2010 yılında sızan Wikileaks belgelerinde Mısır ordusuna ABD`nin özel yardım yaptığı ve bu yardımların her yıl 1,3 milyar dolar olduğu ve toplamda 50 milyar doları bulduğu ortaya çıkmıştı.

Geçtiğimiz Haziran ayında ise ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 1,3 milyar dolarlık yıllık yardımın onayını vermişti.

ABD`li yetkililer tarafından bu yardımların koşulsuz yapıldığı açıklanmaktaydı... Daha sonra ise ağız değiştirilerek "bölgesel çıkarlar" olarak ifade edildi.

Ancak şimdi ve 2011`de Mısır`da ordunun aktif darbeci pozisyonuna bakınca, yardımların sebebi daha iyi anlaşılıyor.

Olayı Türkiye açısından ilginç kılan bir yön daha var.. O dönemde yani bu yardımların yapıldığının anlaşıldığı dönemde Mısır Büyükelçisi Francis Ricciardione idi.. Yani ABD`nin şimdiki Türkiye Büyükelçisi`nin ta kendisi.

48 SAAT MÜHLET

Hüsnü Mübarek`in halk ayaklanması ile devrilmesinin hemen ardından kontrolü eline alan ordu, serbest seçimler sonrasında iktidara gelen İhvancı Muhammed Mursi`ye iktidarının birinci yılında bir darbe yapma hazırlığında.. Mısır ordusunun komutanı Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi dün siyasetçilere 48 saat mühlet tanıdıklarını ve canları pahasına bile olsa yönetime el koyacaklarını açıklamıştı. Tahrir Meydanı`nda toplanan Mursi karşıtlarının üzerinden askeri helikopterler uçurtarak onları selamlayan Mısır Ordusu`nun uzun yıllar boyunca ABD ordusu tarafından doğrudan finanse edildiği biliniyor. Şimdi ise 48 saatin dolmasına saatler kala ordunun yönetime kanlı bir şekilde el koyması ihtimali hem Mısırlıları hem de bölgeyi endişeye sevk ediyor.

HER YIL 1,3 MİLYAR DOLAR KOŞULSUZ YARDIM

Resmi kayıtlara göre ABD ordusunun 1987 yılından bu yana Mısır ordusuna çeşitli vesilelerle yaptığı yardımların miktarının yıllık 1,3 milyar doları bulduğu belirtiliyor. Bu da toplamda 50 milyar dolardan fazla bir yardım anlamına geliyor.. Mısır`daki ABD Büyükelçiliği`ne ait Wikileaks belgelerinde bu miktar açık bir şekilde zikredilmişti.

ABD`nin Mısır ordusuna yardım yapmasının sebebinin ise yine bu belgelerde Mısır ile stratejik işbirliği ve ilişkilerin sağlamlaştırılması olarak gösteriliyordu.. Geçtiğimiz Haziran ayında ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise bu seneki yardımın onayını vermiş ve sebebini de "bölgesel çıkarlar" olarak açıklamıştı.