Bu arada, sağduyu sahibi Batılı aydınlar da "uluslararası toplumun" darbeye kayıtsız kalmasına tepki gösteriyor. Uluslararası üne sahip Ortadoğu uzmanı gazeteci-yazar Robert Fisk, son makalesinde Amerikan yönetimini ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri`ni sert sözlerle eleştirdi.

BİR DARBE NE ZAMAN `DARBE` DEĞİLDİR?

İngiliz gazeteci-yazar Robert Fisk, "Bir darbe ne zaman darbe değildir? Amerika Birleşik Devletleri onu öyle anmamaya karar verdiği zaman" başlıklı bir yazı yazdı.

Ünlü Gazeteci, makalesinde şunları yazdı:

"Dünya tarihinde ilk kez bir darbe, darbe değil. Ordu yönetimi ele geçiriyor, demokratik bir şekilde seçilmiş devlet başkanını görevden alıp tutukluyor, anayasayı askıya alıyor, olağan şüphelileri gözaltına alıyor, televizyon kanallarını kapatıyor ve zırhını başkent sokaklarına yığıyor. Ama kutsanmış Barack Obama`nın iki dudağı arasından `darbe` kelimesi çıkmıyor, çıkamıyor. Umutsuz Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun da böylesine saldırgan bir kelimeyi dillendirmeye cüret etmiyor. Bu, Obama olan biteni bilmiyor olduğundan değil."

Obama`nın darbe kelimesi kullanmamasının olası nedenleriyle ilgili ise Fisk, şunları ifade etti:

"Bu ağız sıkılığının nedeni, milyonlarca Mısırlının böyle bir darbe istemesinden mi kaynaklanıyor? Acaba Obama, bunun bir darbe olduğunu kabul etmenin ABD`yi, İsrail`le barış içindeki en önemli Arap ulusuna yaptırımlar uygulamak zorunda bırakacağından mı korktu? Ya da darbeyi yapanlara darbe yaptıkları söylendiğinde, ABD`den 1,5 milyar dolarlık desteği sonsuza kadar kaybederler diye mi?"

"O ZAMAN HERKESİN MEŞRUİYETİ TARTIŞMALI DEĞİL Mİ?"

Ünlü araştırmacı yazar Fisk, Mursi`nin demokratik seçimlerle iktidara geldiğini, bugün ülkelerini yöneten bazı Batılı liderlere kıyasla daha fazla oy aldığını, popülerliği düşse dahi bunun bir darbe gerekçesi olamayacağını belirtti.

Robert Fisk yazısında, "Bu, `Avrupa orduları, Avrupalı Başbakanlar, kamuoyu yoklamalarında yüzde 50`nın altına düştüklerinde iktidara el koymaları gerekir` anlamına mı geliyor? Bu oyun yarısını bile almayan liderlerin olduğu ülkelerde hergün gösteriler düzenleniyor, o zaman herkesin meşruiyeti tartışılmalı mı?" diye sordu.

EN ÇOK ESED VE İSRAİL MEMNUN

Müslüman Kardeşler`in Mısır`da bir sonraki devlet başkanlığı seçimine girmesine izin verilip verilmeyeceğinin belirsizliğine dikkati çeken Fisk, Mısır`daki gelişmelerden en çok Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile İsrail`in memnun olduğunu yazdı.