafından hicri 804 (miladı 1399) yılında yaptırılmıştır” ibaresi yer alıyor.  Bunun yanı sıra 1400 tarihli çivisiz ceviz minber de Antepli Hoca bin Abdülaziz el-Dukki’nin eseridir.  1402 tarihinde (Hicri 804) inşa edilen Bursa’nın tarihi sembollerinden Ulu Caminin minberinin Doğu yakasında (mihraba bakan yüz) Güneş sistemi, Batı yakasında ise Galaksi Sistemi yer alır. Hem de gezegenlerin büyüklük oranları ve yörüngeleri gerçek oranlarla örtüşüyor.

Bir Hüsn-Ü Hat Sergisi Ulu Cami

Ulu Cami’nin diğer özelliği de içerisinin 192 adet levha ile bezenmiş oluşudur. Şu an Ulu Cami’de yirmi bir kadar hattatın kaleminden 45’i levha 87’si duvar yazısı olmak üzere 132 yazı bulunmakta. Bu yazılarda ise 3 adet sure, 3 ayrı tarzda Ayete’l-Kürsi, 47 âyet, 14 hadis, 25’ten fazla tesbih sözü, Esma’ül-Hüsna yazıları, Allah (cc), Muhammed (sav) ve İslam büyüklerinin isimleri, 2 adet şiir, 3 tane de beyit bulunmakta. Ulu camideki yazılar ulu camiyi ziyarete gelenlerin gözünde ve gönlünde büyük tesirler bırakır. Örneğin hünkâr mahfilinin yanında 1815 tarihli sultan 2. Mahmut’a ait bir yazı bulunuyor. Bu yazıda Nisa suresindeki bir ayetten alıntı yapılıyor. “İnsanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmediniz” deniliyor. Bu yazının Hünkâr Mahfilinin karşısında bulunması orada namaz kılan devlet erkânının her zaman alacağı dersler olduğunu göstermesi başka bir güzellik olarak karşımıza çıkıyor. Caminin içinde yer alan bütün yazılar, rast gele seçilmemiş, hayatımızın her anını düzenleyici, kuşatıcı, eğitici bilgi ve mesajlarla dolu.

Ulu Cami’de Kutsal Emanet

Kâbe’nin kapısının örtüsü ise Bursa Ulu Cami’ye hediye edilmiştir. Bizzat Sultan Selim kendi elleriyle taşıyıp Camiye asmıştır. Aslında Bursa’ya geldiğinde üzerinde saf altını iplik haline getirerek dokunmuş çeşitli ayetler çok rahat bir şekilde görünüyordu. Ancak sonraki yıllarda Ulu Cami’de yapılan hatalı restorasyonlar sonucu cami rutubet almış ve yüzlerce yıl boyunca sapasağlam duran bu altın işlemeler dökülmüşlerdir.

Bir İlim Merkeziydi

Mimari ve manevi açıdan benzersiz bir yapı olan ulu cami sosyal anlanda da önem taşıyor. Gerek ulu cami gerekse çevresi her zaman ilim ve kültür çalışmalarının merkezi olmuştur. Bursa’da bilinen iki muvakkithaneden biri Ulu Cami’de bulunuyordu. Bu da demek oluyor ki Bursa’nın sosyal hayatının her adımı gibi zamanı da Ulu Cami’de ayarlanıyordu.

Birçok Tadilattan Geçti

Bursa Ulu Camisi çeşitli dönemlerde, savaşlardan ve doğal afetlerden zarar görmüş ve birçok kez onarılmıştır. 1855 depreminde 18 kubbesi birden çökmüş, 1801, 1890 yıllarında da yangın geçirmiştir. Tarihi boyunca çeşitli onarımlar gören caminin en büyük onarımı 1855 depreminden sonra yapılmış ve sultan Abdulhamid’in emriyle masrafları hazineden karşılanmak üzere 15 kubbesi yenilenmiş. Son onarım ise 2006-2009 yılları arasında gerçekleştirilmiş.

Derler ki; Bursa yeşilde güzelleşir, Muradiye’de sükût eder, Ulu Cami’de büyür. Ulu Cami’ye gelenler sadece birbirleriyle değil geçmiş zamanlarda da buluşurlar. Çünkü derinliği ve efsunluğuyla kapısından girenlere bütün sesleri dışarıda bıraktıran Ulu Cami her ziyaretçisine unutulmuş hikâyeleri, kendi lisanınca anlatır

Talha Bal / İnzar Dergisi Mart 2011

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir