• DOLAR 32.381
  • EURO 35.066
  • ALTIN 2324.96
  • ...

HABER MRK - Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Çankırı'da düzenlenen basın toplantısıyla Temmuz ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Büyükekşi, Temmuz ayında Türkiye'nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 17,3 artışla 12 milyar 629 milyon dolar olduğunu bildirdi.

 

Yılın ilk 7 ayında toplam ihracat ise yüzde 3,3 artarak, 87 milyar 860 milyon dolara yükselirken, son 12 aylık ihracat iyüzde 7,5 artışla, 153 milyar 193 milyon dolar olarak gerçekleşti.

 

Temmuz ayında ihracatını en fazla arttıran sektör, yüzde 130 artışla zeytin ve zeytinyağı sektörü oldu. Tütün mamullerinin ihracatı yüzde 120, Gemi ve Yat sektörünün ihracatı ise yüzde 54 arttı.

 

Temmuz ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 964 milyon dolarla, otomotiv sektörü gerçekleştirdi. Bu sektörü, hazır giyim ve kimyevi maddeler sektörleri takip etti.

 

Yılın ilk yarısında birlik kayıtlarından muaf kalemlerde başı çeken külçe altın ihracatı yüzde 53 geriledi. Birlik kaydından muaf ihracat kalemleri hariç, net mal ihracatına baktığımızda, ilk 7 aydaki kümüle artış performansı yüzde 5,5 olarak gerçekleşti.

 

İller bazında, en fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında ihracatını en fazla artıran il yüzde 55 artış ile Sakarya oldu. Sakarya'yı yüzde 38 artışla Bursa, yüzde 25 artışla Kocaeli takip etti. İstanbul'un ihracatı yüzde 13 artış kaydetti.

 

Temmuz ayında AB pazarındaki ihracat artışı ise sürdü. AB'ye olan ihracat, Temmuz ayında yüzde 23 arttı. Temmuz ayında Uzakdoğu ülkelerine yüzde 29, BDT ülkelerine yüzde 21, Afrika'ya yüzde 17, Ortadoğu ülkelerine yüzde 7 ihracat artışı yakalandı.

 

Ülkeler bazında ise ön plana çıkan ülkeler

Temmuz ayında Malta'ya ihracatımız yüzde 211, Şili'ye yüzde 126, Japonya'ya yüzde 95, Macaristan'a yüzde 78, Arjantin ve Güney Afrika'ya yüzde 61, Portekiz'e yüzde 56, Türkmenistan'a yüzde 46, Çin'e yüzde 44 artış gösterdi.

 

Mısır ve Suriye'ye ihracat arttı
Mısır'a yapılan ihracat yaşanan siyasi sıkıntılara rağmen Temmuz ayında yüzde 12 oranında artış gösterdi. Suriye'ye ise Temmuz ayında yüzde 98 oranında bir ihracat artışı yakaladık. Bunun en büyük sebebi ise Temmuz ayında Suriye'ye önemli oranda hububat sektörü ihracatı gerçekleştirmemiz oldu.

 

Türkiye, dünyada ihracatını en fazla artıran 7. ülke
Basın toplantısında dünyadaki ekonomik gelişmelere değinen TİM Başkanı Büyükekşi, dünya ekonomisinde 2013 büyüme beklentisinin yüzde 2,6'dan yüzde 2,4'e, 2014 yılı büyüme öngörüsünün ise yüzde 4'den yüzde 3,8'e düşürüldüğüne dikkat çekerek şunları söyledi:

 

Dünya ticaretinin yüzde 80'ini gerçekleştiren G-20 ülkelerinde, çeyrek dönemler itibariyle büyüme hızlarının yavaşladığını görüyoruz.

 

Moskova'da yapılan G-20 Ekonomi ve Maliye Bakanları toplantısında, "her şeyden önce büyüme ve istihdam" önceliği ağırlık kazanmış durumda. Gelişmiş ülkeler borç sorununu bir ölçüde arka plana atarak büyüme ve istihdam artışı hedefini ön plana almaya başladılar. Dünyanın 3.büyük ithalatçısı Almanya, 6. büyük ithalatçısı Fransa ve diğer ana ithalatçı ülkelerin ithalatında yavaşlama oldukça dikkat çekiyor. Not edilmesi gereken bir gelişme ise şu, Çin'in Mayıs ve Haziran aylarında ihracatı düştü.

 

Çin hariç 69 büyük ekonominin ihracatı ilk 5 ayda yüzde 1,5 düştü. Bu dönemde Brezilya'nın ihracatı yüzde 2,5, Meksika'nın ihracatı yüzde 1,3 ve Çek Cumhuriyeti'nin ihracatı yüzde 3,4 geriledi. Halbuki Türkiye bu yılın ilk 5 ayında kesinleşen verilere göre toplam ihracatını yüzde 2,9 arttırmayı başardı. İlk 5 aylık sonuçlara bakıldığında, Türkiye ilk 70 ekonomi arasında ihracatını en fazla artıran 7. ülke oldu."

 

Konuşmasında Türkiye ekonomisindeki gelişmelere de değinen Büyükekşi, Merkez Bankası'nın, tüm dünyadaki gelişmeler ışığında, devreye girerek bazı önlemler almasının olumlu olduğunu, bunun da kurlardaki oynaklığın dengelenmesi açısından olumlu bir katkı sağladığını kaydetti. Sepet kur seviyesinin ihracatçılar için önemine de değinen Büyükekşi şöyle konuştu:

 

"İhracatçılarımız çeyrek bazda gerçekleştirdiğimiz eğilim anketine cevaben ilettikleri verilerde, ağırlıklı olarak dolar kurunda 1,90, sepet kurda ise 2,20 seviyelerini rekabetçi kur seviyeleri olarak belirtmişlerdi. Bildiğiniz gibi, biz de 1 Mayıs'ta Bilecik'te yaptığımız İhracat Verileri Basın toplantısında, o gün itibariyle 2.07 olan sepet kurun, kadelemeli olarak önce 2.10, sonrasında da 2.20 seviyesine gelmesini önermiştik. Gelişmeler bu paralelde seyretti ancak sepet kur bir üst seviye olan 2.25'e yükseldi. Biz 2.20 seviyesinin korunmasının önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Unutmamalıyız ki rekabetçi kur, ithalatın frenlenmesi açısından da bir denge unsuru olacaktır. İhracatçılarımızın artması gereken kar marjlarının, döviz hareketleri ile daha fazla erimesine izin vermemeleri gerektiğine inanıyoruz.

 

Büyümeyi ilk çeyrek itibariyle kamu harcamaları ve iç talepteki genişleme destekliyor. Bunun yanında son birkaç yılda biraz tempo düşüren doğrudan yabancı sermaye girişlerinin artması gerekiyor. Kısa ve uzun vadeli sermaye akışının yavaşlamış olması sadece büyüme açısından değil, cari işlemler açığı tarafında da risk oluşturacaktır. Çünkü yalnızca yurtiçi tasarruflar büyümeyi finanse etmek için yeterli değil, bu sebeple uzun vadeli yabancı yatırım olmazsa olmaz. Doğrudan yabancı yatırımların iç pazara yönelik değil, ihracata yönelik yatırımlar olması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, birkaç hususa daha dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aynı gelir seviyesinde vatandaşlarımızın daha fazla tasarruf etmesinin bir dönem sonraki milli gelir seviyesini aşağı çekmesi muhtemeldir. İhracatımızda sadece hacimsel bir genişleme de yeterli olmayacaktır, önemli olan sürekliliği sağlayacak şekilde Katma-değeri yüksek ihracata yönelmektir. Bunun cari açığın panzehiri olacağına inanıyoruz. Önemli olan inovasyon, tasarım, Ar-Ge ve katma değere önem vererek, markalaşmak, markalar yaratmak ve hedef pazarlarda kalıcı olmaktır." (İLKHA)