DİYARBAKIR - Yaz Mevsiminde damlarda yatmanın geleneksel hale geldiği Güneydoğu Anadolu Bölgesinde iki ayda 188 kişi yüksekten düşerek, 23 kişi de yılan ve akrep sokması sonucu yaralandı. 3 kişi de hayatını kaybetti.

Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, havaların ısınmasıyla birlikte bölgede yüksekten düşme, akrep sokması ve yılan ısırmalarına sıkça rastlandığını belirterek, Mayıs-Haziran 2013 tarihleri arasında 188'i yüksekten düşme, 23 kişi de yılan ısırması ve akrep sokması sonucu yaralanma olmak üzere toplam 211 yaralanma vakasının Dicle Üniversitesi Hastanelerine geldiğini söyledi.

Sıcaklığın gölgede 45 dereceyi bulduğu Güneydoğuda vatandaşların sıcaktan korunmak için geceleri damlarda yattığına dikkat çeken Prof. Dr. Sait Alan, bu mevsimde bölgedeki vatandaşların yüksekten düşme korkusu yaşadığını belirterek; "İki ayda yüksekten düşme sonucu yaralanarak hastanemize gelen 188 kişiden 3'ü hayatını kaybetti. 185 kişi de sağlığına kavuşarak taburcu oldu." dedi.

23 kişiyi yılan ve akrep ısırdı

Yılan sokmaları ve akrep ısırmalarının daha çok yaz aylarında, özellikle sıcakların arttığı dönemlerde görüldüğünü ifade eden Alan, "Tarlalarda çalışma esnasında sıkça yılan ısırması olaylarına rastlıyoruz. Akrep sokması olayları ise daha çok topraktan yapılmış eski evlerde ve surlarda meydana geliyor. Yılan ve akrep sokmasına her yaştan insan muhatap olabiliyor. Ama özellikle çalışan, hareketli olan insanlarda daha çok görülüyor. Yılan ısırmalarında tedaviye olay yerinde başlanmalı. Hasta 24-48 saat süre ile müşahede altında tutulmalıdır. Bunlarla birlikte ısıran canlı hakkındaki bilgiler gelecek sağlık ekibine aktarılmalı, hatta mümkünse fotoğrafı da çekilmeli veya eğer etkisiz hale getirilmiş ise hekime gösterilmelidir."

23 hasta da sağlığına kavuştu

Başhekim Alan konuşmasını şöyle sürdürdü; Mayıs ve Haziran tarihleri atasında il genelinde 23 yılan ısırması ve akrep sokması vakası nedeniyle hastanelerimize başvurular oldu. Hastanemizde tedavi olan vatandaşlarımızın tümü sağlığına kavuştu.

Akrep zehrinin insanı öldürücü özelliği vardır. Akrep, kuyruğundaki iğnesini sokarak zehrini vücuda veriyor. Zehir santral (merkezi) sinir sistemine (beyin, beyincik ve omurilik soğanı) ve kalbe zararlı etki yapar. Bazen çocuklarda ve büyüklerde ölüme yol açabilir. Sokulan yerde　ağrı, kızarıklık, yanma ve uyuşukluk olur. Bunun yanında vücutta bazı bulgular da ortaya çıkar; tükürük bezlerinin salgısı artar, baş ağrısı, kaslarda kasılmalar, idrar, büyük abdest kaçırma ve bazen de felçler görülür.

Akrep sokması sonrasında telaşa kapılmadan alınacak küçük bazı tedbirler önemlidir. Bu tedbirleri şöyle sıralayabiliriz. İlk önce kişi uygun bir sağlık kuruluşuna yetiştirilmelidir. Akrep sokulan kişi yürütülmemeli, hareket ettirilmemelidir. Sokulan yerin yukarısı eşarp ya da mendille sıkılmalıdır. İlk bir kaç saat sokulan yerin üzerine havluya sarılı buz torbası konulmalıdır. Böylece zehrin emilmesi yavaşlatılmış olur. Sokulan yere amonyak sürmek faydalı olur. Eğer solunum durması ya da zayıflaması olursa ağızdan ağza yapay solunum yapılmalıdır."

İlkel yöntemlere başvurmayın

Alan şöyle devam etti; "Akrep sokması ve yılan ısırmasında bazı vatandaşlar ilkel yöntemlere başvuruyor. Örneğin, ısırılan veya sokulan yeri kanatıyor, emiyor veya hastayı kaplıcaya sıcak suya sokuyor. Böyle durumlarda olay bazen kangrene de dönüşebiliyor. Bunlar çok yanlış ve bir sürü sıkıntıya yol açabilecek işlemlerdir. Bu tür işlemlerden mutlaka kaçınmalıyız. Ne olursa olsun akrep sokması ve yılan ısırmalarında en seri şekilde, en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Çünkü tedavide başarılı sonuçlar alınmaktadır." (Ayetullah Turgut - İLKHA)