• DOLAR 32.604
  • EURO 34.81
  • ALTIN 2493.349
  • ...
Öcalan Kandi`le sordu: Bu olaylar neyin nesi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İşte Mehmet Acet`in makalesi...

Öcalan Kandi`le sordu: Bu olaylar neyin nesi

Önceki gün, çözüm sürecinin perde arkası-perde önü dahil bütün detaylarını bilen, bilmekle kalmayıp sürecin bugünlere gelmesinde büyük emeği geçen üst düzey yetkili isme sordum.

-PKK`nın dağlardan inip şehirlerde hakimiyet kurmak istediği iddiaları var. Ne dersiniz?

-O zaman her şey en başa döner. Bizim çalışmalarımızda böyle bir şey yok. 

Yani?

-Biz “demokratik siyaset” diyoruz. Silahları bırakacaksanız ve siyaset yoluyla demokratik sistemin içine dahil olacaksınız. Bundan ötesi yok.

Bu cümlelerin açıklaması şu: Devletin Öcalan`la vardığı mutabakat içerisinde ne silahlı mücadelenin devamına izin verilmesi, ne de PKK`nın dağdan inip şehirleri silah zoruyla yönetmesi var.

Mart, Nisan ve Mayıs aylarını, Türkiye`nin bu en büyük ve yakıcı sorununa nihai bir çözüm bulma konusunda ciddi umutlar biriktirerek geçirdik.

Ama Gezi Parkı eylemlerinin başlayıp devam ettiği Haziran ayı boyunca önemli kırılmalar oldu.

PKK`nın çözüm sürecine sadakati son bir ayda giriştiği eylemler nedeniyle tartışılır ve sorgulanır hale geldi.

Yol kontrolleri, özsavunma gücü adı altında oluşturulan sözde asayiş birimleri, bölgede görevli askeri yetkilileri taşıyan helikoptere yapılan saldırı, karakol inşaatlarına yönelik eylemler ve sürece değişik nedenlerle karşı çıkanların yaptığı ‘gürültülü tezviratlar` ortaya yeni bir ‘güven sorunu` çıkardı.

“Asker ve polis içinde yani bizim tarafta olduğu gibi PKK içinde de çözüm istemeyen kesimler var” dedi konuştuğum üst düzey yetkili.

“Mesela PKK`nın yol kontrolü diye izlediğiniz şey aslında 4 dakikalık bir eylemden ibaret. Bir grup geliyor, 4 dakika içerisinde bu eylemi yapıyor ve bütün bölgede böyle bir şey varmış görüntüsü vermek için hemen servis ediyor.”

ÖCALAN KANDİL`DEN HESAP SORDU

Son bir ay içerisinde gelişen bu olayları yakından izleyen isimlerden biri de, 21 Mart`ta yaptığı çağrı ile “artık silahlı mücadele dönemi bitmiştir” diyen Abdullah Öcalan.

Şurası net: Son gelişmeler, Öcalan`ı da rahatsız etti.

Nitekim, İmralı-Kandil arasında gidip gelen mektupların içeriğinin bir bölümü bu son olaylarla ilgiliydi.

Öcalan, PKK yönetimine açıktan “bu olaylar neyin nesidir.?” Diye sorup daha ileri cümleler de kullanarak bir nevi Kandil`den hesap sordu.

Kandil`dekiler Öcalan`a verdikleri yanıtta ise, bu eylemlerin iyi kontrol edilemeyen gruplar tarafından gerçekleştirildiğini, ama her durumda sorumluluğun kendilerinde olduğunu ve örgüt içinde hiç kimsenin kontrol dışına çıkmasına izin vermemeleri gerektiğini dile getirdiler.

GERİ ÇEKİLME KONUSUNDA KANDİL ÖCALAN`A NE DEDİ?

Öcalan, mektuplarda geri çekilme konusunu da sordu.

Başbakan Erdoğan`ın “PKK`nın henüz yüzde 15 i çekildi” açıklamasından kısa süre sonra içeriğinde bu sorunun da bulunduğu mektup Kandil`e ulaştı.

Murat Karayılan`ın Öcalan`a verdiği yanıt, Başbakan`ın verdiği ‘çekilme oranını` zımnen doğrular nitelikteydi.

Karayılan Öcalan`a, “son gelenlerle birlikte sınır dışına çekilenlerin oranı hükümetin verdiği oranın (yüzde 15) iki katına yaklaşmış (yüzde 30) durumda. Gerillanın kalan bölümü de sınıra doğra hareket halinde” yanıtını verdi.

Buraya kadar anlattıklarımızdan şu sonuç çıkıyor.

Öcalan, çözüm sürecinin akamete uğramasını istemiyor ve diğer adımlara sıranın gelmesi için hem PKK`nın bir an evvel sınır dışına çıkmasını istiyor, hem de süreci sabote edecek kontrol dışı unsurlar konusunda örgütün ‘kıvırmasına` müsaade etmeden kararlı bir tutum sergiliyor.

Gezi eylemleri sonrası ‘iştaha gelip` sürecin ruhuna ters hareketler içine giren BDP`lilerin sonradan nispeten geri çekilmelerinin arka planında da Öcalan`ın bu tutumunun katkısı olsa gerek.

PKK ÇEKİLMEDEN BİRİNCİ AŞAMA BİTMEZ

Konuştuğum üst düzey yetkili isme, sürecin hangi aşamasında olduğumuzu net bir şekilde bana söyler misiniz? Diye sordum.

Bu soruyu sormamın bir nedeni var elbet.

Son günlerde hem PKK`nın yayın organlarında hem de BDP çevrelerinde sürecin birinci aşamasının bittiği ve ikinci aşamada hükümetin adımlar atması gerektiği düşüncesi dillendirildi.

“Bu doğru değil. Çatışmasızlık ortamının sağlanması ve silahlı unsurların bütünüyle sınır dışına çekilmesi. Birinci aşama dediğimiz şey budur” dedi konuştuğum yetkili isim.

Bu durumda, PKK`nın sınır dışına çekilmesi tamamlanmadan ikinci aşamaya geçilmesinden söz edilemez.

Hükümetin üzerine düşen, PKK`nın sınır dışına çekilmesi sırasında operasyon yapılmasını engellemek ve örgüt üyelerinin güvenli bir şekilde çıkışını sağlamak idi ki, bu konuda hükümetin verdiği sözleri tutmaya devam ettiğini dünya alem biliyor.

Bununla birlikte hükümet nezdinde ikinci aşama ile ilgili ciddi bir çalışma yürütüldüğünü, demokratikleşme paketiyle ilgili önemli bir mesafe kat edildiğini söyleyebilirim.

Mehmet Acet/haber7

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir