• DOLAR 32.513
  • EURO 34.603
  • ALTIN 2501.1
  • ...
Küdsi Bir Çekirdek: Leyle-i Berat
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 Ehli Suffa’dan olan Ebu Hureyrenin rivayeti uyarınca Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur:

—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana gelip şöyle dedi:
—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.
—“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
—“Bu gece, Allah-u Teâlâ, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayan hemen herkesi bağışlar. Meğerki bağışlayacağı kimseler büyücü, kâhin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teâlâ onları bağışlamaz.

Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. 
Cennetin birinci kapısında duran bir melek: "Ne mutlu bu gece rükû edenlere, diye sesleniyordu.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu". 
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece, Allah`ı zikredenlere ne mutlu". 
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu." 
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu." Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın. 

Bunları gördükten sonra, Cebrail`e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak? 
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teâlâ, bu gece, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder.”

Malumunuz mübarek Üç Ayları idrak etmekteyiz. Şu an ise Hadisi şerif’in tasdiki ile “Resulullah’ın ayı” olarak tanımlanan Şaban Ayı’nın,  on beşine yani Leyle-i Berae’ye,  bir başka deyişle Berat –kurtuluş- gecesine yaklaşmış bulunuyoruz.

Bu konuda imanlı her kalem sahibi birçok şey söyleyebilir. Fakat Ayet-i Kerimeler, Hadis-i şerifler ve İslam Âlimleri’nin sözleri, elbette ki bizim söyleyeceklerimizden kat be kat daha yüce ve doğrudur. O yüzden ben bu mübarek vakte hürmeten fazlaca bir şey yazmadan –Malumu ilam etmek bile olsa-  sözü,  kutsal kaynaklara bırakayım.

Bu gecenin temel özelliklerinden bir tanesi kaderin tayin edilmesidir. Nitekim İbn-i Abbas efendimiz bu konuda şu hadisi rivayet eder.

Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve herşeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir.
Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir.
Savaşlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir.
Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil`e verilir ki bu büyük bir melektir.
Ölüm musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.

Bediüzzaman Hazretleri de Şualar isimli eserinde bu mübarek gecenin kudsiyetine değinirken bu özelliğe vurgu yapıyor.

“Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin proğramı nev`inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr`in kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadir`de otuzbin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat`ta herbir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur`anın sevabı yirmibine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede onbinler, yirmibin veya otuzbinlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur`anla ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır.

Yukarıda görüldüğü gibi bu gece Af dileme ve Bağışlanma gecesidir.

"Şâban`ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:
"İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım.

"Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
"Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
"Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder." (İbn-i Mace)

Yine İbn-i Mace’nin rivayet ettiği bir hadis ise müminleri şu şekilde müjdelemektedir.

"Allah Teâlâ Şâban`ın on beşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah`a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar."

Diğer tüm mukaddes vakitler de olduğu gibi bu gecede de yapılan her türlü ibadet Allah katında yüzlerce hatta belki binlerce kat fazlasıyla kabul buyrulacak ve mükâfatlandırılacaktır.

Elbette ki; bu mübarek gecede bol bol Kur’an okumak, Salavat-ı Şerifeler getirmek, namaz kılıp dualarda bulunmak, kaza namazlarını eda etmek; hepsi de makbul ve kat be kat karşılığı olan ibadetlerdir.

Önemli olan kulların, toplulukların, Cemaatlerin kısacası tüm alemin, küçük- büyük her türlü kaderinin yazıldığı, geleceğinin programlandığı bu geceyi kullukla hemhal olarak geçirmektir.  Bu gecenin kıymetini bilenlere Cennet kapıları selam ve esenlikle açılacaktır.

Rabbimizden bizleri de o gecenin feyzinden mahrum bırakmamasını dilerken tüm kardeşlerden ben de Allah Rızası için dua beklediğimi belirtmek istiyorum. Bu mübarek gecede Şehidlerimizi, Yusufi Medreselerdeki aziz kardeşlerimizi, zorunlu olarak yurtlarını terk etmiş Muhacirlerimizi de dualarımızdan eksik etmeyiz inşaallah.

Yusufi Medresedeki o aziz ve Kur’an ehli olan kardeşlerimizden de biz kardeşleri için dualar beklediğimizi belirtelim.

Sözümüze Resulullah’ın bu mübarek gecede yaptığı duasıyla son verelim.  "Allah’ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen, kendini sena ettiğin gibi yücesin”

Selam ve dua ile…

Zülküf Er / Hürseda Haber

Bu haberler de ilginizi çekebilir